MİLLETİ KUCAKLAYAN CUMHURİYET!
Bu gün Ekim ayının sondan iki önceki günü olan haftanın da 2. günü olmasının yanında bizim için önemi ise milletimizin dünyaya şan veren İstiklal(,milli mücadele ve kurtuluş savaşı) ile düşman işgalinden kurtarılan ülkemizde monarşiye son verilip Cumhurun yani Halkın /Milletin kendi kendisini idare etme sistemi olan Cumhuriyete geçişimizin 101. kuruluş yıl dönümü.
Çocukluğumuzda Milli mücadele(kurtuluş ,istiklal) harbimizin sloganı olan şimdilerde akla ziyan şekilde kaybolan hatta “İstiklal” kelimesinin ikinci eş anlamlısı olan “Hürriyet“ kelimesi de unutulan.
Yani idilimizin iki kelimesinin daha yok edilmesiyle “Özgür(lük) yerine kullanılan “ Ya Ölüm Ya İstiklal” cümlesinden sonra en fazla kullanılan” Yaşasın Hürriyet, Yaşasın Cumhuriyet” sloganlarıyla coşkulu şekilde kutlanan içimize neşe ve mutluluk katan büyük bayramımızın 101. kutlu yıl dönümü.!!!
CUMHURİYETİMİZİN 101. YILDÖNÜMÜNDE ÜSTÜNDE OYUN KURULAN ÜLKE OLMAKTAN KURTULUP BÖLGESİNDE DOSTA GÜVEN DÜŞMANA KORKU VEREN OYUN KURAN ÜLKE OLDUK!!!
Cumhuriyetimiz 101. yıldönümünde önceden üstünde uyun kurulan ülkeyken son yıllardaki bölgesinde oyun kuran ülke haline gelen Türkiye Cumhuriyeti devletinin kuruluşunun 101. kutlu yıldönümü.
2002 ‘DEN İTİBARAN YAPILAN VE 2010 ANAYASASIYLA İVME KAZANIP 15 TEMMUZ ALÇAK KALKIŞMASINDAN SONRA İSE OLABİLDİĞİNCE KAZANILAN İYLEŞTİRMELER PAMUK İPLİĞİNE BAĞLI
2002 den bu yana özellikle 2010 Anayasa referandumundan bu yana ivme kazanarak yapılan iyileştirmelere rağmen halen önezede bekleyen avcu misali bekleyen 28 Şubat zihniyetine sahip olan ve bu çağ dışı karanlık anlayışın hakim olmasın isteyen atanmış ve seçilmişlerle medya ile Meslek Odalarını caydıracak anayasal ve yasal güvencenin verilmemesi.
Sözüm ona sanatçılar ile akademisyenlerle, STK’lardan başta gezi ile 15 Temmuz alçak kalkışmasındaki dinimiz ve milletimizin milli değerlerini dışlayan ,aşağılayan çatlak seslerinin devam etmesi göz önüne alındığında maalesef kimse tüm hak ve hürriyetlerin güvence altına alınan gerçek Cumhuriyet diyemez.
Yani Cumhuriyetimizin son 14 yılda yapılan iyileştirmelerin yasal güvenceye kavuşturulmaması, bu medeni ülkelerin tamamında bulunan haklara karşı çıkanların caydırılmasın sağlayacak yasal düzenlemelerinde olmaması bu ülkenin asıl sahipleri olan vatanımızı düşman işgalinden kurtulmasını sağlayan nüfusumuzun %99.5’unu oluşturanların cumhuriyet olmaktan uzak.
Türkiye yazının girişinden itibaren sayılan sebeplerden ötürü anayasal ve yasal olmasa da nüfusumuzun %1 kadar bile olmayan azınlıkların ,dönmelerin ve devşirmelerin yaşadığı yani azgın azınlığını mutlu olduğu bir cumhuriyetten öteye geçilemedi.
Yani Cumhurun demokrasi ve ekonomik seviyesi yüksek ülkelerdeki gibi kelimenin tam anlamıyla her türlü hak ve hürriyetini Anayasal ve yasal güvenceye kavuşturulduğu Atatürk’ ün bize gösterdiği muasır milletler seviyesindeki Cumhuriyetlerdeki gibi Milletin her yönüyle hakimiyetini sağlayan hakim olduğu bir Cumhuriyet olamadı.
102. yılımızda tüm atanmış ve seçilmişlerle vatanın asıl sahibi olan milletimizin hak ve sorumlulukların en kalın çizgileriyle belirleyen ve bunları hakkaniyet kurallarına göre garanti altına alan bir anayasamızın yürürlüğe girmesi için herkesin üstüne düşeni yeri ve zamanında “amasız ve fakatsız” yaparak Cumhuriyetimizin sözde Cumhuriyet olmaktan çıkartılarak özde Cumhuriyet vasfına kavuşturulmasının zaman geçirilmeden sağlanması dileğiyle.
Cumhuriyetimizin 101. yıl dönümünü ve Cumhuriyet Bayramımızı canı gönülden kutluyorum.
Rabbim yar ve yardımcımız olsun.