NE EKERSEN ONU BİÇERSİN
Tarlaya domates ekip salatalık çıkmasını bekliyeniniz oldumu hiç??? Olmaz! Çünkü domates ekdiysen domates çıkar, salatalık ekdiysen salatalık çıkar bu böyledir.... Geleceğimiz olan çocuklarımızda böyledir onları nasıl yetiştirirseniz öyle bireyler olurlar.
Peki çocuğun eğitimi kaç yaşında başlar derseniz size cevabım "anne karnında ." olur. Hatta bana kalacak olursa çocuğun eğitimi anne babanın tanışma aşaması, düğün dönemi, evlilik sonrasıyla başlar. Mesela Allahın emir ve yasaklarına uymadan bir yuva kurarsan, harama helale dikkat etmeden bir tanışma dönemi geçirirsen, dinen yasak olan bir düğün merasimi yaparsan evlilik denilen kutsal ve güzel bir meselenin başlangıcını yanlış başlamış olursun.
İyi bir Müslüman olarak yetiştirmeye niyet ettiyseniz çucuğunuzu o zaman anne karnında başlayacaksınız bir çok şeye dikkat etmeye. Haram lokma girmeycek miğdenize mesela,gözünüz harama bakmayacak, diliniz gıybete, dedikodoya , yalana dönmeyecek! Mesela şuna çok eminim ki anne çucuğuna hamileiken çok fazla yalan söylerse bu çocuğa siiret eder ve çocuk belirli bir yaşdan sonra yalan söylemeye daha yatkın olur. Tabi çocuk büyüdükçe yalanın kötü birşey olduğunu anlar ondan uzaklaşırsa o ayrı bir konu. Bunu bilimsel olarak kanıtlayamam ama bunun böyle olduğuna emin olduğumu söyliyebilirim. Nasıl anne üzgün olduğunda, sevinçli olduğunda anne karnındaki bebek bunu hissediyor ve etkileniyorsa annenin ibadetle meşgul olması, kuran okuması veya dinlemesi, güzel şeylerle uğraşmasıda bebeği etkiler ve o minik mucize dünyaya gözlerini açmadan bir çok şeye hazırlık yapmış olur.
Sonrası mı? İşte bundan sonrası çok daha önemlidir. Minik mucize dünyaya geldiğinde onunla en çok ilgilenen annesi sonrada babası olur muhtemelen. O yüzden anne gelecek nesil için çok önemli bir konumdur.
Anne adayı eğer dinine laik bir çocuk dünyaya getirip, güzel ahlaklı bir çocuk yetiştirmek istiyorsa ÖNCE KENDİSİNİ YETİŞTİRECEK! Çünkü anne çocuk için oldukça önemli bir konumdadır. Nasıl ki sigara içen bir babanın çocuğuna sigara içme diye tavsiye vermesi gülünçse ahlakı güzel olmayan anne babanın da güzel ahlaklı bir çocuk yetiştirmek istemesi komiktir.
Hüma Hatun'a:
- Fatih Sultan Mehmed'i nasıl yetiştirdiniz?" diye sormuşlar. Annesi Hüma Hatun da şöyle cevap vermiş:
-"Mehmet'i emzirmeye başladığımda Yasin suresini okurdum... O hep Yasin suresini dinleyerek büyümüştür."
Belkide bizim çocuklarımız bundan dolayı 21 yaşında İstanbulu fethedecek manevi güce sahip değillerdir, belkide yeni neslimizde Fatihler bundan dolayı azdır. Eskilerden hep duymuşumdur çocuk kötü bir şey yaptımı " ben seni abdestsizde emzirmemiştim ki niye böylesin:) " derlerdi. Demek ki burdan geliyormuş. Şimdilerde pek de önemsenmez böyle şeyler hatta belkide besmele bile çekemezler anneler......
