Ahmet Er'in ardından
1994-1999 yılları arasında Aksaray Belediye başkanlığı yapan Sayın Ahmet Er hakka yürümüştür. Rahmetli Ahmet Er ile bir dönem çalışma imkanı buldum ve güzel anılarımız vardır. Geçen yıl rahatsızlığı nedeni ile kendisini de ziyaret ederek hasbıhal ettim. Sayın Er ile başkanlığı döneminde yanlış yönlendirilmesi nedeni ile küçük bir kırgınlıkta yaşadım. Ama kendisi ile başkanlığından 8 sene sonra erdemlik göstererek ziyaretime geldi helalleştik.
Rahmetli Er 28 Şubat döneminde başkanlık yaparak zor şartlarda bana göre güzel hizmetler yaptı. Refah Partisine karşı yapılan post model gizli ihtilal döneminden hep göz altında tutulduğunu çok iyi biliyorum.
Böyle bir dönemde şehrin bir çok açılmayan yollarını açarak şehre kazandırmıştır. Susuzluğun boy gösterdiği bir dönemde beğenilir beğenilmez baraj suyunu şehre verip arıtma tesisini kurarak ilimizi susuzluktan kurtarmıştır.
Maneviyatı yüksek bir insan olması nedeni ile Konya dışında Mehter takımı yok iken benim Basın yayın Halkla ilişkiler ve Kültür müdürlüğüm döneminde Mehter takımını çok zor şartlarda kurarak gösterime sunmuştuk. Ancak 28 Şubat gizli darbesi takımın dağıtılmasına neden olmuştur. Yaptığımız çalışmalar maalesef heba olup gitmişti.
Kim ne derse desin döneminde aldığı kaliteli üniversite mezunları takdire şayandı. Bu aldığı elemanların çoğunluğu hala ülkenin çeşitli yerlerinde üst düzey görev yapmaktadır. Nurullah Osmanoğlu ise Konya Büyük şehir belediyesi İmar Daire Başkanı iken bu gün Konya Vakıfla Bölge Müdürlüğünü yürütmektedir.
Parti içi çekişmeler ve karşı taraf olmalar zaman zaman işini zorlaştırsa da görevini tamamlamıştır. Aday olmaması için yapılan mücadelelere rağmen aday olmuş ancak parti içi bölünmeler tekrar seçilmesini önlemiştir.
Kendisi döneminde Trafik Zabıta Müdürlüğü görevine getirildim. Bir gün trafik gündüzleri yoğun olduğu için bir gece Liseden Kurşunlu camiye kadar kaldırımları Aksaray’da ilk defa sarı beyaza boyamıştık. Sabah Belediyeye gelince bakıyor her tarafın rengi değişmiş. Beni çağırdı, “ hayal mi görüyorum akşam giderken yoktu ne zaman boyadınız” dedi. bende “Sayın başkanım siz uyurken biz çalıştık” dedim. Buna çok sevinmişti.
Kendisi yurt dışına gittiğinde belediyeye bir çok araç getirmişti. İlk asfalt serim makinasını da o dönem şehre kazandırmıştı. Yani imkansızlıkları en iyi şekilde kullanmaya çalıştı. Tabi muhalefet olması ve 28 Şubat gibi bir yönetimin baskısı altında idi.
Bir gün beni çağırıp Basın Yayın Halkla ilişkile ve Kültür Müdürlüğüne getirdi. Kendisi Harita mühendisi olması nedeni ile Aksaray’ın açılmamış yollarını çok iyi bilmesi dolayısı ile sürekli çalışma yerlerinin başında dururdu, bizde çoğu kez yanına giderdik.
Yasal olmayan ve kanunda yeri olmayan Taki Bey döneminde adet üzerine yapılan Belediye önünde bando eşliğinde bayrak asılıp indirilirdi. Bir gün Bandocular bayrağı asmamış, bir işgüzar gazeteye 28 Şubat dönemi olması nedeni ile haber yapmış.
Konu meclise kadar aktarılıyor, ama Sayın Er’in etrafındaki bazı işgüzarlar ırki nedenden dolayı bayrak düşmanı diye seni görevden alırlar diyorlar. Gece vakti konuyu bana fatura ederek ben açığa alındım. Konu bana fatura edilerek sorumlu Müdür açığa alındı gerekli soruşturma açıldı açıklaması yapıldı. Yani ben kurbanlık koyun oldum.
Cumartesi günü iki polis gelip beni evden aldılar. Valiliğe götürdüler. 28 Şubat heyeti Sayın Er’i görevden almak için toplanmıştı. Vali, Garnizon komutanı ve Emniyet Müdür. Israrla bana, “ Ahmet Er söyledi sen çektirmedin değil mi” dedirtmeye çalıştılar. Ancak ben Sayın Er’in böyle bir şeyin yapmadığını bayrak düşmanı da olmadığını söyledim ve görevde kaldı.
Tabi ben kızgınlıkla Er’in aleyhinde olsam görevden alacaklardı. Tabi ben 60 gün sonra göreve döndüm. Ama ben haksızlığa uğradığım halde görevden alınmama rağmen İtfaiye erliğine verilmem kırgınlığıma neden olmuştu.
Başkanlığından 8 yıl sonra Mezarlıklar Müdür idim beni ziyarete gelerek, erdemlilik gösterip, “ senden özür dileyip helallik istemeye geldim. Sana haksızlık yaptık, şartlar bunu gerektiriyordu” dedi. bende hakkımı helal edip barıştık. Bu çok önemli idi.
Yani o günün şartlarına rağmen imkanlar ölçüsünde güzel hizmetler yaptı. kendisine Allah'tan rahmet diliyor mekanı cennet olsun. Yakınlarının ve sevenlerinin baş sağ olsun.