-
MEHMET EMİN ÖZTÜRK

MEHMET EMİN ÖZTÜRK

Kaleminden...

Yunus Emre Belgemen Küçük Yunus Emre’nin Annesine Teşekküre Gelmiş

15 Ağustos 2014 - 13:18

Geçtiğimiz günlerde elim bir kaza sonucu Yunus Emre Belgemen kardeşimizi kaybettik. Her ölüm üzer insanı ama genç olunca daha fazla kişiyi, daha fazla üzüyor. Haberi aldıktan sonra Yunus Emre ve Furkan Belgemen’i hiç tanımama rağmen iki gün kendime gelemedim. 18 ve 16 yaşında iki fidan ve biri göçtü gitti öbür dünyaya diğeri kökleri toprakta direniyor şimdilik.



Takdirinizdir ki hiçbir ölüm bu kadar konuşulmamıştır Eskil’de. Ben bu yaşıma kadar şehitlerimiz hariç hiçbir ölümün bu kadar sahiplenildiğini görmedim. Bu ölümde kimimiz Yunus Emre’nin annesi, kimimiz Furkan’ın babası, kimimiz bu gençlerin bir abisi, bir kardeşi olarak koyduk kendimizi ve ona göre üzüldük.

Bu kaza hep Yunus Emre Belgemen’in üzerinden konuşuldu. Çünkü ben ve birçok kişininde öldükten sonra öğrendiği gibi Yunus Emre kardeşimiz çok farklı bir kişiliğe sahip bir insanmış. Dini yaşayışı, gündelik hayattaki tavırları, sosyal yaşamdaki atılımları açısından gerçekten örnek alınacak bir kişiymiş. Hal böyle olunca bizde çok farklı yaklaşık olaya ve kardeşimizi anmak için elimizden geleni yaptık.

Bu çalışmalardan en göze çarpanı 1 haftalık uğraş sonucu röportajlarını ve kurgusunu yaptığım “Yunus Emre Belgemen Belgeseli” oldu. Çünkü bu Eskil’de yapılan ilk belgeseldi. Yunus Emre’nin okul çevresinden oluşan 6 kişiyle yaptığımız röportajları fotoğraflarla harmanlayarak bir belgesel meydana getirdik. Eskil tarafından diğer Yunus Emre Belgemen haberlerinde olduğu gibi son derece ilgi gören bu belgeselle kardeşimizin adını yâd etmiş olduk.

Sizlere birkaç rakam vereyim siz bu olayın Eskil tarafından nasıl sahiplenildiğini anlarsınız zaten. Bu konu üzerine toplamda 5 haber yaptık ve haberleri toplamda 16 bin 401 kişi okudu. Yunus Emre Belgemen albümüne 11 bin 155 kişi baktı. Yaptığımız belgeseli binden fazla kişi izledi. Bu rakamlar Eskil’in olayı ne kadar içselleştirdiğinin bizatihi kanıtıdır.

Ve asıl duygulandıran haberiyse dün aldım. Sitemizden duyurduğumuz üzere Yunus Emre Belgemen’in adını Ömer Öğretici isimli hemşerimiz iki gün önce doğan çocuğuna vermişti. Hemşerimizin bu anlamlı ve güzel hareketinden sonra minik Yunus Emre’nin annesinin rüyasına hayatında hiç görmediği ve sadece fotoğraflardan tanıdığı Yunus Emre Belgemen girmiş. Bizim devamlı paylaştığımız o semazen gösterisi öncesi Eskil Düğün Salonunda çekilmiş otururken üzerinde beyaz elbise olan fotoğraftaki haliyle Yunus Emre içerisi girmiş. “Yenge ben Ömer abiye teşekkür etmeye geldim, çocuğuna ismimi verdiği için,  nasıl olsa benim adımı kimse çocuğuna vermeyecek” demiş. Sonrada kundakta yatan küçük Yunus Emre’yi öpmüş ve çıkıp gitmiş. Yunus Emre Belgemen’in yüzü hep gülüyormuş.

 

Ben hiç tanımadığı bir kişinin adını çocuğuna verilmesine izin veren Ömer Öğretici’nin eşini ve Ömer Öğretici’yi gerçekten tebrik ediyorum. Çok anlamlı ve güzel bir harekette bulunmuşlar. Umarım küçük Yunus Emre’de adı konulan gibi bir yaşam sürer ve ömrü uzun olur. Furkan kardeşimizde en kısa sürede sağlığına kavuşur ve anne ve babası ikinci bir acıyla sarsılmaz.