ADAYCIKLAR ve BASINCIKLARIN SEÇİMİ!!!
Köşeye geçip şöyle bir bakıyoruz bu günlerde olup bitene, bakmak doğru tabir değil aslında, hayretlerle seyrettiğimiz bir filme dönüştü Aksaray’da olup bitenler. En baba dizilerde görmedik bu kadar alavere dalavereyi. Vatandaş bir kısmını farkında muhtemelen seçim arenasında olup bitenin, lakin tamamından bihaber vatandaşa olup biteni anlatmak için basın mensupları var, ya da var demek isterdim. Tarafsız, dürüst, idealleri olan, objektif bakan, herkese eşit mesafede basın mensupları var demek isterdim! Ne yazık ki yok! Basın camiasında her seçim terazi ne tarafa ağır basıyorsa o tarafın elini eteğini öpen bir dalkavuk grubu var Aksaray’da! İş yapma çabasını bir tarafa bırakmış, başkalarının elinden iş çalma çabasına, hırsına bürünmüş kendini adam sanan sonradan olma adamcıklar, basıncıklar var! Bu basıncıklara kucak açan bir de sözde adaycıklar! Aslında basıncıklarla sözde adaycıklar birbirlerine çok benziyor. Basıncıkların maksadı nasıl haber yapmak değilse, sözde siyasilerin maksadı da seçim kazanmak değil! O yüzden her iki tarafta ne etik tanıyor ne hedef biliyor. Dün adam yerine koyulmayan bazı adaylar, bugün ülkenin içinde bulunduğu sıkıntılı günlerden dolayı kendilerinde seçilme şansı görüyor, etraflarında bulunan bir grup tarafından bolca pohpohlanan bu adaylar çalıştıkları yanlış isimlerinde ‘’yürüüü kim tutar seni’’ naralarıyla bir şey olduk sanıyorlar! Basınım diye geçinen sözde imtiyaz sahipleri; tarih tekerrürden ibarettir, geçmişte elinizde bulunan yayın organları nasıl elinizden alınıp gerçek sahipleri tarafından kapı önüne konulduysanız, yarın da aynı şey olabilir. Başkaları için para kazanmaya değil, basın camiasında temiz ve güvenilir bir isme sahip olmaya çalışın bence! Fırıldaklığın lüzumu yok! Düne kadar basın toplantılarına bile katılmadığınız partilerin bugün danışmanıyım diye ortaya çıkmanız yakın bir gelecekte size yol, su, elektrik olarak dönebilir, seçim süresi boyunca kazandıklarınızı fatura olarak ödeyebilirsiniz benden demesi! Size gelince sözde adaylar, iki günlük partilerde aday yokluğundan yerleştirildiğiniz o sahte aday koltukları var ya, tamamen yokluktan sizinle dolduruldu, tamamen konu mankenisiniz! Zaten o koltukları hakkıyla dolduracak ne siyasi tecrübeye, ne de geçmişten hatta bir seçim öncesinden ders çıkaracak akla sahip değilsiniz! Bugün ki köşe yazım seçim süresince yazacaklarımın ve vatandaşa duyuracaklarımın sadece girişi niteliği taşıyor! Malum adım komşu köyün delisi, delidir ne yapsa yeridir diyebilirsiniz, vatandaş bilir ki sadece deliler ve çocuklar gerçekleri çekinmeden söyler! O halde bir daha ki gerçek yazıda görüşmek üzere.
Derya Özaba
Komşu Köyün Delisi