HER TÖRENDE ANCAK HAKKA TAPANLARIN HÜRRİYETİ HAK ETTİKLERİNİ SÖYLEYENLERİN ÇELİŞKİSİ!!!

ALİ GENÇ
ABONE OL

Bu gün tüm törenlerde okunan iki kıtasının ikincisinin son satırında” Hakkıdır,  Hakka tapan, Milletimin istiklal”  dizeleriyle ancak Hakka tapanların istiklali hak edebileceği vurgulanan İstiklal marşımızın Büyük Millet Meclisinde kabul edilişinin 101. Yıldönümü.
 
  Bu tarih aynı zamanda birlikte bu şanlı marşımızı tüm törenlerinde söyleten TSK’daki cuntacıların sürekli olarak Hakka tapanların bu inancından dolayı dışlayanların efendileri velinimetleri olan milletimizin iradesine 2. defa kast edişlerinin ise 51. Kap kara yıldönümü.

 MİLLET CUNTAYA DERS VERMEKTEN BIKTI ONLAR DARBE YAPMAKTAN BIKMADILAR!!!

  İstiklal şairimiz merhum Akif’in bahsettiği tamamına yakını Hakka samimi şekilde tapmalarının dinimizin emri olan kardeşliği koruyarak ve bu çerçevede kardeşliğimizi korumaya vesile olan dinimizi yaşamaya çalışanlar her zaman bu minval üzerinde olmayı sürdürdü.

 Dinimizin övdüğü  ve rahmet olduğu belirtilen birliğimizi koruyan Milletimiz ne zaman önüne sandık konduysa ferasetiyle dini ve milli değerlerle millet iradesine karşı olanları yerle yeksan ederken, mazlum ve mağdurları ise imanından gelen cesaretiyle yerle yeksan etmesine rağmen velinimetinin inancına düşmanı olan nankör silahlı ve silahsız bürokratlara her vesile ile medeni çerçevede kafa tutarken maalesef seçtikleri bu cesareti gösteremediklerinden 27 Nisan E. Bildirgesinin ber tarafıyla başlayan 15 Temmuz 2016’da ise yerin dibine gömülen kalkışmalar devam etti.

EĞERKİ DEMİREL MİLLETİN MESAJINI %52.9(53) OY ALDIĞI 1965 SEÇİMİNDEN SONRA YAPABİLSEYDİ  12 MART 1971 OLMAYACAĞI GİBİ BU DARBEYLE 12 EYLÜL 1980 DARBESİDE MAYALANAMAYACAKTI!!

 1960 darbesinden bu yana sandıkta Demirel’in 1965 ‘in 10 Ekim tarihinde yapılan Milletvekili genel seçiminde aldığı %52.9 yani %53 oranındaki oy o zamandan şimdiye kadar hiçbir lidere ve partiye nasip olmadı.!!!
  
Süleyman Demirel milletin cuntayı yargılaması için kendisine bu destekle verdiği mesajı alıp NATO  ve Avrupa Ekonomik Topluluğu (AET) ninde desteğiyle cuntaya katılmayan askerleri ayırarak  ve cuntaya karşı olanlardan ordunun kurmay heyetini Askeri şurada bunları emekli edebilse ve ardından 27 Mayıs 1960 darbesini yapanları mahkemeye vererek hak ettikleri cezayı alabilme cesaretini 27 Nisan 2007 E bildirgesinin yerle yeksan edildiği gibi yapsaydı kesinlikle 12 Eylül’ ü mayalayan  özrü kabahatinden büyük 12 Mart 1971 darbesi olmazdı.!!!

MİLLET 1965 GENEL SEÇİMLERİNDEKİ MESAJINI ALAMAYAN DEMİREL’İN OYUNU 69 SEÇİMLERİNDE  %6.5 AZALTTI VE AZALAN DESTEĞİ NİMET BİLEN CUNTACILAR 17 AY SONRA DARBE YAPTI!!!

  Demirel milletin darbecilerin cezalandırılması için 60 darbesinden sonra şimdiye kadar hiçbir partiye ve lidere nasip olmayan %53’lük desteğin gereğini yapmayınca 12 Ekim 1969 tarihinde yapılan genel seçimlerde millet Demirel ile partisine %46.55 oy verdi.
 
