Ak Parti nerede yanlış yaptı
Ülkede seçim tartışmaları yaşanırken, partilerin tek başına iktidar olamamalarını irdelemek istiyorum. HDP seçimde en başarılı parti olarak çıktı ve diğer partiler ise bana göre başarı elde edemediler. Ben bugün ilk olarak Ak Parti hem ilimizde ve hem de ülke genelinde düşüş yaşadı. Dolayısı ile genel olarak neden başarı elde edemedi bunlara bakmak lazım. Partiler her ne kadar kendi aralarında hesaplaşma yapsalar da bazı konuları yüz yüze konuşup tartışamazlar. Keşke iç hesaplaşma yaparken yüz yüze konuşup hatalar kabul edilse.
Ak parti aslında dışardan başarısızlığa uğramadı. İçerdeki bazı ak saçlılar ahbap çavuş ilişkisi ile kendine yakın olan dostlarını ülke genelinde bir yerlerden aday yapma yarışına girdiği için yanlış adaylarla seçime gidildi. Teşkilatın ve seçmenin sesine kulak verilmeden nasıl olsa bu millet ister istemez oy veriyor yanlışına devam ettiler.
Dolayısı ile parti dışardan değil kendi içinden çökertildi. Bunu ben söylemiyorum partinin bazı üst kademesindeki yöneticilerin söyledikleri bunlar. Eski bir bakan yeni Milletvekili şunları söylüyor, “ 57 ilde yanlış aday tespiti nedeniyle milletvekili kaybettik” diyor.
Demek ki birinci neden aday tespitlerindeki yanlış tercihler. Seçmen kendisini temsil etmeyen elini rahat sıkamadığı ve tanımadığı yabancı adayları artık kabul etmiyorlar. Birçok yerlerde ve hatta üç beş Milletvekili çıkarılabilecek yerlerde bile yabancı adaylarla seçime gittiler. Bir diğeri ise kendi illerinde tasvip görmeyen adayların aday gösterilmesi.
Teşkilat yoklaması, temayül, kamuoyu, kanaat önderleri ve anketler neden yapılıyor? Yapıyorsan buna uyacaksın, uymadığın bir çalışma artık vatandaşta inandırıcılığını yitirmiştir. Çocuk kandırır gibi bunu yapar sonrada bildiğini okursan sonucuna katlanacaksın.
En önemlisi ise Ak Parti misyonuna uymadığı halde ve hatta hayatında belki de Ak Partiye hiç oy vermediği halde aday adayı olanların sayısı az değildi. Nasıl olsa buradan seçilemezsem de Ak Parti iktidar oluyor bir yer kaparım ya da bir ihale alırım düşüncesinde olanlarda elbette vardı. Hatta bazı aday adaylarını Aksaray’da ki adaylar dahil seçim döneminde hiç göremezken üstelik rakip partilere çalıştıklarını bilmeyen var mı? Erken seçim olsun bu utanmazlar yarın tekrar gelip aday adayı olurlarsa hiç şaşmayın.
O zaman bu samimiyetsizlere kapı gösterilmeli ve burası yolgeçen hanı değildir denilmeli. Yırtığı olmayan pantolona yamalık gibi yapışan çürük elmalar temizlenmeli. Ak Parti eski fikir ve düşüncesine mutlaka dönmeli, çünkü bundan uzaklaşmıştır.
Bu yamalıklar çoğalınca parti içi çekişmeler ve senin adamın benim adamım meselesi her geçen gün çoğaldı ve iç çekişme yaşanmaya başladı. Toplumun genel menfaatleri yerine hak etmeyenler senin adamın benim adamım seçilsin gruplaşmasına dönüştü. Bundan dolayı parti içinde bile senin adam benim adam meselesi konuşulmaya başlamıştır. Sonrada kendi adamı aday olmayınca başkasının kümesine yumurtlayan samimiyetsizler çoğaldı.
Ak parti artık bu sülüklerden arınıp temizlenmeli, senin adam benim adam meselesini bitirmeliler. Bunlar bitmezse parti içi huzur ve istikrarda sağlanmaz. Yöneticiliğe bile bugüne kadar partinin kapısını bilmeyenle ve misyonu ile uyuşmayanlar girdi. Hele akraba eş dost ve veliaht belirler gibi kimse yokmuş gibi babası çıktı oğlu yönetimlere girerek devam etti.
Delege yazarken herkes kendine yakın ve hatta Ak Partiye sövenler akrabam diye delege yazıldı. Bu sefer ne oldu asıl partililer küsüp kaleyi terk ettiler. Sen delege diye CHP’liyi delege yazarsan öbür tarafta partilini görmezsen kendi gözünü parmağınla böyle çıkarırsın. Az olsun benim olsun düşüncesi ile çoğu partililer küstürülüp cephe alınmıştır.
Seçilenlerde millete hizmetkâr değil ağa olup vatandaşın elini sıkmaktan uzaklaştı. Kapılarına gelenleri içeriye almayarak başlarından savuşturarak geldikleri yeri unuttular. Bir oy için yukarda kendisini heba eden Genel Başkanlara rağmen aşağıdakiler kraldan fazla kralcı oldular. Herkes Tayyip Erdoğan’ın sermayesine konup çaka çalım sattılar. Bir yerlere getirilenler fikrine, düşüncesine ve misyonuna bakmadan yakınlar ve eş dost tercihi yapıldı.
Milletvekillerimizin bazıları Büyük şehir Milletvekili gibi seçmenin ayağına gitmedi. Onları seçenlerin yılda birde olsa gidip hatırını sorup elini sıkmadılar. Gittiğimiz yerlerde seçmenlerden hep bunları duyduk.
Gidenle ölenin arkasından yapacak bir şey yok, artık bu hata ve yanlışlardan ders alarak Ak Parti eski kimliğine ve hüviyetine kavuşmalı. Cemaat cemiyet kapıları gezme yerine vatandaşa inilmeli. Hiçbir kurum ve kuruluş vatandaşın üzerinde değildir, onların oyu bin vatandaşın oyu bir değil. Herkese kucak açmalılar ve vatandaşı tekrar kucaklamalılar.