ALTINSOY FERASETİ VE SİYASİ GÜCÜYLE 2. ALTUNHİSAR VAKASINI NASIL ENGELLEDİ?

ALİ GENÇ
ABONE OL

Aksaray’ın 1845-1920 tarihleri arasındaki 75 yıl süren 1. ilçelik ve 1933-89 yılları arasında ise 56 yıl süren 2. ilçelik esaretinden kurtulurken tarih boyunca kendisine bağlı olan toprakların bir kısmını diyet vererek ancak yeniden müstakil il haline gelebildiğini daha önce yeri ve zamanı geldiğinde konuyla ilgili kaleme aldığım bir çok yazımda belirtmiştim. 

    Bu yazılarımda Selçuklu ve Osmanlı dönemi Aksaray’ını yazan müstakil kaynaklar veya Aksaray tarihinin bu iki devlet dönemi hakkında bilgi veren metinlerde ilimizin mevcut sınırlarının şu anki sınırlarından çok çok daha geniş alanlara sahip olduğu yöndeki bilgilere dayanarak. 

    Buralarda yazılanların ışığında verdiğim bilgilerde şu anki Aksaray ili topraklarının yanında günümüzde Konya’nın Ereğli, Niğde’nin Altunhisar, Ankara’nın Şerefli Koçhisar, Evren ile Nevşehir’in Gülşehir(Arapsun) ilçeleri olan yerlerinde kendilerine bağlı yerleşim yerleriyle birlikte Aksaray ilinin sınırları içinde olduğunun  dönemi anlatan kaynaklarda yazılı olduğunu belirtmiştim. 

     Verdiğim ön bilginin ardından ise   bu yazıma dayanak oyarak sunduğum kanıtları ise Profesör Dr. Nevzat Topal’ın “Anadolu Selçukluları Devrinde Aksaray Şehri”, Tarihçi İbrahim Hakkı Konyalı’nın “Abideleri ve Kitabeleriyle Aksaray Tarihi” ve Profesör Dr. Doğan Yörük Hocanın” 16. Yüz yılda Aksaray Sancağı (1500-1584)” isimli eserinde verilen bilgiler  olarak  göstermiştim. 

56 YIL SÜREN 2. İLÇELİK ESARETİNDEN KURTULURKENDE BİZDEN ALINMAK İSTENEN İLÇEMİZ!!! 

  Aksaray’ın il olma çalışmalarını siyaset ve medya olarak 1987-89 arasında birbirimizle paslaşarak sürdürürken Aksaray’a gelen Niğde İl Kültür Müdürü Özgür Alkan Bilen bana “Ali Bey Aksaray il olup bizden ayrılırsa bizim kayda değer hiçbir turistik yerimiz kalmayacağından Güzelyurt bize verilmeli!” dedi. 

   Kendisine verdiğim cevapta” İl olduğumuzda hiçbir parçamızı kimseye vermeyiz.” dedim. 

   Ben vermeyiz desem de Niğde ’li olan ildeki bürokratlar, Ankara bürokrasisindeki hemşerileri başta olmak üzere ilin Meslek Odaları ve STK’larının siyasetçileriyle yaptıkları iş birliğiyle mümkün ise il olmamıza engel olunması, bunun başarılamaması halinde ise 1920’daki gibi toprağımızın bir kısmının bizden kopartılarak kendilerinde kalması çalışmalarını başlattılar.  

HAYDAR ÖZALP KENDİSİNİN VE NİĞDE’Lİ ÜST BÜROKRATLARIN NÜFUZLARINI KULLANARAK İL OLMA KANUNUMUZUN METNİNE GİZLİCE GÜZELYURT’UN NİĞDE İLİNDE KALMASINI İLAVE ETTİRDİ!!! 

   Aksaray’ın il olmasına emeği geçenler seri yazımda ‘da kanun TBMM’sinde oylanacağı gün meclis kapısında karşılaştığımı belirttiğim o zamanki Güzelyurt Belde Belediye başkanı Yaşar Özmel’ inde Haydar Özalp tarafından ikna edilmesiyle Haydar Özalp’ın  ve Niğdeli yüksek bürokratlarında nüfuzuyla gizlice Aksaray il kanununa yapılan ilaveyle Güzelyurt ilçemizin Niğde iline bağlanması sağlanarak ilimize ikinci bir Altunhisar vakası yaşatılacaktı.!!! 

METNİN KENDİSİNDEN KÖŞE BUCAK KAÇIRILMASINDAN ŞÜPHELENEN MEHMET ALTINSOY’UN KONUYU TAKİBİYLE ÖZALP’IN OYUNUNUN TESPİTİYLE YAPILAN İLAVE KANUN METNİNDEN ÇIKARTILDI  

    Merhum Altınsoy’un o zamanki ANAP genel merkezi ile bakanlar üstündeki ağırlığının yanında Haydar Özalp’ın esemesinin okunamaması nedeniyle orta başlıkta belirtilen tespitin ardından Altınsoy tarafından yapılan bu düzeltme kanunun genel kurulda oylanacağı güne ve oylanacağı saate kadar Güzelyurt Belediye başkanı Yaşar Özmel’de dahil Niğdeli siyasetçi ve bürokratlardan bile gizli tutuldu. 

