Vatansız Koyma Ya Rab

DERYA ÖZABA
ABONE OL

Kendi kendime düşünerek çözüm bulmaya çalıştığım, hayatımın manasız sorunlarına kapıldığım bir gündü güne başlarken… Aklımın bir köşesinde de akşam sosyal paylaşım sitesinde gördüğüm yardıma muhtaç bir ev fotoğrafı vardı hep… O kadar çok işim var ki diye düşündüm önce… Bu gün içinde vakit ayırabilir miydim bilmiyordum… Kul kula sebeptir iyide de, kötüde de işte bir anda tüm işlerimin önüne geçti bu aile… Gazeteci arkadaşım Harun Atalay’ında teşviki ile evi aramaya koyulduk, bizi bu ailenin varlığı konusunda uyandıran Berke hanım ve Alpay bey sağ olsun gerçekten, yoksa biz kendi dünyamızda şımarık arzularımızla, şükürsüz halimizle yaşamaya devam edecektik… Neyse girişi kısa geçmek istiyorum…

Türkiye Dünya Gözünde Ucuz Mülteci Pansiyonu

 Gittik evi ve aileyi bulduk… Gözlerimize inanamadık… İlk dediğimiz Allah kimseyi vatansız bırakmasın oldu… Suriye’den gelmiş topraklarından uzak başka bir memlekette yaşam savaşı veren bir ev dolusu insanla karşılaştık… Devlet muhakkak ki yardım ediyordur diye tahmin ediyorum… Kısıtlı devlet imkanları ile yapılan yardım belli ki çok yetersiz… Dünya mülteciler konusunda Türkiye’ye ucuz pansiyon gözüyle bakıyor çünkü…Türkiye’nin ise bu kadar insana kaliteli bir şekilde bakmaya gücü yok!  Gördüğümüz manzara gerçekten bizi biz olduğumuzdan insan olduğumuzdan utandırdı… İçinde yaşadığımız hayata binlerce şükürle bakmamıza sebep oldu…  Bir ev dolusu insan, ki ev demeye bin şahit ister… Ev sadece başları üzerinde bir çatıdan ibaretti çünkü… Ne oturacak herhangi bir şey, ne yatacak yatak, ne giyecek kıyafet, ne yemek pişirecek malzeme ve tencere tabak tüp… Bunların hiç biri yoktu… Aslında evde insan haricinde hiçbir şey yoktu… Evin içinde boy boy ayaklarında çorap olmayan her yaştan çocuk kadınlar ve bir baba vardı… Taş taş üzerinde kalmayan ülkelerinden insanca yaşama, daha doğrusu yaşayabilme ümidi ile kaçıp gelmişlerdi belli ki… Lakin buraya gelirken dillerini bile bilmedikleri bir ülkede aynı sefaleti devam ettirecekleri hiç akıllarına gelmiş miydi… Bence hayır… O kadar acınacak durumda ve dil bilmedikleri için o kadar acizlerdi ki gözlerimize inanamadık… Her zaman bir ülkede önceliğin kendi vatandaşları olduğunu savunmuşumdur… Lakin mülteci hakları beyannamesi derki mülteci kişi bir ülkenin sınırlarından içeri girdiği andan itibaren o ülke vatandaşları ile eşit haklara sahiptir! Ne kadar sahiplerdi ya da olabilirlerdi ki…

Kürk Mantolu Madonnalara Buradan Selam

Biz üzerimize düşeni az da olsa yaptık,  güçlü insanların bu durumdan haberdar olmasını sağladık… Gazeteci Harun Atalay ve İş adamı Burak Ağaçlı ilk etapta üzerlerine düşeni yaptı… Belediye Başkanı Yardımcısı Güven Kemerkaya belediye olarak hemen destek olacakları bilgisini verdi bize… Kule alışveriş merkezleri aileye destek olma sözü verdi… Karanlığa bir ışık yakan, ışığa sebep olan ve yakma sözü veren herkesten Allah razı olsun diyorum… Yardıma ihtiyacı olan insan kalmadı sanan kürk mantolu Madonnalara buradan selam söylüyorum… Son model arabalarla caddede fink atan çocuklarınızı birazcık götürün vatanından olmuş insanların halini gösterin bence, başka ülkelerin bayraklarını üzerlerindeki kıyafetlerde taşımaya özenen ve kendi bayrağı konusunda hassasiyet göstermeyen çocuklarınızı götürün ve o Suriyeli ya da Türkmen ailelerle tanıştırın… En önemlisi ise bayrağımıza ve toprağımıza sahip çıkmayı öğretin… Vatanın yoksa hiçbir şeyin yok çünkü!

Hoşça Kalın, Hayattan Hoşnut Kalın…

Derya ÖZABA