NÜFUSUYLA YÜZÖLÇÜMÜ 31 İLDEN FAZLA OLSADA İLÇE DİYE TRT NİN KALE ALMADIĞI YER AKSARAY!
Kadim tarih boyunca sınırları içinden geçen antik İpek ve Kral yollarının çakıştığı yer olması nedeniyle Avrupa’dan Asya’ya kadar giden tam kervanlar ile Afrika’dan çıkarak Anadolu üstünden Asya ülkeleri ile Avrupa ülkelerine giden kervanların kullandıkları bu yolların avantajıyla Selçuklu Sultan 2. Kılıçaslan’ın yazlık başkentliği ve oğlu Melikşah’ın müstakil başkentliği döneminde Aksaray’ın 20 ila 25000 hane olduğu belirtiliyor.(*:1)
Fatih Sultan Mehmet’in İstanbul’u fethinden 16 yıl sonra 1469-72 arasında İstanbul’a yapılan zorunlu göçler, yine İstanbul’un fethinden 8 yıl sonra Osmanlı Devletine katılan Pontus devletinin yıkılmasından sonra Aksaray’ın özellikle günümüz çöl bölgesinden buraya ve Balkanlara yapılan göçler.
Nihayetinde 1570-73 arasında 3 yıl süren ve 50 bin Osmanlı askerinin şahadetiyle kazanılan zaferin ardından fethedilen Kıbrıs adasına 22 Eylül 1572 tarihinde çıkartılan genel iskân kanunuyla Osmanlı İmparatorluğunun merkezi Konya vilayeti olan Karaman eyaletindeki Aksaray, Şereflikoçhisar, Beyşehir, Ürgüp Niğde’den yapılan göçlere rağmen Aksaray 17. Asrın sonlarına kadar bölgenin önemli yerleşim yeri ve merkezi olmasını nüfusu ve bölgeye sağladığı faydalarıyla koruyordu.
Önce Süveyş kanalının açılmasıyla Avrupa’dan ,Asya’ya giden gemilerin Ümit burnunu dolaşmaktan kurtulmalarıyla kervancılığın daha kolay ve rahat olan deniz yollarına kaydırılması.
Ardından Osmanlının Eyalet sisteminden Fransızlardan aldıkları günümüzde de plakalarıyla bire bir aynı olan Vilayet sistemine geçilirken bazı vilayetlerin ilçeliğe düşürülmesiyle 1845’de veya 1840 ila 50 arasında Aksaray’ın tarih boyunca hiçbir ticari ve kültürel alakası bulunmayan aralarında aşılmaz Hasandağı bulunan Niğde iline zorla bağlanması.
Demir yollarının Anadolu’dan geçişi esnasında İngilizler ile Fransızlar tarafından Osmanlı devletine teklif edilen hatların projelerinde Aksaray olmasına rağmen bir konsorsiyuma verilen Almanlar tarafından sunulan Demiryollarını inşa eden yabancı şirketlere geçiş güzergâhı üzerindeki taş ve kum ocaklarının işletilmesi, hattının 20 km çevresindeki madenlerin işletilmesi, bu alanda arkeolojik kazılar yapılabilmesi ve vergi muafiyeti gibi kazanımlar elde etmeleriyle(*:2) sonuçlanan projenin uygulanmasıyla Aksaray’ın demir yolları hatları dışında kalmasıyla da körfez konumuna gelmesiyle küçüldüğünden Selçuklu döneminde 20 ile 25 bin haneye sahip olduğu şehrimiz 20 asrın başlarında 1600 hanelere kadar gerilemiştir.
MENDERES HÜKÜMETİNDE ANTİK KRAL VE İPEK YOLLARINDAKİ GİBİ YENİDEN ANA YOLLARININ KAVŞAĞINA GELİNMESİ VE GURBETÇİLERİN YATIRIMIYLA BÜYÜYEN AKSARAY 67 İLİN 31’İN GEÇTİ!!!
