Ahir zaman fitnelerinin belirtileri
Yaşar Nuri Öztürk ile ilgili iki gün önce yazdığım yazıya bir okurum beni uyararak sitem etti. Sitemin gerekçesi ise bu adamın son yıllardaki simasına hiç değinmememe kızmış. Bu adamın sıfatı ahir zaman alametlerini gün yüzüne vuruyor görmüyormusun diyor. Ben tabi işin bu tarafına girmek istemedim ben sadece bazı din adamı olarak görünüp dini bozmaya çalışan deccal in çocukları olan bazı hoca kılıklılara seslenmek istedim. Onun içinde televizyonlarda yüksek paralar karşılığında din anlatan hocalardan din öğrenmeyin dedim.
Dinin kaynağı kuran ve hadislerdir, dini buradan öğrenmek ve tefsirlerden açılımına bakmak lazım. Günümüzde dört gün dini bilgi okuyanların din alimi gibi ortaya çıkmaları ve hatta sanki din alimiymiş gibi kimseyi beğenmemeleri. Bunlar ne medrese tahsili görmüş ve nede bir alimin önüne diz çökerek ders almamış etiket alimleridir.
Dolayısı ile ahir zaman fitneleri bunlar olsa gerek. Binaların dev gibi yükselmesi, faiz ve tefeciliğin son sınıra gelmesi, kadın nüfusunun hızla çoğalması, evladın babaya karşı saygısının azalması, dinin din adamı kisvesi ile bozulmaya çalışılması, insan simalarının son dönemlerde değişerek farklı mahlûk sıfatı alması, kadınların erkeklere benzemesi, erkek erkekle ve kadın kadınla evlenmesi, boşananların tekrar bir arada evli gibi yaşaması, ekmek ve nimetlerin çöpe atılması, mevsimlerin değişmesi gibi birçok ahir zaman alametlerinin yeryüzüne çıkması kıyamet alametlerinin belirtisidir.
Dolayısı ile Öztürk gibilerinin sıfatlarının değişmesi de ahir zaman alametleridir. Aynı şekilde Zekeriya Beyazında korkunç siması bunları göstermektedir. Sima değişikliği ahir zamanda hızla yayılıp gelişecektir. İslam ahlakı ve düsturu içinde yaşamayan kesimde bu her geçen gün artacaktır.
Bazı hadisle de ahir zaman tarif edilirken bakın nelere işaret ediyor.
Ahir zamanın, Çocukları uram (edebsiz ve hırçın); gençleri hayasız ve vakarsız (onursuz); yaşlıları emr-i bil-ma’rufu yapmaz; sünneti bid’at gibi, bid’atı sünnet gibi görürler; idarecileri tâgi (azmış azgın)ve müfsiddir (münafık bozguncu)..; İşte o zaman Allah onlara şerlilerini musallat eder. Hayırlıların duâsı (ve dâveti) kabul olmaz.» (Ramuz-ul Ehadîs, No: 502)
«Âhirzaman fitnesinde kişi mü’min olarak sabahlar, kâfir olarak akşamlar. Ancak Allah’ın ilim ile ihya ettiği kimseler müstesnadır.»
Bu âhirzaman fitnesinde açlık ehemmiyetli bir rol oynayacak.
Dinin şiddetle men’ettiği şey fitne ve ana baya itaatsizliğin artması.
İnsanın ihtiyarını (değerini) elinden alıp, pervane gibi sefahet ateşine atması.
Bir dakika dünya hayatını ve zevklerini, senelerle bâki hayata tercih ettirmesi. (Gençlik Rehberi, sh: 16)
Bir hadîs-i şeriflerinde şöyle buyuruyor: «Size benden sonra dört fitne gelecektir. Dördüncüsü geldiğinde, kulağa bir şey girmez, göz görmez ve her tarafı fitne sarar. Ümmet bir belâya mübtela olur, yılanın çöreklenmesi gibi. Öyle ki, onda ma’ruf inkâr edilir, Münker ise maruf sayılır. Ve bu fitnede, insanların bedeni öldüğü gibi kalbleri de ölür.»
Diğer bir hadîs de özetle şu mealdedir: «Âhirzaman fitnesinde bozuk insanların kalbleri şeytan kalbi gibidir. Kan dökücü (anarşist ve ihtilâlci, fâsık) tırlar.
Sahabe devrinden başlayıp tabiin ve tebei tabiin zamanından başlayarak günümüze kadar gelen zaman içerisinde Müslümanların en fazla çekindikleri, korktukları ve endişe ettikleri “Ahir zaman fitnesi” olmuştur. Cenâbı Hak hepimizi muhafaza etsin. (Âmin.) «Fitne-i âhir zamanın en dehşetlisi ve cazibedarlarının, kadınların yüzsüz yüzünden çıkıyor olması.
Bilmem bu hadisler bize bir şeyler anlatabildi mi?