Sağlıkta Atladığımız Çağ Domino Taşındanmış
Kaç senedir sağlık sektöründe atladığımız çağ ile övünüp duruyoruz. Doğrudur efendim bir şeyler bir hayli değişmişti. Mesela artık hastanelerde eskisi gibi sıra yoktu. İsteyen istediği hastaneye gidebiliyordu. Doktor açığımız yoktu. İlaçları istediğimiz eczaneden alabiliyorduk. Bunun gibi şeylerdi işte övündüklerimiz. Aynı Milli Eğitim konusunda kitapları artık devlet veriyor diye övündüğümüz gibi. Yani aslında çağın gereği olması gerekenler.
Son birkaç ay içerisinde sağlık kurumlarına sıkça yolum düşmeye başladı. Belki de çoktandır düşmesi gerekiyordu ama üst üste seçimler, darbe kalkışması, gereksiz bir sürü kuru etkinlik haberleri için erteleyip duruyordum. Her işte var derler ya bir hayır bunda da varmış demek. Hastanelere yolum düştükçe sağlık sisteminde ki çağ atlamalarımızın aslında günü kurtaracak nitelikte olduğunu, sağlık sistemimizin aslında bir domino düzeneği olduğunu gördüm. Birkaç zamandır görmediğim hastane kuyruklarının yeniden hortladığını, insanların doktor bulamadığı için mağdur olduklarını gözlerim ile gördüm. Koskoca göğüs hastalıkları hastanesinde bir doktorla iş yürütmeye çalışılması tüm hastalar da olduğu gibi bende de bir hayli şaşkınlığa neden oldu. Durumun aslını öğrenmek için hastane yönetiminin kapısını çaldım. Allah’tan ki güler yüzle karşılandım. Duyduklarım karşısında bende gülüyordum…. Lakin sinirden!
Öğrendiklerimi sizinle paylaşmam gerek diye düşünüyorum. Ne derece acınacak halde olduğumuz fikrine birlikte mi kapılırız, yoksa demokrasi nöbetinde olduğu gibi durumu kabullenir, durum düzelene kadar birlikte hastane kuyruklarındamı bekleriz artık orasını bilmiyorum.
Efendim söze hastane yönetiminin sözlerine başlarken kullandığı bir cümle ile başlamak istiyorum ‘’ Şu an tüm Türkiye’de durum bu’’
Göğüs hastalıkları doktorlarının yetişmesinin biraz zor olduğunu bu alanda doktor sıkıntısı olduğunu daha önce de bir yerlerden duymuştum. Lakin durumun bu kadar vahim olduğundan haberim yoktu. Ayrıca yurt genelinde fetö yapılanması esnasında görevden ihraç edilen doktorların önemli bir kısmının göğüs hastalıkları uzmanlarından oluştuğunu da yeni öğrendim. İlimizde bulunan 4 göğüs hastalıkları uzmanı nereye gitti sorusunun cevabı ise biraz tekerleme gibi…
Doktorlardan biri kendi önemli bir sağlık probleminden dolayı ne yazık ki artık görev yapamıyor. Diğerini ücret dolgundur vaadi ile Sütaş kaptı, diğer doktor ise emekli olup yüksek maaşla bir özel sağlık kurumuna geçti, şimdi hem devletten aldığı emekli maaşının hem de özelden aldığı milyarların keyfini sürüyor. Bir diğerini de fetö den görevden ihraç edince… Ortada doktor moktor kalmadı. Hani vardı ya ‘’ kedi nerde ağaca çıktı, ağaç nerde, balta kesti, balta nerde, suya düştü, su nerde, inek içti, inek nerde dağa kaçtı, dağ nerde yandı bitti kül oldu. İşte efendim bizim çağ atlayan sağlık sistemi bir anda yandı bitti kül oldu. Şimdiler de Aksaray Göğüs hastalıkları hastanesinde bir bayan doktor( Allah tamamına erdirsin oda hamile) poliklinik, acil, yataklı bölüm ve artık benim bilmediğim bir çok yer arasında mekik dokuyor. Üstelik yakın zamana kadar bu doktorların hepsinin kadrosu Aksaray’ da göründüğü için her hangi bir atama işlemine başlanamamış bile. Taşıma su ile değirmen döndürmeye çalışan çaresiz hastane yönetimi komşu illerden belli zaman dilimlerinde gelen ödünç doktorların yolunu gözler olmuş. Sırasıyla önce Niğde’den iki doktor gelmiş sanırım bir ay kalıp gitmişler, sonra Adana’dan 2 doktor, Nevşehir’den iki doktor belli aralıklarla konuk oyuncu misali gelmiş gitmiş. Efendim Antalya var sırada oradaki doktor da gelip Aksaray’ı şöyle bir tanıyıp gidecek. Kısmetse Aralık sonlarına yeni atamalardan Aksaray’a da Göğüs hastalıkları uzmanı gönderilecek… Tabi kısmetse… Yoksa tek başına hamile hali ile çalışmaya çalışan Ayşe hanımda doğum iznine ayrılır giderse… Gerisini siz düşünün. Çağ atlamış halimizle veremiydi, zatürresiydi, astımıydı hortlar gider… Ondan sonra biz mi çağ atlarız çağ mı vatandaşa atlar bilemiyorum.
Hoşçakalın, Hayattan Hoşnut Kalın
Derya ÖZABA