Afrin'de henüz işimiz bitmedi
Pazar sabahı sabah Namazını kılan Türk Silahlı kuvvetlerimiz Afrin’e girdi. Daha sonra bu girişi Sayın Cumhurbaşkanımız duyurdu. Bunun mesajını an meselesi diyerek bir gün önceden vermişti. Harekatın Çanakkale zaferinin kutlandığı 18 Mart sabahı olmasıda ayrı anlam taşımaktadır. Aslında şunu diyebiliriz Afrin PKK’dan temizlenmiştir. Diğer örgütler zaten onun bir ayrı ismi ile koludur. Temizlendi derken girildi girilmesine de asıl temizlik bundan sonra başlıyor. Saha ve yeraltı sığınak temizliği başlayacaktır.
Her yer mayın ve yeraltı sığınağı ile dolu. Allah korusun bundan sonra askerimiz zayiat vermesin. Mayın patlaması ve saklandığı inden atılan köt kurşuna Mehmetçiğimiz kurban gitmesin. Bu kalleşler her şeyi yapmaya müsaittirler.
PKK Amerikan ve diğer müttefiklerinin kendilerine verdikleri destekle burada bir devlet yapılanması oluşturmak istiyorudu. Bu devletin başkentinide Afrin olarak ilan etmeleri planlanıyordu. Çünkü ülkemize en yakın sınır illerinden birisidir.
PKK ilk defa Afrin de üst düzey eğitilmiş elemanlarını burada Askerimize karşı denemişlerdir. Türkiye’yi bu bölgede mağlup edecekleri düşüncesi kendilerinde oluşmuştu. Bundan dolayı her alanı ve planı denediler.
Burada Afrin kırsalında işe çok başka bir şeye yeltendi PKK. Burada Türkiye’yi yenmek istedi. Konvansiyonel bir takım yığınakla ve terörist-silah yüküyle TSK’yı yenmeye dair bir ihtirasla hareket etti. Bu konsepti değiştirmesiyle birlikte muazzam bir zayiat verdi. PKK’nın tarihinde olmayan, burada dağ kadrosu teröristlerle, eğitmiş olduğu teröristlerle bizim karşımıza çıktı. Kazanma ihtirası ve hırsı, tarihinde yaşamış olduğu en büyük zayiata dönüştü. PKK’nın takati kalmadı aslında.
Ha bundan sonra merkezdeki mayın ve yer altı sığınakları temizliği başlayacak. Bu temizlik bittikten sonra arka kısımdaki köy ve yerleşim birimleri terörden temizlenecek. Bu temizlik burada kalmayacak, bunun devamı doğu bölgesinde devam edeceğini düşünüyorum.
Asıl burada terör örgütü PKK yenilmedi, ABD Başkanı Turump yenildi. Onlar ayaklarına giydikleri kadın şalvarı ile kuyruklarını bacaklarının altına çalarak kaçarken, asıl o şalvarı bunlara giydiren arkasındaki destekçi liderler giymeliydi. Şalvarlar onlara daha güzel yakışırdı.
Türk milletinin gücünü artık bilmeyen yoktur. Bakın Çanakkale'de omuz zoru ile savaşan dedelerimiz ya ölüm ya istiklal diyerek son fesine kadar savaşarak Çanakkale geçilmez destanını yazdırmıştır.
Bizim ülke insanı olarak savaştan kaçan değil, koşan bir milletiz. Çünkü bizim duruşumuzda ölürsem Şehit, kalırsam Gazi düşüncesi yatmaktadır. Biz girdiğimiz yerde ya zaferle çıkarız, yada şehit oluruz. Bu düşünce içinde olan bu milleti kimse yıkamaz.
Bunu ABD ve diğer terör destekçisi Avrupa ülkeleri çok iyi biliyorlar. Bundan dolayıdır ki, ister istemez geri adım atmak zorunda kaldılar. Afrin'in düşmemesi için bütün dünya ayakta durup bizi geri çekilmeye zorlamıştır.
Ama hamdolsun ki, ülkemizin başında bir dik duran Cumhurbaşkanımız var. Aha düne kadar İsrail, İngiltere gibi yerlerden istihbarat haberleini alırken Türk Silahlı Kuvvetlerimizin Savunma sanayisinin güçlenmesi ile elimiz kolumuz çok güçlenmiştir.
Oradan buradan silah almak için izin ve icazet alırken artık kendi silahımızı kendimiz yapıyoruz. Hemde düşman ülkelerin gıptası ile bakan silahlar yapıyoruz. Demek ki, istenirse her şey yapılabiliyormuş. Türkiye artık bu konuda dünyanın konuştuğu ülke olmuştur.
Nihayet günlerdir endişe ile beklediğimiz Afrin merkezine girildi. Hemde zayiatsız ve rahat bir şekilde. Özgür Suriye Ordusuna terörist diyenlerin de kulakları çınlasın.