CAYDIRICI ŞEKİLDE CEZALANDIRILMAYAN HER DARBE BİR SONRAKİ DARBEYİ MAYALAR!!!
Perşembe günü haber kanallarını seyrederken Ülke TV’deki 104 Emekli Amiralin TSK’nın en önemli prensiplerinden olan ”Emir komuta” geleneğini umursamadan komutanları olan Genelkurmay başkanının amir olan Milli Savunma bakanında amir olan Başkomutan Erdoğan ve hükümetine karşı verilen 27 Nisan E. Bildirgesiyle birçok yönü de benzeyen bildiri tartışılıyordu.
On yıllardır tüm darbe yıl dönümlerinde ısrarla bıkmadan usanmadan belirttiğim Türkiye Cumhuriyetinin ilk askeri darbesi olan 27 Mayıs1960’ı yapanların cezalandırılmaması nedeniyle bunun daha sonraki darbelere yol açtığı yönündeki tespitlerimi bu programa katılan o anda ismini yazamadığım bir savunma uzmanı benim ve benim gibi düşünen tüm sağduyu sahiplerinin bu görüşlerini başlıktaki cümle ile tespiti gerçekten çok yerinde bir şeydir.!!!
1960 DARBESİNİN ARDINDA YAPILAN 2.SEÇİM OLAN 1966’DA ŞİMDİYE KADAR BAŞKA HİÇ BİR PARTİYE NASİP OLMAYAN %53 OYU ALAN DEMİREL CUNTAYI CEZALANDIRABİLSEYDİ 12 MART 71 OLMAZDI!!!
27 Mayıs 1960 darbesinden sonra 61 yılında yapılan ilk seçimde darbenin şaşkınlığından kurtulamayan seçmen sandıktan CHP ve AP koalisyonunu çıkartırken 10 Ekim 1965'de yapılan seçimlerinde ise Adalet Partisi o zamandan şimdiye kadar hiç partiye nasip olmayan %53 oyla 240 milletvekili, CHP % 28,7 oy ile 134 milletvekili, MP % 6 oy ile 31 milletvekili, YTP % 3.7 oy ile 19 milletvekili TİP% 2.9 oy ile 15 milletvekili ve CKMP % 2.2 oy ile 11 milletvekili kazandı.
Adalet Partisinin genel başkanı ve Başbakan Süleyman Demirel O zaman ardında duran ve TSK’nın üstünde ise inkar edilmez etkisi olan ABD ve Avrupa’nın desteğiyle darbecileri caydırıcı şekilde cezalandırabilseydi 1969 yılının 12 Ekim’inde yapılan genel seçimde %46 oyla 254 milletvekili kazanan AP hükümetinin kurulmasının üstünden 17 ay geçmeden 12 Mart 1971 darbesi olmazdı.
12 MART 1971 CEZALANDIRILMADIĞI İÇİN BU DARBE 12 EYLÜL 1980 DARBESİNİ MAYALADI!!!
O dönemde batıyı SSCB ve SSCB’nin patronu olduğu Varşova paktına karşı koruyan NATO’nun 2. Büyük ve güçlü ordusuna sahip olan Türkiye ye karşı batı ülkelerinde büyük sempati besleniyordu.
Bu sempati kullanılarak darbecilerin verdikleri muhtıra Başbakan Süleyman Demirel tarafından 27 Nisan 2007’de o zaman Başbakan olan Erdoğan tarafından yapılan karşı açıklama ile yerle yeksan edildiği gibi Hükmet bu muhtırayı ret etse ve verenleri yargılayabilseydi bu darbe 12 Eylül 1980 kanlı darbesini mayalayamazdı.!
12 EYLÜL 80’Nİ YAPANLAR DAHA ÖNCE CEZALANDIRILABİLİNSEYDİ 28 ŞUBAT 1997 MAYALANMAZDI!!
12 Eylül 1980 kanlı darbesini yapanlar ve 12 Eylül 2010’daki Anayasa referandumuyla ortadan kaldırılan geçici Anayasa maddesi daha önce kaldırılarak 12 Eylül darbesini yapanların ceza almaları sağlanabilseydi bu darbe kesinlikle 28 Şubat Post modern darbesini mayalayamazdı!!!
