ÜYELERLE DELEGELERİN BELİRLEDİĞİ ADAYLAR ARASINDAN SEÇMENE DE TERCİH HAKKI VERİLMELİ!
Türkiye’de milletin iradesine karşı yapılan son fiili kalkışma olan 12 Eylül 1980 Askeri darbesinin üstünden tamı tamına 38 yıl geçti.
38 YILDA GERÇEK DEMOKRASİNİN SAĞLANAMASININ, SEÇİM KAYBEDEN GENEL BAŞKANLARIN KOLTUKLARINDA KALMALARININ ANA SEBEBİ PARTİ İÇİ DEMOKRASİNİN OLMAMASIDIR !!!
Türkiye’nin sözde değil özde demokrasiyi kavuşmasının olmazsa olmazı kayıtsız, şartsız, şurtsuz âmâsız ve fakatsız olarak önce partilerin kendi içlerinde, ardından ise aday belirleme yönteminde gerçek demokrasinin tüm şartları sağlanmalıdır.
Maalesef şimdiye kadar hem parti içi, hem de aday belirleme sistemi 80 öncesinin de gerisinde olduğundan tüm partilerin organları ile mensuplarının kaderlerinin Genel başkanların ve parti üst organları mensuplarının iki dudakları arasında.
Bu nedenle ne kadar haklı olunsa da gerçeği söyleyenler partilerden “Disiplinsizlik(!)” kılıfı ile atılırlarken ondan fazla seçim kaybeden genel başkanlarda en kuvvetli yapışkanla yapıştıkları koltuklarını parti içi demokrasinin olmaması nedeniyle yenilgilere rağmen durmaları engellenemiyor!!
PARTİ İÇİ DEMOKRASİ OLSAYDI HİÇ BİR İL,İLÇE VE BELDE TEŞKİLAT GENEL MERKEZLER TARAFNIDAN GÖREVDEN ALINMAZ,YENİSİ İSE MEMUR ATANIYORMUŞ GİBİ YÖNETİMİYLE BİRLİKTE ATANAMAZDI!!!
İstisnasız tüm partilerin içinde eğer ki gerçek demokrasi olsaydı hiçbir parti tarafından ilk teşkilatlanma dışında parti genel merkezleri tarafından teşkilatlar görevden alınamaz veya yenileri memur atanıyormuş gibi genel merkezler tarafından yönetim kurulu üyeleriyle birlikte atanamazdı.
Parti içi demokrasi olsaydı bu teşkilatların yanlışı var ise partilerin üyeleri veya delegeleri tarafından yapılacak kongrede yapılacak oylama ile bunlar görevlerinden alınır veya yenileri görevlendirilirdi.
PARTİ İÇİ DEMOKRASİ OLMADIĞI GİBİ ADAY BELİRLENMESİDE DEMOKRATİK YOLLARDAN YAPILMADIĞINDAN HER GENEL VE MAHALLİ SEÇİMLERDE ADAY, ADAYINADA TARAFTARLARINADA, BELİRLEYENLERDE, FAYDASI OLMAYAN, AKSİNE PARTİYİDE, ADAY ADAYINIDA, TARAFTARLARINIDA ÖRSELEYEN, YIPRATAN,PARTİYE DÜŞMAN EDEN CANINDAN BEZDİREN YÖNTEM UYGULANMAZDI!!!
Eğer ki ülkemizin mutlu istikbalinin sigortası olan gerçek demokrasi gelmemişse bunun ana sebebi kesinlikle öncelikle partilerin organlarının belirlenmesinde gerçek demokrasi kurallarının uygulanmamasıdır.
Uygulanmayınca da kısmen 1991 genel seçimleri hariç tutulacak olunursa 1983’ün Kasım ayından şimdiye kadar yapılan tüm genel ve mahalli seçimlerden önceki yaşanan adaya da, taraftarlarında, belirleyenlere de faydası olmayan!!!
Aksine başta partiye ve belirleyicilere karşı aday adaylarıyla taraftarlarının kin beslenmesi olmak üzere akla gelen sayısız sıkıntılara sebep olan bu sıkıntılar parti içi demokrasisi olsaydı şimdilerde sebep olunan olumsuzluklarından bahsedilmezdi.
VEKİLLE, BAŞKAN HATTA İGM VE BELEDİYE MECLİS ÜYESİNİ GENEL MERKEZLE TEŞKİLAT BELİRLEYİNCE ADAY YAPILAN VE SEÇİLENLER KENDİLERİNİ SEÇMENE KARŞI SORUMLU HİSSETMİYORLAR!!!
Türkiye Büyük Millet Meclisi binasında yazı olan” Egemenlik kayıtsız ve şartsız milletindir” sözünün ete kemiğe bürünmüş halini ise son 17 yıldır Cumhurbaşkanı Erdoğan tarafından en büyük gücün millet olduğu, milletten başka bir yeryüzü gücünün tanınmadığı belirtiliyor.
