15 TEMMUZ'UN ALLAH(C.C.)'IN KORUMASI ALTINDA BAŞARILDIĞINI İNKAR EDEN TAŞ OLUR !!!!
İmanıyla Hakkın kullarına yapılmasını emrettiği tüm doğrularla ve yasakladığı tüm eğrileri tartışmasız, yani hiçbir şüpheye izin vermeden beyniyle şeksiz ve şüphesiz olarak kabul edenler bu yazının başlığına asla ve asla karşı çıkmazlar!!!
İMANIN BAŞARISI DEĞİL İSE BEDİR, MALAZGİRT,1. VE 2. KOSOVAYI MÜSLÜMANLAR NASIL KAZANDI?
Çünkü Bedir Savaşından, Malazgirt’e, 1. ve 2. Kosova savaşlarındaki düşmanların sayı ve silah üstünlüğüne rağmen bu savaşların mantıkla, somut deliller göz önüne alındığında düz mantıkla Müslümanların kazanmasının mümkün olmadığını bilirler.
Bu savaşların Müslümanlar tarafından kazanılmasının Rabbimizin desteğiyle ve Müslüman kullarına verdiği imanla kazandırıldığını dini bilgileriyle ve bunu destekleyen somut tarihi delillerin ışığında bildiklerinde imanlarını destekleyen bu somut bilgilerle olan biteni ve alınan sonucun kesinlikle Hakkın yardımıyla onun imanlı kullarına bahşettiği yardımla gerçekleştiğini hiçbir tereddütte fırsat vermeden kabul ederler.!!!
İMANIMIZLA KAZANILMADIYSA İSTANBUL’UN FETHİNİN,ÇANAKKALE ZAFERİNİN VE KURTULUŞ SAVAŞININ KAZANILMASININ MANTIKLI AÇIKLAMASINI BİLEN VARSA BERİ GELSİN!
Bu İmanlarıyla Şeytanın ve onun uşağı olan hatta 72 şeytana bedel olan nefislerinin verdiği vesveseyi Rabbimizin kullarına sağladığı destekle kazanılan İstanbul’un Fethini, kelimenin tam anlamıyla 7 düvele karşı kazanılan Çanakkale Zaferini ve şanlı Kurtuluş Savaşını da küllerinden doğan bir ülkenin milleti ve ordusunun çağın en modern silahlarına karşı geneli çakar almaz silahlarla İstiklal şairimiz merhum Mehmet Akif Ersoy’un tabiriyle tek dişi kalmış canavarlar olanlara karşı kazanılan zaferlerle hem vesvesenin son kırıntılarını da yok ederler, hem de aksini söyleyenlere imanlarını kavil eştiren, vesvesenin son kırıntılarını da temizleyen tarihteki somut bilgilerle verecekleri cevaplarla sustururlar.!!!
İMANLA OLMASAYDI İNGİLİZLERİN “6 AYDA ALINAMAZ” DEDİKLERİ KIBRISI 1 GÜNDE NASIL ALDIK?
Hatta daha da yakına gelerek İngilizlerin “Türkler Kıbrıs’ı 6 ayda alsınlar 6 saate almış sayarız” sözleriyle Rumların aşılması mümkün olmayan savunmalarının Kıbrıs Barış harekatıyla birkaç saate tarumar edilmesi ve Rum askerlerinin tıpkı 9 Eylülde 1922’de Yunan ordusunun denize dökülürken kaçtığı rüzgarın önünde savurulan hazan yaprakları gibi kaçmasıyla ise Şeytanı ve onun uşağı olan nefislerinin yanında o iblisin uşaklığını yapan maneviyata inanmayan bu nedenle de taptıkları şeytan adına hareket ederek Hz. Adem(A.S) atamazdan şimdiye kadar iyinin, güzelin, hayırlının ve faydalı olanın karşısında olanlarında savunma hatlarını yerle yeksan ederler!!!
15 TEMMUZ KALKIŞMASI ALLAH(C.C.) ‘IN MİLLETİMİZE VERDİĞİ CESARET’LE CUMHURBAŞKANI ERDOĞAN’IN ÇAĞRISINA UYMALARIYLA, DARBECİLERE İSE VERİLEN KORKUYLA KAZANILDI!!!