GELECEK DARBELERİN MAYALANMAMASI 1960’DAN EMEKLİ 104 AMİRAL’E KADAR, 27 NİSAN 2007 E MUHTIRASINI VEREN VE DESTEKLEYENLERİDE DAHİL TAMAMI EN AĞIR ŞEKİLDE CEZALANDIRILMALI!!
Türkiye’de milletimizin Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın çağrısına uyarak elindeki al bayraklar ve göğüslerindeki imanlarıyla en modern savaş uçakları, tank ve top ile ateşli ağır askeri silahlara karşı 15 Temmuz 2016’da 250 Şehit ve 2000 civarındaki Gaziyle yerle yeksan ettikleri darbelerin tamamen milletimizin gündeminden kıyamete kadar bir daha gelmeyecek şekilde çıkartılması için mutlaka şu anki 104 emekli amiralin bildirisi de dahil 27 Mayıs 1961’den bu yana gerçekleştirilen tüm darbeleri yapanlar ile onları destekleyenlerden yaşayanların bizzat, ölenlerin ise gıyaplarında zaman geçirilmeden gereğinde bu konuda görevlendirilecek özel mahkemelerde yargılanarak en ağır cezayı almalarının sağlanması.
Bu yargılamalar sürdürülürken aynı zamanda hiç zaman geçirmeden bir taraftan mevcut yasalarımızdaki muvazzaf veya emekli silahlı, silahsız tüm kamu kurumlarının mensuplarının darbe yapmaları için kendilerine bu imkanı veren/verecek kanun maddeleri, yönetmelikler ile genelgelerin tamamının taranarak bunların ortadan kaldırılmasıyla birlikte milletimizin dini ve milli değerlerine saygıyla ve kıyamete kadar milli birliğimiz sağlayacak yeni yerli ve milli tam sivil anayasanın ve ardından bu anayasaya uygun kanunların yapılarak ülkemizin istikbalinden tüm olumsuzlukların çıkartılmasının sağlanması dileğiyle.
HUZURUN BEKÇİSİ POLİSLERİMİZİN TEŞKİLATLARININ 176. KURULUŞ YILDÖNÜMÜYLE BİRLİKTE HAFTALARINI VE GÜNLERİNİ AYAKLARINA TAŞA DEĞMEMESİ DİLEĞİYLE KUTLUYORUM!!!
Bu günle ilgili aslında özel bir yazı yerine rahatlığın battığı tuzu kuruların hem de ülkemizin tüm dünya ile birlikte bir taraftan def etmeye çalıştığı Corona belasıyla uğraşırken diğer taraftan ise başta savunma sanayi olmak üzere sanayi üretimi ve gıda üretimi ile dünya pazarlarının daralmasına inat ihracatını ve dolayısıyla bunu sağlayan.
Bu çabasıyla kalkınma oranını arttırırken istikbalimizi ipotek altına almak isteyenlere hizmetten başka bir şey olmayan bir bölümünün mason olduğu tahkikatlarda anlaşılan 104 emekli amiralin resmen ve alenen istikbalimize kast eden bildiriye tepkiden fırsat bulamadığım için huzurumuzun bekçisi Polislerimizin yarın başlayacak olan haftasıyla ilgili müstakil bir yazı yazamıyorum.
Gelecek yıllarda hem bu corona belası hem de milletin ekmeğini yiyip memleketin havasını soluyup suyunu içenlerin nankörlüklerinin olmayacağı yıllarda konuyu müstakil olarak işlemek umuduyla Polis teşkilatımızın mensuplarından kuruluşundan şimdiye kadarki Şehit ve Gazi olanlarının ruhlarının şad mekanlarının Cennet olmasını.
Yaşayanlarından emekli olanlarına sağlıklı imanlı uzun ömürler, görevdekilerine ise ayaklarına taş değmemesi dileğiyle Polis teşkilatımızın 176. Yıl dönümünü ve Polis haftası ile gününü en içten duygularımla tebrik ederim.
Cuma’mız mübarek olsun.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.