BABAM GÜNÜMÜZ SİYASETÇİLERİNDEN DAHA DEMOKRAT VE ÂDEMİ MERKEZİYETÇİYDİ!
Eskiden en çok kılık ve kıyafet ile tıraşları ve eğitimlerinin yanında dünyayı en iyi şekilde tanıyacak şekilde yetiştirilen üst rütbeli askerlerin bu bilgi ve görgüleriyle tezat teşkil etmesine rağmen onların bu imkana kavuşmalarını sağlayan milletin kendilerinin mutlak sahibi ve efendisi olduklarını kabul eden ve bunu harfiyen uygulayan başta NATO’daki müttefiklerimiz olan batılı ülke askerleri olmak üzere yüksek demokrasi seviyesine gelen diğer ülke askerlerinin aksini yapmaları.
Bu aksi hal ve hareketleriyle kendilerine Allah(C.C.) tarafından verilen canın ve soludukları oksijenin dışındaki tüm imkanların yanında ayrıca da kendilerinin eş ile çocuklarının tüm ihtiyaçları ile sağlık giderleriyle emeklilik kesenekleri de kendi çoluk çocuklarının boğazından keserek verdikleri vergilerle karşılayan milletin iradesine ve inancına saygı duymamalarına hayret ederdim.!!!
12 Eylül 1980 Askeri darbesinin ardından kurulan parti genel başkanlarının içinde merhum Turgut Özal tarafından 1991 yılında yapılan Genel Seçim kanunundaki tercihli sistem 12 Eylül 1980 darbesinin ardından 6 Kasım 1983 günü yapılan genel seçimlerden şimdiye kadar yapılan tüm genel ve mahalli seçimlerinde olduğu gibi 18 yıla yakın zamandır iktidarda bulunan Ak Parti ile ana Muhalefet CHP ile Mecliste vekilleri olan veya olmayan tüm partilerin Milletvekilleri, Belediye Başkanları ,İGM Meclis üyelikleri ile Belediye Meclis üyeliği adaylarının belirlenmesindeki 1980 öncesinin de çok çok gerisinde olan aday yapılanı ve seçileni milletin adamı ve hizmetkarı yapmıyor.
Bunun aksine aday yapılan ve seçileni Genel Başkanın, Genel merkezin ve kurmaylarıyla, partilerin il ile ilçe ve belde teşkilatlarının adamı ve hatta kölesi durumuna getirmesinin yanında partinin tabanı olan üyelerini ve üyelerin seçmeleri gereken delegeleri de devre dışı bırakıyor.
Bu çağ dışı seçmene ve seçene seçilenin saygı duymamasını sağlamanın yanında aslında seçileninde ne kadar hizmet yaparsa yapsın bir dahaki seçimde hizmet verdiklerinin etkili olmaması nedeniyle kendisine de eğer ki genel merkez indinde ağırlığını koyamaması halinde etkisi olmayan çağ dışı ilkel adaylık belirlenmesi yöntemi ülkemiz demokrasisinin geleceğini karartıyor.
SİYASİ PARTİLERİN GENEL MERKEZLERİ DARBECİLER KADAR ANTİ DEMOKRATLAR!
12 Eylül öncesi belediye Meclisi, İGM adayları ile belde, ilçe ve il Belediye başkan adaylarıyla, Milletvekili adayları Seçim kurulu gözetiminde konan sandıkta delegeler tarafından seçilirken ön yıllardır akla ziyan merkezi yoklama veya adından başka seçimle hiçbir alakası olmayan temayül yoklaması gibi ucubeler görünce sözüm ona siyasi partilerin genel başkanlarının ve yönetimlerinin de sürekli olarak darbe yapmaya çalışan cuntacı eski askerlerden ve onları destekleyen yüksek yargı, yüksek öğretim ile yüksek bürokrasiden hiç mi hiç farkları yok.
ERDOĞAN’DAN 37, KILIÇTAROĞLU VE BAHÇELİ’DEN 31 VE AKŞENER’DEN 39 YAŞ DAHA BÜYÜK OLAN BAMAM ADAY BELİRLEMENİN MİLLET TARAFINDAN YAPILMASINDA 4 LİDERDEN DAHA DEMOKRATTI!
Bu orta başlıkta belirttiğimin hiçbir abartısı yok.!
