GERÇEK MAHALLİ DEMOKRASİ İL B.BAŞKANI, İ.G.M ADAYLIĞINADA DELEGENİN KARAR VERMESİNDE!
Demokrasi, fikir ve inanç hürriyeti geliştikçe milletin de daha yüksek oranda sandığa kendi hür iradesiyle intikal etmesi gerekmez miydi?!!!
Gerekirdi gerekmesine de, Türkiye’nin şu anda İnsan hakları, fikir ve inanç hürriyeti yönüyle 12 Eylül 1980 darbesi öncesine göre daha yüksek standartlara ulaşmasına rağmen maalesef Milletvekiline kimin aday olacağıyla ilgili çağ dışı, millet iradesini yok sayan aday belirleme yöntemi aynı ilkellikle, millet iradesini yok sayan yöntem Büyük Şehir ,İl Merkez ilçe, lçe ile Belde Belediye başkanlığıyla, Belediye Meclis üyeliğine ve İGM’ye adaylıkta akla ziyan bir şekilde uygulanıyor.
Yani bu konudaki yöntem vatandaşın iradesini kullanması 1980 askeri darbesi öncesinin çok ,çok gerisinde.!!!
Nedenine gelince 12 Eylül 1980 askeri darbesinden önceki siyasi parti kanunu ile seçim kanunun günümüzdeki siyasi partiler ve seçim kanunundan çok daha seçmen iradesine imkan vermesiydi!
O zaman Türkiye’deki tüm siyasi partilerden mahalli ve genel seçime girecek olanları mutlaka seçimde aday olacak Milletvekili adaylarını, il ve ilçe ile Belde Belediye başkan adayları ile İl Genel Meclisine aday olacakları önce kendi partilerinin delegesinin onayına sunarlardı.
Yine partilerin il, ilçe ve Belde teşkilatlarında görev almak isteyenlerde mutlaka Milletvekili, Belediye başkanı ,İl Genel Meclisi üyesi ve Belediye Meclisi üyesi adayları da millete sunulmadan önce ilgili partinin delegesinin onayına sunulurdu.
Bu maksatla Seçim kurulu gözetiminde sandık kurulur ve aday, adayları seçimin yapılacağı yerde çıkar kendilerini partililere ve delegelere anlatırlar, neden aday ,adayı olduklarını ve kendilerinin aday olarak seçilmeleri halinde gelecekleri görev esnasında vatandaşlara hangi hizmetlerin yapılacağını, kendilerinin aday yapılmasının partiye de sağlayacağı faydasını da anlatırlardı.
Yapılan konuşmaların ardından belde ise belde ,ilçe ise ilçe, il ise il teşkilatı, il ve ilçe ile Belde Belediye Başkanlığı, Milletvekilliği, İl Genel Meclisi üyeliği için aday, adayı olanlar hakkında Seçim kurulu gözetiminde gizli oy verme yöntemiyle seçim yapılırdı.
Yine Seçim kurulu gözetiminde yapılan sayımdan çıkan sonuca göre delegenin aday yaptığı veya teşkilatlara seçtikleri çok ,çok istisna durumlar dışında mutlaka Genel merkez tarafından kabul edilerek ilgili seçim kurullarına il, ilçe ve belde teşkilatları ile yine il, ilçe ve belde belediye başkanlarının isimleri ve il genel meclisi ile milletvekillerinin isimleri sıralarıyla birlikte bildirilirdi.
İstisna ise kişinin sabıkasının bulunması veya seçim kanununda belirtilen aday olmasına engel hastalık ve diğer durumlarıydı.
Daha sonra Demokrasi, insan hakları ile fikirle inanç hürriyeti ve müteşebbislik hürriyeti konusunda ülkemizde kat edilen yüksek mesafe maalesef bu konuda tam anlamıyla geriye götürüldü.
DELEGE SEÇMEYİNCE LİYAKATLI KİŞİLER YERİNE ADAMI OLANLAR ADAY YAPILIYOR!!!
Şu anki anti demokratik ucube aday belirleme yönteminde aday, adaylarının kendilerini mahallindeki delegeye kabul ettirme mecburiyeti olmadığından çok, çok istisnanın dışında kalan gelecek görevi layıkıyla yerine getirecek Liyakatli kişiler yerine ağaları veya babaları genel başkan ile genel merkezde etkili olanlar aday yapılıyor ,il ve ilçe ile belde teşkilatlarına getiriliyor.