Bu samimi söylem on yıllarca yapılan milleti dışarıda bırakan sözde uygulamadan özde uygulamaya geçildi ve bununla da başta 15 Temmuz alçak kalkışması olmak üzere ülkemizi başına getirilmek istenen birçok bela milletimizle birlikte def edildi.
Fakat iş milletin kendisini yönetecek kadroların belirlemesine gelince Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın genel başkanı olduğu Ak Partide, diğerler partilerde egemenliği milletin kendisine vermekten imtina ediyorlar.
Böyle olunca da hem millete hem de adaylarla taraftarlarına da faydası olmayan ömür törpüsü yöntemle ne aday yapılan Milletvekilleri, ne Belediye başkanları, ne İGM ve Belediye Meclis üyeleri kendilerini vatandaşa karşı sorumlu bulmuyor!!!
ADAY BELİRLEMEDEKİ TÜM OLUMSUZLUKLARIN ORTADAN KALDIRILMASININ ÇARESİ VEKİLLE BAŞKANIN KİM OLACAĞINA PARTİ ÜYELERİ VEYA DELEGELERİN KARAR VERMESİYLE ADAY YAPILAN VE SEÇİLEN ŞİMDİKİ GİBİ GENEL MERKEZLERLE TEŞKİLATLARIN DEĞİL MİLLETİN ADAMI OLUR!!!
Parti içinde demokrasisinin olmamasının yanında aday belirleme yönteminin de anti demokratik olarak Sekseninde gerisindeki bir yöntemle partilerin genel merkezleri tarafından belirlenmesiyle seçilenlerinde kendilerini millet yerine partilerin genel merkezleri ile teşkilatlarına karşı sorumlu hissediyorlar.
Bu nedenle yenide aday yapılmaları ile seçilmeleri için genel merkezlerin olurunu almalarının milletin olurunu almaktan daha kolay olmasıyla gerçek demokrasiyi engellen yanlışlık öyle devam edip gidiyor.
Bu hiçbir kesime faydası olmayan ucube aday belirleme yönteminin düzeltilmesinin yegan çaresi TBMM’sinin girişindeki gibi egemenliğin kayıtsız ve şartsız millet adına kullanacak olanların belirlenmesinin de!!!
Bunun için yapılacak aday belirleme yöntemiyle her partinin il ve ilçelerdeki üyeleri veya delegeleri tarafından Vekilliğe veya Belediye başkanlığı imle İGM ve Belediye Meclis üyelerinin belirlenmesinde.
PARTİ ÜYELERİ VEYA DELEGELER’İN ELEĞİNDEN GEÇEREK HER GÖREVE İKİ MİSLİ SAYIDA GÖSTERİLEN ADAYLAR SIRTLARINI GENEL MERKEZLERİ VE TEŞKİLATLARA DEĞİL SADECE MİLLETE DAYAYAN LİYAKATLİ OLANLARIN ARASINDAN BİRDE SEÇMENİNDE TERCİH YAPABİLMESİ SAĞLANMALI!!!
Şimdiki ne seçilene ,ne seçene, ne taraftarlarına faydası olmayan, aksine tamamına zararı olan ve tarafları yıpratan gerçek demokrasinin de gelmesini engelleyen adayların milletin adamı olma yerine parti genel merkezlerinin ve teşkilatlarının adamı olma mecburiyetinde bırakan bu sistem yerine 1980 ve öncesi uygulanan adaylığa parti üyeleri veya delegelerin seçim kurulu gözetiminde gittikleri sandıkta karar vermesi sistemi uygulanmalı.
Bu sisteme ayrıca da birde aday gösterilenler arasında seçmeninde ayrıca da sandıkta adaylar arasında tercih yapması hakkının verilmesiyle delege ve üye eleğinden geçenlerin birde seçmenin eleğinden geçmesiyle millete en yakın en liyakatli kişilerin bu görevlere getirilmesi sağlanmış olur.
Genel merkezlerin değil milletimizin mutlu istikbali için seçene de, seçilene de, yönetilene de faydası olmayan 38 yıl öncesinin de gerisindeki merkezi yoklama ve teamül ucubesinden tüm partilerin samimi iş birliğiyle ülkemizin kurtarılmasın için hemen sonuç alınacak çalışmalara samimi olarak başlamaları ve sonuç alınıncaya kadar konuyu istikrarlı şekilde takip etmeleri!!!
Bunun için İlimiz Milletvekilleri İlknur İnceöz, Cengiz Aydoğdu, Ayhan Erel ve Ramazan Kaşlı ile ilimizin 5. Milletvekili Vali Selami Altınok’un kendi partilerinin gruplarını ikna için gerekenleri yapmaları ve bu iknanın sonucunda ülkemizi bu ucubeden kurtarmayı sağlamaya karınca kararınca katkı sağlamaları dileğiyle.
Cumamız Mübarek Olsun.
Rabbim yar ve Yardımcımız olsun.