ÖLÜLERİN, BEBEKLERİN ANNELERİYLE HASTANELERDE REHİNE KALMASI İÇİN OYLAR MUHALEFETE(!)

ALİ GENÇ
ABONE OL

Daha Erken Genel Seçim ve Cumhurbaşkanlığı sistemi seçiminin yapılacağı açıklanmamıştı.

    Belki de açıklamadan birkaç gün önceydi.

     Türkiye Büyük Millet Meclisi CHP Grup toplantı salonunda konuşan ise Genel başkan Kemal Kılıçtaroğlu.

    Elinde bayağı zayıflamış bir vatandaşın fotoğrafını göstererek Bağ -kur borcu olduğundan tedavi göremediğinden çok mağdur olduğunu belirterek hükümeti eleştiriyordu!!!

   Tabi ki bir kişinin ne olursa olsun mağdur edilmesi doğru değildir.

    Varsa bu konuda bir çözüm mutlaka bulunmalı vatandaşın mağduriyeti giderilmeli.

      Buraya kadar Eyvallah!

     BAKIN HELE KONUŞANA!

   Amma kendi fikirlerinin iktidar olduğu özelliklede kendisinin de SSK Genel Müdürü olduğu o iktidarlar dönemindeki vatandaşlarımıza  yaşatılanların umursanmaması yani  kendisinin ve mensubu olduğu siyasi partilerin iktidarlarında ve bu iktidarlardaki 7.5 yılı kendisinin yönetimindeki SSK tarafından vatandaşa yaşatılan dağlar kadar suçunu ise akla ziyan şekilde unutarak kaleleri fethetmiş kumandan gibi ellerindeki fotoğrafları sallayarak Ak Parti hükümetini suçlamasının izahı var mı?!!!

  Elindeki fotoğraftaki gibi belki Türkiye genelinde 100 vaka bulunabilir.

  Amma kendi dönemlerinde Türkiye’deki Devlet memurları ve bakmakla yükümlü oldukları dışında kalanların tamamına yakının.

  Özelliklede her hangi bir sosyal güvencesi olmayan vatandaşın ise tamamının canından bezdirildiğini, dünyaya geldiğine pişman ettirildiğini.

  Hatta bebeğini doğurduğuna, bununda ötesinde öldüğüne bile insanlar pişman ettirilmiyorlar mıydı?

İSKENDERUNDAN AMBULANSLA ADANA’YA GETİRİLEN HASTA 10 HASTANE GEZDİRİLDİKTEN SONRA HİÇ BİRİ ALMAYINCA YİNE AYNI AMBULANSLA GERİSİN GERİYE İSKENDERUN’A GÖTÜRÜLDÜ!!!

   Bir gazeteci ve Türkiye Cumhuriyetinde yaşayan kişi olarak o dönemle ilgili aynı anda yüzlerce olumsuzluğu kanıtlı ve ispatlı yazarım amma bu günkü yazımda sadece birkaç somut meseleyi yazacağım.

 Önce orta başlıktaki haberle başlayalım.

 O dönemde yani eleştiriyi yapan Sayın Kılıçtaroğlu nün SSK Genel Müdürlüğü esnasında iktidar olan ve 2001 yılı 21 Şubat krizi ile ülkemizi tarihini en önemli ekonomik krizini yaşatan kendi fikrindeki Ecevit’in yamalı bohça koalisyonu.

   O zamanki TV kanalları ve ertesi günkü gazetelerde verilen haberde İskenderun da tedavisi yapılamayan bir hastanın o zamanki ambulans ve şoförünün parasının hasta veya yakınlarından paralarının olup olmadığına bakılmaksızın alındığı zamanda bindirildiği Ambulansla Adana ya gönderildi.

   Orada şehrin neredeyse tüm hastanelerine müracaat edilmesine rağmen hiç birinin hastayı almaması üzerine aynı Ambulansla gerisin geriye İskenderun’a götürüldü.

AKSARAY’DAN POLİS NEZARETİNDE SEVK EDİLEN İKİ HASTAMIZI ANKARADAKİ HASTANELER ALMADI!

   İki yakın akrabamın psikiyatrik sıkıntıları nedeniyle tedavi görebilmeleri için bu konuda tedavi veren bir hastaneye sevkleri için resmi olarak yanımıza verilen 2 Polis memuruyla ve elimizdeki Resmi yazıyla ikisini ayrı ,ayrı zamanlarda Ankara’ya götürdük.

  Aksaray’dan sevki yapılan Ankara Dış Kapı SSK Hastanesi ne vardığımızda kendilerinin bu konuda yataklı tedavi eden bölümlerinin olmadığını belirterek Gazi Hastanesine, orası kabul etmeyince, Numune ye, orası da kabul etmeyince Ankara Tıp a ve sabaha kadar neredeyse kapısından dönemediğimiz Tıp fakültesi ve devlet hastanesi kalmadı.