“DÜNYA 5’TEN BÜYÜKTÜR” DİYEN ERDOĞAN’DA DİĞER PARTİLERİN GENEL BAŞKANLARIDA ADAY BELİRLEMEDE MİLLETİN GENEL BAŞKANLARDAN BÜYÜKLÜĞÜNİ FİİLLEN TANIMIYORLAR!!!
On yıllardır her vesile ile BM Güvenlik Konseyinin 5 daimi üyesinin alınan kararları veto etmeleri nedeniyle çoğunluk tarafından alınan kararların uygulanması nedeniyle seslendirdiği ve epeyce de olgunlaşan dünyanın 5’ten büyük olduğu yönündeki sözleri maalesef ne kendisi ve nede partisinin genel merkeziyle il ve ilçe teşkilatları, nede diğer siyasi parti genel başkanlarıyla genel merkezleri ile il ve merkez ilçe teşkilatları tarafından aday belirleme yönteminde uygulanmadığından fiiliyata genel başkanlar ve genel merkezler ile il ve ilçe teşkilatları vatandaştan büyük konumunda.
MAKAMLARA ADAY YAPILANLAR TEKRAR ADAY OLABİLMEK İÇİN VATANDAŞIN ADAMI OLMA YERİNE PARTİ GENEL MERKEZİNİN VE LİDERİN ADAMI OLMAYA ÇALIŞIYOR!!!
Aday, adaylarının delege tarafından sığaya çekilmemesi, hiçbir hukuki geçerliliği olmayan Temayül yoklamaları ile yine şüpheli anketlerle yapılan aday belirleme yöntemi sonucu geneli partilerinin rüzgarıyla bulundukları makamlara seçilenler ise maalesef bu bilinçle kendilerini sandıkta seçen vatandaşın adamı olma yerine tekrar aday yapılabilmeleri için teşkilatın, genel merkezin ve liderin adamı olmayı terci ettiğinden istisnanın dışındakilerin vatandaşta seçildikleri ilin sıkıntılarda pekte umurlarında olmuyor
Bu ise seçilenin sorumluluğunu azalttığından istenen hizmetlerin mümkün olan en az masrafla ,en verimli şekilde gerçekleştirilmesini önlediği gibi, vatandaşında iradesinin tam olarak yönetime aksettirilmesini engelliyor.!!!
Bu akla ,demokrasiye, hukuka aykırı sakat uygulamanın Milletvekilliğine kimin aday olacağına çıkartılacak kanun akabinde açık şekilde her mezra,köy,belde ile ilçe ile il merkezi mahallelerinde Seçim kurulu gözetiminde yapılacak üye kaydı ve bu üyeler arasından aynı şekilde seçim kurulu gözetiminde belirlenecek delegeler tarafından aday adayları arasında seçim kurulunun himayesinde yapılacak oylamayla belirlenmeli.
Milletvekilliğine kimin aday olacağı tam demokratik yöntemi şu anki ilkel,milleti noter sayan Mahalli seçimlerdeki Büyük Şehir, İl ,İlçe ve Belde Belediye Başkan adayları ile İl Genel meclisi üyeleri ve Belediye Meclisi üyeleri seçiminde genel başkan ile genel merkez ve il ile ilçe teşkilatlarının belirleme yönteminin hemen terek edilmesi.
Her parti aday adayları içinden Seçim kurulu gözetiminde yapılacak üye kaydı,aynı yöntemle yapılan üyeler arasından belirlenecek delegeler tarafından İlçe Seçim Kurul gözetiminde kimin aday yapılacağına sandıkta karar verilirse o zaman önce 12 Eylülden önceki durumla gelinir,ardından ise yapılacak millet iradesin dahada iyi şekilde aksettirmesini sağlayacak iyileştirmelerin zaman geçirilmeden yapılması.
Bunun önce gelecek Haziran veya Mayıstaki Milletvekilliği seçimine yetiştirilmesi ve ardındanda 2024 yılında yapılacak mahalli seçimlerde aynı şekilde uygulanarak bundan sonra bunun tam seçimlerde kullanılması mümkünse anayasa, değil ise yasa emri olarak uygulanmasının sağlanmasıyla ülkemizin bu ilkellikten kurtarılması dileğiyle.
Cumamız mübarek olsun.
Rabbim yar ve Yardımcımız Olsun.