AKSARAY'IN KONYA'YA KADAR YER ALTININ RONTGENİ ÇALIŞMASININ YERİ "IHLARA/YUVAM OTEL!"
Bu günkü yazımda Aksaray’ın yarım asır önceki geçmişi ve bu geçmişteki durumu ile o zaman Aksaray sınırlarının içinde keşfedilen değer biçilmez iki zenginliğimizle keşfedenleri anlatılıyor.
Şu anda Aksaray da yayınlanan hiçbir gazete ve bu mesleğin erbabı gazeteci yoktu.
Şimdiki gibi birkaçı dışındaki sayısı belirsiz hükmü olmayan adı var kendisi yok gazeteciler cemiyetleri de yoktu.
Aksaray’da Hakka yürüyen 5 gazeteci ile birlikte benimle beraber 6 Gazeteci vardı.
12 Eylül Cuntası tarafından kapatılan benim son başkanı olduğum 1977 yılında kurulan Aksaray Gazeteciler Cemiyeti vardı.
Aralarında bir sokak bulunan merhum Mahir Südemen üstadın ve merhum Mustafa Doğruer in ortak oldukları Hasandaığı gazetesi ve Avukat merhum İlhami Hilmi Perek’in sahibi olduğu Uluırmak gazeteleri vardı.
Can kardeşim ve meslektaşım merhum Çapan Tekeli’ ile o zaman ”Genel Gazete veya genel basın” olarak bilinen Hürriyet, ben ise Günaydın gazetesiyle birlikte 1977 yılında ilk köşe yazımda yayınlanan Uluırmak gazetesinin muhabirliği ve köşe yazarlığını yapıyorduk.
Merhum Çapan Tekili ile beni Belediyede işe alan 1973 Ekim ile 1980 arası iki dönem Adalet Partisi(A.P.)den belediye başkanlığı yapan merhum Muhammed Taki Tatlıpınar’ın bizi işi alırken biz kurduracağını belirttiği Belediye Basın Bürosunu kurduğu 1979’un Haziran’ına 2 yıldan fazla zaman vardı.
Günümüz atanmışları ,Meslek Odaları ve STK’ların başkan ve yönetim kurumlarının çoğu ya daha dünyada yoktu veya olanlar ise kısa pantolon giyen çocuklardı.
Aksaray’ın iki amatör Futbol kulübü Aksaray Spor ve Aksaray Gençlik Spor maçlarını toprak sahada yapıyor, seyirciler paraları fanatik taraftarlar tarafından ödenerek çarşı içinden yaylı arabalarla maça götürülüyorlardı.
Şimdiki gibi turizm bilinmiyor şehir içine gelen bazı yabancı turistler sirkteki maymun gibi etrafları sarılarak taciz edilmeseler de rahatsız ediliyordu.
Aksaray gerçekten halen kelimenin tam anlamıyla hububat tarlaları, şehrin en az 10 yerinde kurulan harmanları, Yaka ve Lale bağları başta olmak üzere şehir genelinde bağları , meyve ve sebze bahçeleriyle et ile süt ihtiyacını fazlasıyla karşılayan, bu fazlası çevre illere satılan her mahallesinden binlerce sığır ve manda sürüleri çıkan.
Tamamı kesme taşla yapılan on civarındaki tarihi hanları ,tarihi binaları ve tarihi şehir içi kervansarayı olan içinde sebze ve meyve toptancıları ile kasaplar ve birkaç kahve ile tuz satılan dükkanları olan muhteşem taç kapısı bulunan Pamuk Han ve sonradan yıkılan kırmızı tuğlalı kubbeli Hasas ve Hallaca Mansur türbeleri bulunun şehir içinde onlarca şırıl şırıl su akan arkları olan bir güzel Anadolu kentiydi.
Aksaray ,Kız meslek, Erkek Sanat Okulu ve Ticaret lisesi ile birlikte 4 lisesi, Kılıçarslan Ortaokulu ile tek müstakil orta okulu ve 8 ilk okul vardı.
2’si yazlık 5 sineme ve sadece zenginlerin evinde bulunan tek kanallı TV insanların tek eğlencesiydi.
PETROL ARARKEN 9000 M’YE KADAR AKSARAY'IN ZEMİNİN RONTGENİNİ ÇEKEN TPAO ÇALIŞANLARI ALOVLARIN KURŞUNLU CAMİİ YANINDAKİ OTELİNDE KALIYORLARDI
Bu günlerde yıkılan Kurşunlu Camii yakınındaki Alovların ismi o zaman “Ihlara” olan fakat muhtemelen ismi tescil edilmediği için günümüzdeki Hizmet İçi Eğitim verilen bina Mehmet Şişman tarafından yapılan Otel’e ismi verilince ismi “Yuva Otel” olarak değiştirilen yerde T.P.O.’nun petrol arayan yetkilileri ve işçileri kalıyordu.
Merhum Çapan Tekeli ile birlikte burada kalanlarla tanıştıktan sonra kendilerini sık sık ziyaret ediyorduk.
Bu ziyaretlerimizle kendileriyle samimiyetimiz arttıkça yaptıkları çalışma hakkında da bilgiler alabiliyorduk.
TPAO ÇALIŞANLARINDAN ÖĞRENDİĞİMİZ İKİ ANA BİLGİNİN İLKİ BİZZAT KAYMAKAM YÜKSEL ÖZDEN İLE GÖRDÜĞÜMÜZ CİVA İLE BASTIRILAN VE AĞZINA BETON ATILAN PETROL KUYUSU İLE 2000 METRE KALINLIKTAKİ KAYA KÜTLESİ VE ALTINDAKİ 2000 METRE KALINLIKTAKİ FOSİL SU OLDU!!!
Kendilerinden aldığımız onlarca bilginin ikisinden ilki Aksaray Belediyesi Toptan Sebze ve Meyve Hali nin bulunduğu yerden Konya sınırına kadar yapılan sondajla petrol aranırken 9 Bin metreye kadarki 200 metre derinlikten itibaren başlayan 2000 metre kalınlıktaki taş zemin ve bunun altındaki 2000 metre kalınlığındaki fosil suyun tespiti olmak üzere zeminin röntgenin çekilmesi Diğeri ise petrol bulunduğu müjdesi üzerine Kaymakam merhum Yüksel Özden ve Çaban Tekeli ile birlikte gittiğimiz Güneşli köyünde bulunan ve petrol yoktur raporu verilmesinden sonra kule sökülürken tahliye vanasından çıkan petrolün binlerce metreyi siyaha boyadığı kuyunun ağzına Petrolün bastırılması için önce su kullanıldığı, başarılı olunmaması üzerine Civa ile bastırılarak kuyunun ağzının betonlanmasıydı.
İlgili ve yetkililer tarafından geçmişimizin ışığı altında mutlu geleceğimizin belirlenmesinin sağlanması dileğiyle.
Cuma’mız mübarek olsun. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.