ÖLENLERİN CESETLERİ VE YENİ DOĞAN BEKELRE İLE ANNELERİ DOĞUM PARASI ÖDENMEDEN HASTENEDEN ÇIKARTILMALARINA İZİN VERİLMİYORDU, DOKTORLAR İSE BIÇAK PARASI ALMADAN AMELİYATLARA GİRMİYORLARDI!

   Okuyacağınız bu satırlarda yalan ve yanlış olursa Allah(c.c.) bunu yazan beni af eder mi?

   Elbet teki rahmeti istisna amma dinimizin bildiğimiz emirlerine bakılacak olursa kul hakkını Mabudumuz af etmez.

Allah(C.C.) Af etmez de kulu af eder mi?  Yanlışım varsa kanun yakama yapışsın!!!

   Bu bilinçle orta başlıktakileri şimdilerde utanıp arlanmadan siyasi taassuplarıyla hatırlamayanlar herkesi kendileri gibi balık hafızalı bilseler de yani herkesi kör alemi sersem sansalar da toplum hafızası o zamanlar artık şeytanın bile alakasını kestiği  ölülerin cesetlerinin .

   Hastanede doğum yapan annelerin ve yeni doğan bebeklerinin tedavi giderleri ödenemeyenlerin nasıl rehin alındığını.

   Birçok yeni doğum yapan kadının tebdili kıyafetle veya hastanenin penceresinden aşağıya çarşaf veya başka şeylerle sarkıtarak, ziyaretçilerin elbiselerini giyerek ziyarete gelmiş gibi hastaneden kaçtığını.

   Bebeklerinde yine aynı şekilde veya başka yöntemlerle hastanelerden kaçırıldığını millet daha unutmadı.

    Yine ölülerin ve bebeklerle annelerinin hastaneye senet verilerek de kurtarıldığı da daha dünkü gibi milletin aklında!!!

ÇEYREK ASIR SSK PİRİMİ YATIRANIN EMEKLİ OLMASINDAN SONRA EŞİNİN DOĞUMU YAPTIRILMAZMI?

 Lütfen üsteki orta başlık sorusuna  hiçbir siyasi, etnisel, dinsel ve mezhep taassubuna kapılmadan tüm akıl sahiplerinin vicdanlarıyla cevaplandırmalarını diliyorum!!!

   Konunun kahramanı da yani hikâyenin sahibi de başkası değil.

   Bizzat bu satırları yazan Mevla’mızın en edna kulu.

SSK NIN AKLA ZİYAN TUTUMUYLA 45 YAŞINDA BABA OLMA MUTLULUĞUM KABUSA DÖNÜŞTÜ!

  Yani olayı bizzat kendim yaşadım, benim başıma geldi,.

  Bu akıl almaz mağduriyet bizzat bana yaşatıldı!

  Nuru ’da, Narı da Hak olan Ulular, Ulusu Yaratıcımızın izniyle ancak ve anca 45 yaşında baba olma sevgisini tadabilme mutluluğuna erişecektim.

  Uzun tedavilerin ardından hamile kalan eşimin doğumu yaklaştığında doğumun gerçekleşmesi için gittiğim SSK hastanesinde emekli olmam nedeniyle ve emeklinin eşinin o zamanki çağ dışı mevzuat gereği doğumunun yaptırılamayacağı söylenince mutluluğum kelimenin tam anlamıyla kabusa dönüştü.!!!

EŞİMİN DOĞUMUNUN YAPTIRILMASI İÇİN SSK HASTANESİ BENDEN EMEKLİ MAAŞIMIN 5 MİSLİ PARA İSTEDİ!!

  Emekli maaşım o zamanlar 200 lira civarında olmasına rağmen benden diler isem özel olarak doğumu SSK hastanesinde yaptırabileceğimi, amma bunun için maaşımın 5 misli olan 1000 lirayı, yani o zamanki çaput para ile Bir Milyar lira(1.000.000.000 TL) yani o zamanın çaput parasıyla 1 Milyar lira vermem gerektiğini belirttiler.

    Elimiz mahkum olduğundan mekanı Cennet olası merhum babam Hacı Şammas ın ve amca oğlum İbrahim Genç’in katkısı ve diğer eş dosttan hem bu masraflar hem de beklenmedik masraflar için aldığım borçlarla önce hastaneye 400 lira(400.000.000 Milyon lira )avans yatırıp, oğlum Yunus Şammas nın doğumundan sonra eşimi taburcu ettiklerinde ise 600 liralık(600.000.000 Milyon liralık)  senet verip yeni doğan oğlum Yunus Şammas’ımı ve eşim Ayşegül’ü hastane den çıkartıp evimize götürebildim.

BU AKLA ZİYAN DÜZENLEME OĞLUMUN DOĞUMUNDAN 6 AY SONRA RECEP TAYYİP ERDOĞAN’IN BAŞBAKANLIĞINI YAPTIĞI 2. AK PARTİ HÜKÜMETİ TARAFINDAN KALDIRILDI!!!

