Hoca farkı, bıçak parası!!

Doç. Dr. İBRAHİM BAYKAN
ABONE OL

Şayet meslek adınızın önünde Profesör unvanınız var ise bu size farklı bir ayrıcalık getiriyor.

Bu unvan belki sizi daha çok araştırma ve geliştirmeye itmek için uydurulmuşsa da bunun hekimlikte tecrübe için çok önemli bir kriter olduğuna inanmıyorum. Bence başarılı bir hekim çok hasta gören ve bu hastalarını takip eden hekimdir.

Örneğin;

Günde onlarca asker hasta gören bir hekimin tecrübesi; zamanının çoğunu akademik çalışmalara ayıran bir profesörden çok daha fazladır. Aynı şekilde yine günde onlarca askere diş tedavisi uygulayan bir diş hekimi diğer diş hekimlerine göre daha deneyimli ve tecrübelidir.

Bunun örneklerine şahsen kendim çok tanık oldum. İşte bu yüzden adının önünde Profesör yazan hekimlerin ücrette hoca farkı adı altında diğer hekimlere göre fazla istenmesini ve alınmasını doğru ve etik bulmuyorum.

Bunu bir kıssadan hisseyle anlatmak isterim: Adamın birisi bir papağan almak için papağancıya gider. Dükkânda üç ayrı kafeste üç ayrı fiyatta papağanları görür. Birinci papağanın fiyat etiketinde Bin, İkinci papağanın etiketinde İki Bin, Üçüncü papağanın etiketinde de Altı Bin Türk Lirası yazılıdır.

Alıcı; ucuz olan birinci papağanı almak ister ancak kafasına bir şey takılır. Birinci papağan; parlak tüylü ve oldukça gençtir. İkinci papağan birinciden biraz daha yaşlı ve kısmen tüyleri döküktür. Üçüncü papağan ise hayli yaşlı ve tüyleri yok denecek kadar azdır. Satıcıya döner ve af edersiniz anlayamadığım bir şey var: Bir bunlara bakıyorum bir de fiyatlarına. Neden en yaşlısı daha pahalı?

Satıcı; Vallahi beyim biz de anlayamadık ama şu ikisi O’na hep Hocam, Hocam diyorlar.

Gelelim sağlıkta bir ikinci arızaya:

Kim uydurmuşsa bir bıçak parası uydurmuş; ameliyat öncesi ilk pazarlık bıçak parası. Verirsen ameliyat var, vermez isen ameliyat da yok. Üstelik para peşin kırmızı meşin.

Bu konuda hastalar nezdinde anketler bile yapılmış. Sonuç ise hüsran: Hastalar bu parayı gönüllü olarak veriyorlarmış. İstersen verme adamlar sana bıçağı çekmiş ve duvara dayamış. İşin en acı yanı da nedir biliyor musunuz? Verilen bıçak parasına rağmen; ameliyat sonrası hastanızı kaybetmiş olmanızdır.

Ben hiçbir Avrupa ülkesinde böylesini ne gördüm ne de duydum. Sağlıkta geldiğimiz nokta işte budur.

Ne diyelim; sağlık olsun.

Sevgi ve Saygılarımla