KIZILELMA'SI OLMAYAN MESLEK "MEDYA!"
Türkiye’yi her yönüyle ekmeğe muhtaç eden DSP,ANAP ve MHP’den oluşan Ana/Sol-M hükümeti döneminde ülkemizin yaşadığı en büyük ekonomik kriz olan 21 Şubat 2001 krizi ile bilindiği gibi Döviz’in %400 civarında artması ve buna bağlı olarak domino etkisi yapan olumsuzluklar nedeniyle Türkiye bir gecede sahip olduklarının %55’ini kaybetmesiyle kişi başına düşen milli gelirimiz 4750 Dolardan 2250 dolara düşmüştü.!!!
23 Banka’nın battığı, krize karşı dayanabilmek için daha önce evlenerek yeni eve çıkan veya belirli zaman baba evinde kaldıktan sonra ayrılarak kendi yuvalarını kuran bir birçok kişinin yeniden baba evine dönmesine sebep olan ve Başbakanlık binasına Ecevit’in girişi esnasında iflas eden bir esnafın yazar kasasını attığı görüntülerin yaşandığı zamandı.
O sıralarda medyaya demeç veren MHP’li bir vekil kendilerini suçlayanlara ”Bize neden kızıyorsunuz ki?! Biz sizin içinizden çıktık, tarlaya buğday ekerseniz, buğday çıkar” mealindeki demeci çok ,çok istisna sayılmaz ise Türkiye’nin genel hali ile birlikte buna bağlı olarak ta aynı şekildeki istisnalar dışında kalan illerimizin genelinin Medya sının durumunu da özetliyor.!!!
Şimdiye kadar yazdığım sayısını hatırlayamadığım yazılarımda özelde Aksaraylıların ,Aksaray’ın atanmışlarının, seçilmişlerinin ve Meslek Odalarıyla ,STK’larının, genelde ise bizzat gezerek görerek yaşayarak öğrendiklerimden ülkemizin genelinde de istisnaya bile giremeyecek olan idealistlerini saymaz isek geriye kalanlarının kızıl elmalarının olmadığını ısrarla belirtmemin sebebi somut gerçeklerdir.
ESKİDEN GENEL VE MAHALLİ BASININ ÜLKEMİZLE MAHALLİ İÇİN KISA ORTA VE UZUN VADELİ PLANLARI VARDI!!!
1976’dan kapandığı 1995 yılına kadar ilçe il ve bölge temsilciliğinin yanı sıra yurt içi ve dışında bir çok ilden haber yazdığım Günaydın Gazetesinin Ankara bürosu ile İstanbul merkezine gittiğimizde o seneki gazetenin hedefleri anlatılırdı.
Belirlenen hedefler doğrultusunda merkez teşkilatının yapacakları belirtilerek planlamaları buna göre yapılırdı.
Bizim gazetedeki hedefler gibi diğer genel gazetelerinde hedefleri bulunurken bizde mahalli gazeteciler olarak hem bağlı bulunduğumuz genel basın organı ile hem de çalıştığımız mahalli gazetede o sene bulunduğumuz yerin hangi sıkıntılarını sonuç alınıncaya kadar gündeme getireceğimizi planlayıp bunları yazmanın yanında görüştüğümüz ilgili ve yetkililere de bunları iletirdik.
20 YILDIR ÇALIŞTIĞIM GAZETELERDE BUNU KESİNTİSİZ OLARAK DEVAM ETTİRDİM!!!
Orta başlıkta belirttiğimi “Rahmetli ölmeseydi de” cümlesiyle başlayan devamındaki cümlelerdeki bahanenin ardına asla ve asla saklanmıyorum..
Çünkü Rabbim kendilerine sağlıklı imanlı uzun ömürler versin genel olarak 1976’dan itibaren özelde ise oğlum Yunus Şammas’ ın dünyaya geldiği 2003’den 16 Mayıs 2007’ye kadar Anadolu Ekspres gazetesinde ve 17 Mayıs 2007’den i itibaren ise başta Aksaray Yenigün gazetemiz olmak üzere aralıksız olarak haber ve köşe yazılarımı yayınlayan basılı gazetelerimizin sahipleri afiyette olmalarının yanında yazdıklarımda arşivlerde duruyor.
2010 ‘un Aralık ayından itibaren ise İnternet medyasında yazdıklarımda burada dile getirdiklerimde internette duruyor.
Yani 48 yıldır mesleğe başladığımdan itibaren bize bunu aşılayan gazeteci ağabeylerimin yolundan giderek daima kızıl elmam oldu.
Rabbim her şeyin hayırlısını verirse izniyle son nefesime kadarda daima sırasıyla doğup ilik okul 4. Sınıfa kadar yaşadığım köyüm, ilim, bölgem ve ülkemle insanlık alemi için Hakkın rızası çerçevesinde kızıl elmam olacak.
Her vesile ile bu kızıl elmaya ulaşabilmek için medeni çerçevede tüm legal kanalları kullanarak var gücümle çalışacağım.
İSTİSNA DIŞINDA AKSARAY MEDYASININDA DİĞER İLLER GİBİ YAKIN,ORTA VE UZAK KIZILELMALARI YOK!!!
2007’nin 17 Mayıs’ından itibaren kadrolu olarak haber ve köşe yazdığım Aksaray Yenigün gazetemiz ile 2010’dan itibaren haber ve köşe yazılarımı yayınlayan ilimiz ve ülkemizin bazı illerindeki yazılarımı yayınlayan internet gazetelerimizle birlikte ilimizdeki medya mensupları ve medya organlarının istisna dışında kalan kahır ekseri sinin maalesef Türkiye medyasının kahır ek serisi gibi yakın, orta ve uzak vadeli hedefleri yok.
Böyle olunca da söz verilip te yapılmayanlar hakkıyla eleştirilmediği, ne zaman gerçekleştirileceği konusunda hesap sorulmamasından dolayı istikbalimiz için yıllarca dile getirilenlerin gerçekleşmesi için bir çabaları olmadığı gibi kendilerinin de ciddi manada bir teklifleri olmamasının yanında has bel kaderde olsa ara sıra dile getirdikleri haber ve köşe yazılarının takipçisi olmuyorlar.
Hemşerilerimiz ,siyasilerimiz, tüm atanmışlarımızla Meslek Odalarımız ve STK’larımızla birlikte Medya mensuplarımızın ve bu Medya mensuplarının yayınlarını yaptığı Medya organlarının da asrın başından itibaren oluşan hem dünyalarını ,hem de ahretlerini mahveden bu akla ziyan tutumu terk ederek en kısa zamanda gazeteciliğin gereğini hakkıyla yaparak kendi illeriyle ülkemizin yanında insanlık aleminin de mutlu istikbali için kendilerine yakın ,orta ve uzak vadeli hedefler belirlemeleri.
Belirledikleri bu hedefler gerçekleşinceye kadar var güçleriyle konuyu yayın organlarında gündemde tutmalarının yanında çeşitli vesilelerle görüşecekleri ilgili ve yetkililere belirlenen hedefleri iletmeleri, bunların gerçekleşmesi halinde gerçekleştirenlerle hizmeti alanlara sağlayacağı fayda, gerçekleştirilmez ise oluşacak zararları anlatmaları dileğiyle.
Gerçekten de gazeteci olanların ve bu meslekte çalışan meslektaşlarımızın 10 Ocak Çalışan Gazeteciler gününü canı gönülden tebrik ederim. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.