ÖFKEYLE KALKARAK VEYA BEKARIN AVRAT BOŞAMASIYLA İDAMIN GETİRLMEK İSTENMESİ!!!
Konunun esasına girmeden öncelikle yazacağımın net olarak anlaşılabilmesi için dinimizin ve genel dünya hukukunun konuya bakışını bilmekte fayda vardır.
Dinimizin emri gereği “Kısasta rahmet vardır.”
Bunun aksini kimse iddia edemez, eden şirke girer.
Herkese hak ettiği cezanın verilmesi de caydırıcılık içinde kesinlikle önemlidir.
Hele hele ki suçsuz a, mazlum a, mağdura, aklı başında olmayana ve savunmasız dilsiz hayvana karşı işlenen suçlara ise mutlaka misli misline en ağır cezalar verilmeli.
Verilmeli ki !her kesin hak ettiğinin karşılığını tüm olarak verilmesinin görülerek bundan ders alarak işleyeceği suçtan caydırılması sağlanmalı.
YÜCE DİNİMİZ İSLAMDA BİR KİŞİYİ HAKSIZ YERE ÜLDÜRENİN TÜM İNSANLIĞIÖLDÜRDÜĞÜ,BİR KİŞİNİN CANININ KURTARILMASININ İSE TÜM İNASNLIĞIN CANININ KURTARILDIĞI BELİRTİLİYOR!!!
Yüce dinimiz İslam da buna çok büyük önem veriyor ve.
Rabbimizi Yüce kitabımız Hz. Kuran’ın Zilzilal Suresinde bu konuda zerre kadar Suç işleyenin de,hayır işleyeninde bunun karşılığını mutlaka alacağı belirtiliyor.
Yine Kuranı Kerimin Maide Suresinin 32. Ayeti kerimesinde ise Mevla’mız tarafından bir kişiyi haksız yere öldürenin tüm insanlığı öldürmüş gibi suç işlemiş olacağını, Bir kişinin canını kurtarmanın ise tüm insanların canını kurtarmış gibi olacağını ve bunun karşılığı sevaba kavuşacağı belirtiyor.
CENAB-I ALLAH(C.C.) DA, PEYGAMBERİMİZ HZ. MUHAMMED(S.A.V) SUÇ KİŞİSELDİR!
Yüce Dinimiz İslam suç işleyenin mutlaka bunun karşılığı olan cezayı çekmesini belirtirken, suçlunun dışındaki konuyla alakası olmayanlarında suçlanmamasıda üstüne basıla, bası la emrediliyor.
Yüce dinimiz İslam da Suçun Kişiselliği ile ilgili olarak Diyanet vakfı İslam Ansiklopedisinin 7. Cildi 475. Sayfasında Türkiye’nin 16. Diyanet İşleri Başkanı Ali Bardakoğlu tarafından” Ceza maddesinde Suçun şahsiliği konusunda “Şahsîlik. Bu prensip Kur’an’da, herkesin yaptığının kendisine tesir edeceği ve hiçbir mükellefin başkasının işlediği suçun sorumluluğunu taşımayacağı şeklinde değişik vesilelerle tekrar edilmiş (el-En‘âm 6 / 164; Fâtır 35 / 18; en-Necm 53 / 38-39), hem dünya hem de âhiret hayatında geçerli genel bir ilke olarak ortaya konmuştur.
Hz. Peygamber de babanın suçundan evlâdın, oğulun suçundan babanın ceza görmeyeceğini (Ebû Dâvûd, “Diyât”, 2; İbn Mâce, “Diyât”, 23), her suçlunun ancak kendi aleyhine bir fiil işlemiş olacağını (İbn Mâce, “Diyât”, 26) bildirmiştir” diye belirtiliyor
Kadim tarih boyunca yazılan yasalar ve Anayasalarla birlikte Türkiye de şu andaki uygulanan fakat Hristiyanlık dininin etkisiyle İsminden başka Roma hukuku ile pekte bağı kalmayan TCK nın ana kanunlarında da suçun kişisel olduğu bu nedenle suç işleyen yerine anne, baba, eş ile çocuklarının cezalandırılamayacağı belirtiliyor.