  Bundan cesaret alan Cuntacılar genel seçimden 17 ay sonra 12 Mart 1971’de hükümete verdikleri muhtıraya Demirel’in cesaret göstererek karşı çıkmaması üzerine 9 Martta yapılacak komünist darbeyi istihbaratçılar vasıtasıyla öğrenip bunu önledikten sonra kışlasına çekilmeleri gerekirdi.
  Normalinde öyle olması gerekmesine rağmen bunun tam aksini yaparak komünist cuntanın yaptıklarını kendileri 3 gün sonra yani 12 Mart günü hükümete verdikleri muhtırayla milletin iradesi cebren gasp edildi.

 12 MART CUNTACILARI KÖKTEN CHP’Lİ İKİ KİŞİYİ TARAFSIZ(!) BAŞBAKAN YAPTILAR!!!

12 Mart 1971 günü Genelkurmay Başkanı Memduh Tağmaç, Kara Kuvvetleri Komutanı Faruk Gürler, Deniz Kuvvetleri Komutanı Celal Eyiceoğlu ve Hava Kuvvetleri Komutanı Muhsin Batur'un imzasıyla Cumhurbaşkanı Cevdet Sunay'a bir muhtıra verildi.
  TSK tarafından erilen muhtıra üzerine Demirel hükümeti istifa etti.
  27 Mayıs 1960 ve 12 Eylül 1980 darbelerindeki gibi Meclisin kapatılmaması ve partiler feshedilmese de, anayasa rafa kaldırılmasa da feshedilmedi fakat milletin seçtiği vekillerden güven oyu alan hükümet zorla istifa ettirildi.
   
Askerler velinimetleri olan milletin iradesini yok sayarak meclisin içinden tarafsız bir Başbakan çıkmasını istediler böyle bir şey sağlanırsa sorun kalmayacağı belirtildi.
  Yapılan çalışmada 26 Mart günü partisinden istifa eden  CHP Kocaeli milletvekili Nihat Erim tarafsız   Başbakan yapıldı.
   22 Mayıs 1972 günü ise yine CHP kökenli Ferit Melen Başbakanlık görevini üstlendi.

12 MART CUNTACILARIDA DAHİL TÜM DARBECİLER MUTLAKA YARGILANIP HAK ETTİKLERİ CEZAYI ALMALARI SAĞLANMADIKÇA TÜRKİYENİN HER YERİNDEN İSİMLERİ KAZINMADIKÇA DARBELER BİTMEZ!!!

  Türkiye’nin gündeminden darbelerin tamamen çıkartılması ve kıyamete kadarda bırakın gündeme getirilmesi düşüncesinin bile olmaması için zaman geçirilmeden milletimizin inanç ve fikir ile siyasi hürriyetlerinin bu konuda dünyadaki en yüksek standarda sahip olan ülkelerinin seviyesine çıkartılması için zaman geçirilmeden tam sivil ve tam demokratik bir anayasanın zaman geçirilmeden yapılması.
   Bu anayasada 1960 darbesi ile 27 Nisan E Bildirgesi de dahil tüm darbelerin ve teşebbüslerin soruşturulması dahli olanların yaşayıp yaşamadıklarına bakılmadan yargılanmaları ve hak ettikleri cezaların verilmesinin sağlanması.

   Bu darbelere direk ve dolaylı olarak katılanların isimlerinin tüm eserlerden kaldırılması ve sicil otoritenin ütünde bir yeryüzü otoritesinin bulunmadığının bu şekilde sağlanmasıyla milletimiz İstiklal marşımızın her törende okunan 2. Kıtasının son satırındaki gibi kıyamete kadar dama Hakka taparak istiklalini koruması sağlanmalı.

   Merhum Akif  rahmetle yad ederek ruhunun şad mekanın Cennet olması dileğiyle İstiklal marşımızın kabulünün 101. Yıl dönümün tebrik ederim.
 
  Rabbim yar ve yardımcımız olsun

(*)Darbe ile ilgili bilgileri yazarken Vikipedia’dan faydalandım. Emeği geçenlere teşekkür ederim. Ali Genç