ALTINSOY’UN FERASETİ VE SİYASİ GÜCÜYLE HAYDAR ÖZALP’IN PLANININ YERLE YEKSAN EDİLMESİYLE 1920’DEKİ GİBİ 2. ALTUNHİSAR VAKASI YAŞANMADAN 2. İLÇELİK ESARETİNDEN KURTULUP İL OLDUK! 

  Eski Gümrük ve Tekel Bakanlarından “Haydar ağa” lakaplı Haydar Özalp ülkemizin o zamanlar en çok bilinen ve etkili siyasetçilerinden olmasına rağmen merhum Özal’ın ısrarla yaptığı davetler ve buna icabet edilip edilmemesi hususunda o zaman bire bir haberdar olduğum Aksaray’daki kadim dostları Ekecik Tol köyünden merhum Rıza Yılmaz,eski Ziraat Odası Başkanı ve Aksaray’ın kadim siyasetçilerinden İsmet Demir ve Sami Altın’la yaptığı istişarenin ardından daveti kabul ederek ANAP’ın 4. kurucuları arasına  giren. 

   ANAP’a katılmasıyla Özal tarafından getirildiği partisinin teşkilatlandırmadan ve seçimlerden sorumlu genel başkan yardımcılığını siyasi tecrübesiyle en mükemmel şekilde en kısa zamanda yerine getiren 

   Ardından kendisini milletvekilliği adaylığının 12 Eylül Cuntası tarafından veto edilmesine rağmen adaymış gibi canla başla çalışması, Ankara Büyük Şehir Belediye başkanı olarak elde ettiği başarılarının yanında dindarlığı ile Özal’ın yanındaki sevgisinden gelen Mehmet Altınsoy’un gücüyle kıyaslandığında Haydar Özalp’ın gücü onun yanında esemesi bile okunmazdı. 

   Bu gücün merhum tarafından kendi çıkarı yerine Aksaray’ımızın lehine kullanmasıyla 13 Ekim 1920’de il olurken Selçuklu ve Osmanlı devletleri dönemindeki toprağımız olan Niğde sınırları içinde bırakılan  Altunhisar gibi Güzelyurt’unda bizden kopartılarak 2. Altunhisar vakasını yaşamamızı  merhum Altınsoy’un bilgisi ,görgüsü, feraseti ve siyasi gücüyle engellemesiyle Güzelyurt ilçesi bizde kaldı. 

GÜLAĞAÇ İLÇESİNİN KURULMASIYLA SOFULAR VE BEKÂRLAR BELDELERİ REFERANDUMLA NİĞDE’DEN AYIRLARAK BİZE KATILINCA İL OLMAMIZDAN SONRADA YÜZÖLÇÜMÜMÜZE BURALAR EKLENDİ! 

   Altınsoy’un feraseti ve siyasi gücü ile ilimizin 2. bir Altunhisar vakası yaşamasını Güzelyurt’un ilimiz sınırları içinde kalmasıyla başarılarak il olmamızdan sonra İnşallah yakın bir zamanda nasıl ilçe olduğunu 1. ağızdan yazacağım Gülağaç’ın ilçe olmasından sonra ilimize bağlanmak için referandum  talebinde bulunan O zaman birer belde merkezi olan Sofular ve Bekarlar vatandaşlarının Niğdeli siyasetçiler ve bürokratlar tarafından bundan vaz geçmeleri konusundaki  ikna çabalarının sonuçsuz kalmasıyla Aksaray’a bağlanmalarıyla il olmamızdan sonrada ilimizin yüzölçümü arttı. 

   İlimiz için tarihin 1845-1920 ve 1933-89 yılları arasındaki gibi tekerrür etmemesi için başta Ak Partinin ilimize 15 yıl 9 aylık borcu olan Aksaray-Ulukışla tren hattımızın hizmete açılması. 

   Can damarımız olan E.90 karayolunun Ankara-Niğde otobanından en az şekilde etkilenmesini sağlayacak tedbirler ile istikbalimiz ilgilendiren diğer hizmetlerin alınması için ilimiz Valisi Aydoğdu, Belediye Başkanı Dinçer, Milletvekilleri İnceöz, Aydoğdu, Erel ve  Kaşlı, İGM başkanı Tüzün ile birlikte ilimizin tüm siyasileri, Meslek Odaları ve STK’ları tarafından takip edilmesi. 

   Aksaray’ın il olması başta olmak üzere tarih boyunca birimizin bin olması için emek veren herkesle birlikte Cenab-ı Allah(c.c.)’dan Mehmet Altınsoy, Turgut Özal, Raşit Daldal ve Çapan Tekeli başta olmak üzere cürümleri kadar yer yakarak katkıları olan vefat edenlerin tamamının ruhlarının şad mekanlarının cennet olması, yaşayanlara ise sağlık imanlı mutlu uzun ömürler diliyorum. 

  Rabbim yar ve yardımcımız olsun.