Merhum babam resmiyette her ne kadar 1921 doğumlu olsa da yüksek ihtimal ile gerçek doğumu 1917 yılıydı.
Yani bir Osmanlı vatandaşı olarak dünya gelen Aksaray’ın 1. Vilayetliğini ve vilayetlikten düşürülmesini, tek parti dönemi dayatmalarını ve özellikle Ezanın orijinal halinin yasaklanmasıyla, Kuran öğretilmesinin yasaklanmasını ve milleti canından bezdiren diğer uygulamalarını çok iyi hatırlayan bunların uygulamalarından bizzat mağdur olmuş berrak bir hafızaya sahipti.
Köyümüzde kendilerine Kuran öğreten Nevşehirli Hocadan eğitim aldıkları esnada gelen biri Onbaşı diğer er olan iki Jandarmadan onbaşı olanın “Hocam bu dizi Kuran okumakta çürüttüm fakat Türkiye’de artık Kuran okunması yasaklandı.
Bu nedenle okulu kapatacaksın” demesi üzerine Hocanın “ Evlatlarım benimde çoluk çocuğum var yapacağım bir şey yok diyerek okulu kapatması nedeniyle Rabbimizin kelamını okumayı öğrenememişti.
Yurt dışına gidenlerin mutlaka latin harfleriyle okumalarının şart koşulması üzerine ancak heceleyerek okuyabilecek kadar okuma yazmayı öğrenebilen merhum babam Cuntacıların darbe yapmaya haklarının olmadığını çünkü onların görevinin milletin yetki verdiği seçilen hükümetin emirlerini tartışmasız olarak yerine getirmekle mükellefiyetinden başka hiçbir haklarının olmadığını belirtir.
Tek parti döneminde Türkiye’ye çektirilen sıkıntıları, bu sıkıntıların çoğundan kurtaran merhum Menderes dönemini de yaşayan olarak kendisinin şehit edilmesine çok üzülür merhum Menderes’in ismi her anıldığında “Adına Kurban olayım Menderes” diye gözyaşlarını tutamazdı.
11 Yıl önce yarına denk gelen Rabbimizin indindeki en kıymetli gün olan Cuma(12 Haziran 2009 yılında Cuma günün denk gelmişti) günü Hakka yürüyen babam tüm dindar partilerin ve dine karşı olmayanların bir araya gelmelerini ve daima dinimizin ve dinimizden gelen milli değerlerimizi muhafaza etmelerini istemesini savunurdu.
Bunun yanında bu günkü lider ve genel merkez sultasıyla aday belirleme sakat yöntemi yerine mutlaka tüm adaylara parti üyelerinin önüne konacak sandıkla oylanmasını ve üyeler tarafından seçim kurulu gözetiminde yapılan oylamadan çıkanlarında Vekil ,Belde ,il ve büyük şehir Belediye başkanı ,İGM meclisi ve Belediye meclisi üyesi adayı yapılmasını isterdi.
Bunun sebebinin ise şimdiki gibi aklına gelenin aday olamayacağından aday, adaylarının adaylık öncesi kendilerini topluma hizmetleriyle kabul ettirenlerden olacağından seçildiklerinde hem başarılı olacaklarını hem de kendilerini aday gösterenlere mahcup olmamak için çalışacaklarını belirtirdi.
Başta Cumhurbaşkanı Erdoğan ,Bahçeli, Kılıçtaroğlu ve Akşener olmak üzere tüm genel başkanların bu millete hiçbir faydası olmayan ilkel, adayı genel başkanın, genel merkezin ve teşkilatların kölesi durumuna getiren millete, devlete ve ülkeye zararından başka hiçbir katsı olmayan yöntemi terk ederek en demokratik aday belirleme yöntemini getirmek için gerekeni yapmaları dileğiyle.
Tüm geçmişlerimizle birlikte merhum babam Sarı Resul zade Kalaycı Hacı Şammas’a Mevla’mızdan rahmet, Habibinden ise şefaat, okuyucularımdan ise 3 İhlas ve 1 Fatiha okuyarak sevabını başta Peygamberimiz olmak üzere tüm Peygamberler ile birlikte kendi geçmişleriyle ve babamın ruhuna bağışlamalarını diliyorum.
Rabbim Yar ve Yardımcımız olsun.