MAKAM İMTİYAZININDA AK PARTİ HÜKÜMETLERİ TARAFINDAN KALDIRDIĞI UNUTULDUMU?
Almanya/HAMBURG
================
Çok, çok eskilere gitmeyin bundan 10 sene öncesine kadar 657 sayılı devlet memurluğuna tabi kamudaki bir bekçi veya kapıcının bile suç işlemesi durumunda amirinden izin alınmadan yargılanması mümkün müydü?
Kesinlikle mümkün değildi.
Bir kamu görevlisi amiri sahibi, patronu olan milletin bir sivil mensubuyla haklı haksız her hangi bir konuda tartışırken kaba bir tavırla ”Ulan sen kimsin ?,ben devlet memuruyum! benim bir düğmemim kopartmak 6 aydan başlar.!!!”diyerek tehdit ederdi.
Gerçekten de Serbest Pazar ekonomisine geçilmesine ve Merhum Özal’ın 1984’de iktidar olmasından sonra bir çok kamu iktisadi kurumunu özelleştirmesine kadar, Sümerbank’tan tutunda Et Balık Kurumuna kadar bir çok kamu iktisadi kurumunun ürettiklerinden devlet memuru maliyetinin bile çok, çok altında bir bedelle faydalanırlardı.
Sosyal güvenliğin sağlık hizmetlerinden memur olanlar 1. sınıf olarak yararlanırken tüm kamu Sosyal Güvenlik kurumların birleştirilmesine ,hatta ve hatta bu birleştirmeden sonra Anayasanın kanun önündeki eşitlik ilkesine rağmen kanunun Devlet memurları lehine değiştirilmesinden sonraki yapılan yeni düzenlemeye kadar devlet memurları hem vatandaşın ,hem de diğer sosyal güvenlik kurumlarına mensup olanlara göre sağlık hizmetlerinden faydalanmada imtiyazlıydı.!!!
SUÇLU GÖRÜLME KONUSUNDA DA YÜKSEK MEMURLAR VE YÜKSEK RÜTBELİLER SİVİLLERE VE KÜÇÜK RÜTBELİLERİ GÖRE İMTİYAZLIYDI
Suç isnat edilen vatandaşlar kolluk kuvvetlerinin Polis veya Jandarma görevlileri tarafından gözaltına alınarak mahkemeye çıkartılarak yargılanabilirken Memuri muhakemat kanununa göre devlet görevlilerinin amirinden izin alınmadan yargılanmaları mümkün değildi.
Yasal olarak birçok yönden bu konuda belirli engeller olmasa bile oluşan imajla Yüksek rütbeli memurlar ile Silahlı bürokratların özellikle de yüksek rütbelilerine toz kondurulmuyordu.
Bu nedenle bırakın bir generalin gözaltına alınıp yargılanmasını.
Anayasanın eşitlik ilkesine rağmen bir Baş Çavuş’un bile yargılanmasına cesaret edilemiyordu.
2002’DEN İTİBAREN YAPILAN ANAYASAL VE YASAL DÜZENLEMELERLE MEVKİ, MAKAM VE RÜTBE İMTİYAZI ORTADAN KALDIRILDI!!!
Türkiye’de Anayasa ve yasaların amir emrine rağmen fili olarak oluşturulan yüksek rütbeli memurlar ile silahlı bürokratlar ve üniversitelerle diğer kamu mensuplarının da kanun önündeki eşitliğinin sağlanmasıyla imtiyazlı sınıf ortadan kaldırılarak kanun önünde eşitlik sözde olmaktan çıkartılarak yasaların herkese uygulanması özde sağlandı.
Yapılan düzenlemelerle hem sivilleşme, hem de Atatürk’ün hayali olan medeni muasır milletlerdeki gibi normalleşme sağlandı.
Ülkemizin Ekonomik, Demokratik ve Ticari yönden medeni ülkelerle arasında daralan makasın hızla kapanması medeni dünyadan ülkemizin vesayetle yönetilme görünümünün tamamen ortadan kaldırılması geleceğimizin olmaz ise olmazıdır.
Bunun için 30 Mart Mahalli İdareler seçimlerinden başlanarak önümüzdeki diğer tüm seçimlerde de kendimizin ve evlatlarımızın mutlu istikbali, Türkiye Cumhuriyeti vatandaşlarının tamamının kişisel haklarının da teminat altına alındığı her konuda imtiyazın kaldırılarak gerçek manada eşitliğin sağlanması için laf üretenler yerine hizmet üretenlerin desteklenmesi dileğiyle.
Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.