Eskiden, daha doğrusu kendilerini simetrik olarak gören bu nedenle düzenli, nizami olarak organize olmayanları yani” A Simetri” olan millete ise yakıştırılan ve zamanla baskıyla halk tarafından da güvenlik kuvvetleri dışındakilere verilen “Başıbozuk” lar olarak tabir edilenlerden Fetönün militina olmuş olan vatan hainleri tarafından 15 Temmuz 2016 günün akşamından başlanarak ertesi günde onların en son model kara, deniz ve hava araçları ile silahlarına karşı çıplak elleriyle ve ellerindeki tek silahları olan Al bayrağımız ve gönüllerindeki imanla kazanılan bu zafer yer yüzündeki organize silahlı kuvvetlere karşı çıplak elle siviller tarafından kazanılan tek zafer olması bu başarının Mevla’mızın milletimize verdiği cesaretle ve bu cesaretin karşısında kağıttan kuleler gibi yıkılan en modern silahlara sahip ve organize edilmiş olan eğitimlilerin yenilgiye uğratılması görünür korumayla bu zaferin kazanıldığının su götürmez somut gerçeği değil mi?!!!
15 TEMMUZ GECESİ HİÇ BİR TAŞKINLIKLA,TALANIN OLMAMASI DA HAKKIN KORUMASININ KANITIDIR!
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısını TV de gördüğüm andan itibaren hemen giyinerek çağrı için Aksaray’daki on binlerle birlikte o alçak kalkışmadan sonra teklifimin uygun görülmesiyle ismi “15 Temmuz Milli İrade Meydanı” olan Hükümet meydanına indim.
İçinde başta Ali amcamın çocukları Abdullah ve Ömer olmak üzere birçok yakın akrabam, komşu ve meslektaşımla tanıdıklarımın da bulunduğu meydana gelenler ve saatlerce meydanda güvenliği sağlayacak her hangi bir sivil veya resmi güvenlik kuvveti mensubu olmamasına
Hiçbir resmi ve ya sevil komut alınmadan yani meydandakilerin saatlerce yönetilmemelerine rağmen burayı hınca hınç dolduran on binlerin Gezi Vandalları ve diğer çapulcuların aksine sükûnetlerini saatlerce korumaları.
Meydana gelişimizden birkaç saat sonra büyük ekranda yayın yapan TV kanallarında başta Ankara ve İstanbul olmak üzere ülkemiz genelindeki milletimizin hainlere karşı onların üstlerine yağdırdıkları kurşunlar karşı olan medeni dik duruşlarını ve bu hainlerin engellenmeleri.
Bunların vatanımızın birlik ile dirliğini savunan kahraman Emniyet Mensupları tarafından sivillerinde desteğiyle derdest edilmeleri esnasında da ülkemiz genelinde hiçbir talanın olmaması da dünyadaki ilk ve tek olan en büyük bu toplumsal başarının Hakkın korumasıyla sağlandığının somut kanıtı değil mi?
DOĞU, GÜNEY, KUZEY VE BATI SINIRLARIMIZDAN VATANIMIZA DÜŞMANLARIN SIZAMAMASIDA 15 TEMMUZ’UN ALLAH(C.C.) IN KORUMASI ALTINDA OLDUĞUNUN SOMUT KANITI DEĞİLMİ?
15 Temmuz sonrası milli ve milletler arası stratejisiler tarafından yapılan yorumlarda bu darbenin asıl maksadının Humeyni’n İran Devrimini yaptığı gibi Türkiye’de bir rejim değişikliği için yapıldığı, başarılabilmesi için Yunanistan’a Kıbrıs’ın, Ermenistan’a doğudaki illerimizin ve PKK ile bu terör örgütünün Suriye, Irak ve İran’daki uzantılarına ise Güneydoğudaki bazı illerimizin peşkeş çekileceği yani hedefin rejim değişikliğiyle belirli toprakları işgal edilen ve bu nedenle Mevla’mız korusun küçültülerek batının uydu devleti haline getirileceği ciddi istihbarı bilgilerine dayanılarak anlatılmadı mı?