MASUMLARIN CANINA, NAMUSUNA KAST EDENLER SAPIKTIR PİSİKİYATRİ HASTALARIDIR!
Kaybolan iki masum kız evladının birisi kesin olmak üzere katledilmelerinin asla ve asla savunulacak bir tarafı yoktur! Olamazda!!!
Bu suçu işleyenler en ince teferruatına kadarki araştırmaların tamamlanmasından ve tüm delillerin bir araya getirilmesinden sonra suçu işleyende direk veya dolaylı olarak bu suça iştirak edenlerde varsa tamamının en ağır şekilde hak ettikleri cezaya çarptırılmaları şarttır.
Bu alçak ca caniliklerden kişileri caydırılmasının başkaca yolu da yoktur.
ÖFKE İLE KALKAN ZARARLA OTURUR KESKİN SİRKE İSE KÜPÜNE ZARAR VERİR!
Buraya kadar Eyvallah.
Amma bir zamanlar bazı genç kızların vahşice katledilmeleri esnasındaki zirve yapan öfkede olduğu gibi şimdide bu masum evlatlarımızın katli karşısında aynı öfke patlaması yaşayanlar hemen en kestirme yol olan idamın uygulanmasını istiyorlar.
İdamda bir ceza yöntemidir.
Fakat idam edilen bir defa birkaç dakikada öldürülürken çok iyi uygulanabilen ağırlaştırılmış ve kişinin ölümüne kadar ceza evinden çıkmasını engelleyecek ceza ile bu suçu işleyenler her gün öldürülmekten beter edileceğinden bu ceza idamdan daha da caydırıcı olur.
İDAM CEZASININ GETİRİLMESİ HALİNDE SUÇLULAR İADE ETMEYENLERİN ELİNE KOZ VERİLECEĞİ GİBİ AB İLE NATO’DA DAHİL TÜM MİLLETLER ARASI KURUMLARDAN DIŞLANARAK YALNIZ BIRAKILIRIZ!
Bu cezayı isteyenlerin tamamının art niyetli olmadıklarına inanıyorum amma her zaman her şartta devletin vatandaş gibi öfkeyle hareket etmemesi özellikle 2. Dünya Savaşı sonrası başımıza bela olan ve Boğazların idaresi ile birçok vilayetimizi isteyen sınırımızı ihlal etmek isteyen, Suriye sınırından Türkiye sınırlarının içine giren ve ikazlara rağmen çıkmayan Rus pilotun vurulmasından sonrada nükseden Rus Moskof ayısının bu baskısından kurtulabilmemiz .
Vatanımızı emniyete alınarak toprak bütünlüğümüzü koruyabilmek için Kore Savaşında 1000’den fazla vatan evladının şehadet şerbeti içmesiyle dökülen kanının ardından NATO ‘ya kabul edilmemizin de.
Yine 15 Temmuz Alçakça kalkışmasını çıplak ellerimizle silahlı fetö teröristlerini yenmemize sebep olan AB uyum yasalarıyla sağlanan avantajında.
İdamın gelmesiyle ülkemize zarar veren suçluların iade etmeyenlerin eline birde hukuk koz verilmemesi , başta NATO ve AB üyelik başvurusunun da sona erdirilmesi halinde ülkemiz topraklarının nasıl dış saldırılara açık hale getirileceğinin de unutulmaması.
Ayrıca da bu tehlikelere karşı ülkemizin savunma refleksiyle içine kapanık hale gelmesiyle çekilecek sıkıntıların unutulmamasının ışığında konuya soğuk kanlılıkla yaklaşılması dileğiyle.
Rabbim Yar ve Yardımcımız Olsun.