Barışı Kanla Yıkayan Tek Millet Olarak Tarihe Geçtik
Barışı Kanla Yıkayan Tek Millet Olarak Tarihe Geçtik
Hafta boyunca olup biteni bir anda unutturan bir haberle uyandık cumartesi sabahı… Ankara Cumhuriyet tarihinin en kanlı terör saldırısına uyandı… Barış ve kardeşlik için Ankara’da toplanmış bir sürü insan barışı sağlamanın bu kadar kolay olmadığını canlarından olarak gördü, gözünü kan bürümüş insan bile denilemeyecek yaratıklar bir kez daha güzel yürekli insanların yüreklerini parçaladı! Barış mitingini kana bulamış tek millet olarak tarihe geçtik… Çok sayıda kişi hayatını kaybetti, çok sayıda yaralı Ankara hastanelerini doldurdu… Analar babalar barışa giden çocuklarını nefrete kurban verdi! Faili bilinmese de, herkes suçluların kim olduğunu az çok biliyor… İnadına barış diyenlerin karşısında, inadına kan diyenlerin kimler olduğunu kestirebiliyor! Tarihi kana bulayanların, canları yakanların, sonrada olaydan bi haber gibi çıkıp ta aba altından sopa gösterenlerin kim olduğunu biliyor! Herkes bunları bilmenin yanı sıra, bir istihbarat zafiyeti olup olmadığını merak ediyor! Herkes halen Ankara’nın mobese ağıyla kaplanmış bir meydanında böyle bir terör saldırısının nasıl olup ta yapılabildiğini merak ediyor! Herkes o kadar dernek, sendika ve grubun bir araya geldiği bir ortamda koruma ve güvenlik zafiyetinin olup olmadığını merak ediyor!
Vay Benim Güzel Ülkem
Vay benim güzel ülkem sen ne hale geldin… Seni ne hale getirdiler… Kalbi temiz kardeşlik duyguları kuvvetli, karıncayı bile incitmekten korkan milletim! Dünyanın dört bir yanından topraklarına gelmiş yerleşmiş her insana kucak açan, onlarla ekmeğini bölüşen, onlara kendi çocuklarına gösterdiği hassasiyeti gösteren insanlarım! Sizi ne hale getirdiler! Bölüştüğünüz ekmeğin bir gün gelecek kana bulanacak olduğu hiç aklınıza gelmemişti değil mi! Açtığınız kucağın bir gün bombayla dolacağı, topraklarınızın size haram kılınacağı gelmemişti değil mi aklınıza! Kim olduğu belli olmayan, nereden geldi bilinmeyen, topraklarımıza itinayla yerleştirilmiş kişilerin sizin çocuklarınızın celladı olacağı gelmemişti değil mi aklınıza! Bırakın evlatlarınızı askere gönderirken korkmayı, bakkala bile gönderirken ürkeceğiniz, sokakta bir yakınınız olduğunda her çalan telefondan korkacağınız, bir gün gelip her kalabalıktan kaçacağınız aklınıza gelmemişti değil mi! Bu kadar sevgi dolu insanın yaşadığı yere, bir grup nefret dolu yaratığın gücünün yeteceği aklınıza gelmemişti değil mi! Vayy benim güzel Ülkem vayyy!!!
Bir Gün Gelecek Ekilen Sevgi Tohumları Yeşerecek
Üzülme benim güzel yürekli insanım… Senin ektiğin sevgi tohumlarını kanla sulasalar da bir gün gelecek o sevgi tohumları yeşerecek… Bir gün gelecek sevgi nefreti yenecek… Toprağın altına gencecik yaşlarında sırf insanlar için barış istediği için giren güzel yürekli çocuklarımız, bir gün gelecek yukarıdan barış dolu, sevgi dolu ortamda yüzünde güller açan çocuklara bakacak ve sevinecek! Bir gün gelecek benim güzel Ülkem yeniden mutlu günlere yürüyecek! Bir gün gelecek kanla, şiddetle, öfkeyle, nefretle beslenen yaratıklar kendi kanlarında boğularak can verecek! Bir gün gelecek herkes Türkiye Cumhuriyetinin yıkılamaz, Türk Bayrağının indirilemez, Türk bütünlüğünün bölünemez olduğunu öğrenecek! Bir gün gelecek bu yaşananlar tarih kitaplarına geçmiş, fakat tekrarına kimsenin cesaret edemeyeceği kirli bir tarih olarak kalacak! O kirli tarihe kanla imza atanlar, canımızı yakanlar, Türk’e gücüm yeter sanalar ne kadar yanlış yaptıklarını bir bir öğrenecek! Sen üzülme benim güzel Ülkem, bir gün gelecek bu acı günler geçecek!
Hoşçakalın, Hayattan Hoşnut Kalın…
Derya ÖZABA