Yine o dönemde yapılan analizler ile yorumlarda o gece boyunca başta Güneydoğu olmak üzere bir çok sınırımızı bekleyen askerlerin Fetocular tarafından çekilerek sınırların boş bırakıldığı gözler önüne serilmesine rağmen buralardan ülkemize hiçbir sızıntının olmaması .
Bu harekat boyunca Mevla’mızın manevi askerleri tarafından tıpkı Yunan askerlerinin milli mücadelede önlerinden kaçtıkları Yeşil Sarıklılar gibi sınırlarımızın koruma atına alınması da o Yüce Yaratıcımızın bu sonu ülkemizi işgale, milletimizi esarete götürecek olan alçakça kalkışmanın kendi korumasıyla engellendiğinin bir başka kanıtı değil mi?
Yazının girişinden itibaren verilen somut kanıtlara rağmen halen 15 Temmuz kalkışmasının önlenmesinin Cenab-ı Allah(c.c.) ın iradesiyle başarıldığına inanmayanla taş olmaz mı?
Millet olarak Mevla’mızın bu somut net, su götürmez kesin korumasıyla imanlarımızı tazeleyerek her zaman ve her şartta birlikte rahmet olduğu gerçeğini de unutmadan iri ve diri olmamız için azami müştereklerimizle asgari müştereklerimizi başlarına taç etmesi.
Bu asgari ve azami ortak yönlerimizin tıpkı ebru sanatındaki gibi ülkemizin birbirinden güzel ve kıymetli renkleri olduğu ve bu imanımızdan gelen 1000 yıldır sürdürülen kardeşliğimizin kıyamete kadar korunmasının Hakkın emirlerine kayıtsız şartsız uymaktan geçtiğinin de bilinciyle bu birlik ve dirliğimizin her zaman ve her şartta sürdürülmesi dileğiyle.
15 Temmuz alçak kalkışmasında şehit olan 250 kahramanımızın ruhlarının şad mekanlarının Cennet olması ve 3000 civarındaki kahraman gazimize ise sağlıklı, imanlı uzun ömürle sürmelerini Ezel ve Ebet olan Hesap gününde yegane sahibi Mabudumuzun nasip etsin dilerim.
VATANIMIZA KAST EDENLERİN ALT EDİLMESİNİ MOTİVE EDEN SALA’LARIMIZIN GECE 00.15’DE OKUNMASINI HUŞUYLA DİNLEYİP ULU CAMİDE AYNI HUŞUYLA SABAH NAMAZINDA BULUŞALIM!
27 Mayıs 1960 darbeside,12 Mart 1971 darbeside,12 Eylül 1980 darbeside,28 Şubat Post Modern darbesi de, 15 Temmuz alçakça kalkışmasından önceki milletin temsilcilerinin dirayetiyle söndürülen 27 Nisan E. Bildirgesinin de yapılma maksatları direk veya dolaylı olarak Yüce dinimiz İslam’a dinimizin değerlerine ve dindarlarla muhafazakarlara karşı yapılırken bu çağ ve insanlık ile hukuk dışı kalkışmaların sonuncusu olan 15 Temmuz ise Cumhurumuzun reisi Recep Tayyip Erdoğan’ın kendisinden önceki 7 defa gelip 6 defa gidenin aksine cesaretle yaptığı çağrı.
Bu çağrının tam etkisi için tüm Camilerden okunan Salalar ve bu Salaların sonunda da bu çağrının tekrarlanmasıyla sağlanan motivasyonla yerle yeksan edildiler.
Bu geceyi yarına bağlayan gece yarısı saat 00.15’de cuntacıları yer yeksan eden mücadeleyi motive eden Salalarımız tüm camilerimizden okunacak.
Bu Salalarımızın bu vatanı seven tüm vatandaşlarımız tarafından o saatte huşu ile dinlenilmesi ve dileyenlerin şükür Namazı kılması ve sabahleyin de ülkemizin merkezi camileriyle birlikte Ulu Camide yapılacak olan Mevla’mıza bu belaları def etmemizi sağlamamızı bahşetmesi için yapılacak şükür duasının da yapılacağı Sabah Namazında buluşmamız dileğiyle.
Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.