1980 Genel nüfus sayımına dayanarak tarafımdan hazırlanan belgeye göre Aksayın merkez nüfusu ile ilçenin yüzölçümü bakımından o zamanki 67 ilden başta bağlı bulunduğumuz Niğde vilayet ide dahil 31’nin merkez ilçesinin yüzölçümünden büyük olduğumuzun ve nüfusumuzun fazla olmasına ve merkezin nüfusu 80 Bin civarında olmasına rağmen nihayetinde merkezi hükümet ve kurumları tarafından nüfusları bizim 30’de birimiz kadar bile olmayan yani 2500 civarında olan ilçelerle aynı kategorideydik.!!!
Menderes döneminde ülkemizin karayolları ağlarıyla ördürülmesi ile Akdeniz’i, Karadeniz’e Bağlayan ana karayoluyla, Marmara ve Trakya’yı Güneydoğu illerine bağlayan karayolları kavşağına gelerek tarihteki antik İpek ve Kral yollarının kavşağı durumuna yeniden gelmemizin yanında Atmışlı yıllardan itibaren Avrupa ülkelerine giden gurbetçilerimiz inde katkısıyla Yetmişli yıllarda yeniden bölgenin en kalabalık yerleşim yerlerinden birisi olduk.
MESUT MERTCAN” NÜFUSUNUZ KAÇ OLURSA OLSUN İLÇELERDEKİ TEMİZLİK KAMPANYALARINA KATILMIYORUZ”DİYEREK BİN BİR EMEKLE YAPILAN TEMİZLİK KAMPANYASINA KATILMAYI RET ETTİ!!!
1981’de Türkiye genelinde temizlik kampanyaları açan ve bunların başarısını teşvik için TRT tarafından o dönemin ünlü spikerlerinden Mesut Mertcan yönetiminde haberler yapılıyordu.
Aksaray’ın o zamanki 67 ilin 31’inden nüfusunun fazla yüzölçümüde büyük olduğundan bu kampanyaya katılmak için 12 Eylül darbesinden sonra Aksaray Kaymakamlığı ile birlikte Aksaray Belediye başkanlığına da atanan geçen sene 22 Mart günü Coran’dan vefat eden Kaymakam Güner Orbay’a yaptığım teklif kabul edildi.
Uzun bir hazırlık çalışmasından sonra kampanyaya katılması için Mesut Mertcan merhuma telefon açarak hazırlıklarla ilgili bilgi verip kampanyamızı desteklemesini diledim.
Mertcan’ın ilçeler değil illerdeki kampanyaları haberleştirdiklerini belirtmesi üzerine Aksaray’ın büyüklüğü konusunda verdiğim bilgiye rağmen teklifimize ret ederek katılmadı.
Vilayetlik nimetiyle şu anda geldiğimiz durumun göz önüne alınarak ilçelik esnasında çekilen sıkıntıların tekrar oluşmaması için konunun zinde tutulmasını önemseyenlerin akla ziyan tavırlarını bu somut gerçekler ışığında terk ederek ilimizin birinin bin olmasına güçleri nispetinde katılmaları dileğiyle. Rabbim yar ve yardımcımız olsun.
(*:1)Aksaray’ın Selçuklu ve Osmanlı döneminde 20 ila 25 bin hanenin ikamet ettiğini 13 Ekim 1920 de 75 yıl süren 1. İlçelik esaretinden kurtulmamızı sağlayan 40 Numaralı kanun Büyük Millet Meclisinde görüşülürken o zamanki Kütahya milletvekili daha sonra 2 dönem Aksaray milletvekillide olan Besim Atalay tarafından yapılan konuşmada belirtiliyor.
(*:2)https://dergipark.org.tr/en/download/article-file/1480732’deki 345. Sayfada yayınlanan bilgide belirtiliyor. Emeği olanlara teşekkür ederim. Ali Genç.