İslam dinin de çocuk doğunca çocuğun kulağına ezan ve kamet okunur buna benzer bir uygulamada Hristiyanlıkta vardır,onlarda inançları gereği vaftiz ederler yeni bebeği. İşte kendi dini üzere çocuğu yetiştirme bu aşamada başlar. Ve çocuğa konulan isim anne ve baba için büyük bir sorumluluktur ömrü boyunca taşıyacağı ismi çocuğa komak. Kim ne derse desin bu böyledir; "kişi aldığı ismin anlamını taşır" bu nedenle çocuklarımız isim koyarken özenle seçmeliyiz.
Zamanın çocuklarını etkileyen en önemli unsurlardan biriside TV dir. Tv varsa bir evde maalesef ahlaksızlıkta var olmaya başlayacaktır zamanla. Çocuğumuzu saatlerce önüne bırakıp gittiğimiz çizgi filimlerde bile bizim düşünemiyeceğimiz kadar ahlaksızlıklar var maalesef, diziler, magazin programları, kişiyi hırsa, kıskançlık ve yarışa sürükliyen yarışma programları sadece çocuğun değil tüm ailenin yapısını bozan, ahlakını emen kocaman bir oyundur. Peki ne yapmalı TV siz ev olurmu? Neden olmasın ki olur çokta iyi olur. Tv köşesi olacağına kitap köşesi olur evde, dizi saati olacağına kitap okuma saati olur aile içinde. Kimse hiç birşeyden mahrum kalmaz. Gündemi mi merak ediyorsun hepimizin elinde birer telefon var aç interneti bak gündeme.
Gelelim çocuğu ibadete alıştırma aşamasına burada Efendimiz (s.a.v) in şu hadisini dikkate almamız gerek: " çocuklarınız 7 yaşına geldikleri zaman onlara namaz kılmayı öğretin." (Ebu Davud, Salat25) Peygamber efendimiz böyle buyuruyorsa dahasını aramaya gerek yoktur bence. Bu işin 8, 9, 10 yok çocuğumuz 7 yaşına geldimi namaz kılmayı öğretmemiz gerekiyor. Sabah namazlarına kaldırmaya kıyamadığımız çocuklarımız zamanı geldiğinde bizlerden namaz kılmaya zorlamadığımız için belkide hesap soracaklar. Evlatlarımıza namaz kılma konusunda ısrarcı olalım, olalım ki Allah'a şükretmeyi öğrensinler. Allah'a itaat etmeyen yarın ailesine, evine, işine, eşinede itaat etmez.
Evlatlarımız bizim, geleceğimizin inci taneleri onları hırsa, yarışmaya, idda etmeye değil güzele, iyiye, yardımlaşmaya davet etmeliyiz. Onları dışarıdaki kötülüklerden korumak için huzurlu bir aile ortamı sunmalıyız. Yoksa evde bulamadıkları huzuru, sevgiyi, ilgiyi yanlış yerlerde aramak zorunda kalırlar ve yanlış yerlerde inci tanelerimizi kaybetmek zorunda kalırız bizlerde. Yanlış yapan bir evlat gördüğümde hemen kendisini suçlamam ilk suç ailenindir çünkü anne baba olmak, aile olmak sadece evlenip evlat dünyaya getirmekle olmuyor.
Keşke ev hanımları ve anne-babalar tv başında geçirdikleri zamanı kitap okuyarak geçirselerdi,belki o zaman ayakları altındaki cennete biraz daha yakın olurlardı. Keşke dizileri takip etmek yerine yazarları takip etselerdi belki ümmetin mücahit ve mücahidelerini yetiştirirlerdi, günler yapıp ardınan zehirli bal olan gıybet, dedikodu ve israf yapacakları yerde kitap kritiği yapsalardı, onun bunun eksiğini araştırıp konuşmak değilde kardeşinin derdiyle dertlenip derman arasalardı belki kendilerinden örnek alarak güzel ahlaklı evlatlar var olurdu dünyada......
İLAHİYATCI HANIM