   Devlet merkezli milleti dışlayan özelliklede milletin gariban kesimini oluşturan SSK’lıları ise  maraba gören zihniyete sahip eski Türkiye’nin kurumu SSK’nın Emeklinin çocuğunun olmayacağı(!) çarpık sakat, çağ dışı mevzuatı nedeniyle 45 yaşındaki baba olma mutluğumu kabusa dönüştüren  hamile eşinin doğumunun yapılamayacağı saçmalığı insanı merkeze alan bu nedenle de 16 yıldır her seçimde milletimiz tarafından artan destekle ödüllendirilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan yönetimindeki Ak Partinin 2. Hükümetindeki ilk Başbakanlığı tarafından SSK’ lılar lehine yapılan bir çok diğer düzenlemelerle birlikte ortadan kaldırıldı!

DEVLETİN DİĞER HASTANELERİNE SOKULMAYAN 48 MİLYON’U BULAN SSK’LI VE YAKINI KENDİLERİNDEN KESİLEN PİRİMLERLE AYAKTA KALAN SKK NIN VE DOKTORLARININ KÖLESİYDİ!

   Ak Partinin iktidara geldiği 2002 yılı sonunda ve Ak Partinin pey der peyde olsa yaptığı millet lehine düzenlemelerle sigortalının esaretten kurtarıldığı SSK’nın 1992-97 yıllarında 7.5 yıl Genel Müdürlüğünü yapan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçtaroğlu ‘nun genel müdürlüğünü yapıyordu.

   Ak Parti Hükümetleri tarafından SSK lı ve diğer sigortalılar lehine olan değişiklikler, özelliklede sağlıkta dönüşüm ün belirli bir seviye getirilmesine rağmen aileleriyle birlikte toplam nüfusları o zamanki  genel nüfusumuzun %70 inden fazla olan vatandaşlarımız diğer hiçbir hastane ve üniversite hastanesine SSK doktorunun sevki olmadan gidemediklerinden  SSK’nın ve dolayısıyla SSK’nın personeli ile doktorlarının resmi kölesiydi.

    Bu fiili köleliğin kimin tarafından kaldırılarak ,insanların sabahın köründe kuyruklara girmesi, ilaç ve reçete ile sevk için sadece fotokopi kuyruklarında bile saatlerce beklediklerini, baş hekimim onayı ve poliklinik ile fotokopi kuyruğu, yine yazılan reçetenin ilgili başhekime onaylatılması, SSK ya gelindiğinde aynı seremoni tekrarını isteyenlerin  muhalefete oylarını vermesi  kendi tercihleri olacaktır.

ATALARIMIZ “KENDİ DÜŞEN AĞLAMAZ” DİYE BOŞA SÖYLEMEMİŞLER İNSANLARI CANINDAN BEZDİREN ESKİ ALIŞKANLIKLARA DÖNEMEK İSTEYENLER OYLARINI TABİKİ EMEKLİNİN EŞİNİN DOĞUMUNU YAPTIRMAYAN,İŞÇİLERİ SSK’YE VE DOKTORLARINA ESİR EDENLERE VEREBİLİRLER!!!

    Cennet ve Cehennem gereksiz yaratılmadığı gibi İnsanlara doğru yolu göstermek için seçkin kullarının içinden Peygamberler gönderen Ezel ve Ebet olan Ulular, Ulusu Mevla’mız yarattığı ve yarattıklarının içinde kendisine “Eşrefi Mahluk “ yani en üstün varlık olarak yarattığı biz kulları olan Ademoğullarını birde iradeyi cüziye vermiş.

   Yani kullarına hayatları boyunca neyi nasıl yapacaklarını bildiren Rabbimiz bu emirlerine uyanlara dünya ve ahirette mükafatlar vereceği müjdesini verirken!, aksini yaparak emirlerini yerine getirmeyenlere ise yine dünya ve ahrette cezalar olduğunu belirtiyor.

ADİLİ MUTLAK RABBİMİZ İRADE VERDİĞİ KULLARINA CENNETLE,CEHENNEME GİTME TERCİHİNİDE KENDİLERİNE BIRAKTIĞINDAN HERKES İŞLEDİĞİNİN KARŞILIĞINI ARTI VEYA EKSİ OLARAK ALACAK!!

   Cenab-ı Allah(c.c.) Adili mutlak olduğundan asla ve asla hiçbir kuluna zulmetmez!!!

   Zulmetmeyeceğinden kuluna iyi ile kötüyü, eğri ile doğruyu, tatlı ile acıyı öğrettikten sonra verdiği  iradesiyle isteyen kulunun Cennete veya Cehenneme gidecek yolda ilerlemesi taktirini ise gittiği yolun sonucuna katlanması kaydıyla taktiri kendilerine/ kendisine bırakmıştır

    Milletimizin kahır ek serisinin 5 gün sonra yani 24 Haziran Pazar günü sandığa gittiklerinde o karanlık zorba despot yönetimleri unutmadan oy pusulasını alıp kabine girdiklerinde hem kendilerinin, hem evlatlarının hem de vatanımızın geleceğinin gereğini yapmaları dileğiyle.

    Rabbim Yar Ve Yardımcımız Olsun.