Aklımızı başımıza alalım
Dün Ankara’da idim, bazı ziyaretlerim oldum. Tabi genel olarak siyaset ile ilgili sohbetleri dinledim. 31 Mart seçimlerinin milat denmesinin çok önemli bir nedeni var. Ülkemizin ya sükunet içinde ya da kargaşa ile devam etme meselesi var. Dış ve iç hainler ülkemizin üzerinde oyun oynamak için ağzını açmış bekliyorlar. Eğer Cumhur ittifakı başarısız olursa gezi olaylarına benzer olaylar başlayacak. Ardından dış güçler buna destek vererek ülkemizde kaos ve iç savaş çıkartmaya gidecekler.
Onun için herkes aklını başına alsın, yok ekonomiden dolayı bir ders verelim. Bu sefer şunu yapalım bunu yapalım derken en büyük dersi kendimize veririz. Ekonomiden sızlanırken işini de, aşını da kaybedersin. Peki o zaman kime ders vereceksin?
Geçen yazdığım bir yazı vardı, “ dersi kendimize ve çocuklarımıza veririz” diye. İki gün önce bir yerde oturuyorum. Yanıma Ak Parti yönetiminde de görev almış bir arkadaş geldi. Yazdığım bu yazıyı okuduğunu söyleyerek şunları söyledi:
“ bazı partili arkadaşlara ve ekonomik sıkıntılara kızdığım için Ak Partiye oy vermeyecektim. Ama sizin o yazınızı okuyunca inan fikrimden vazgeçtim ve Tayyip Bey için oyumu yine Ak Partiye vereceğim” dedi.
Geçen hafta sonu Sarıyahşi ilçesinin Ak Parti seçim bürosunun açılışından dönerken bir yerde oturduk. Yanımda bir dostumda var, bir başka tanıdık dostlar geldi. Seçim konusunu görüşürken şunu dedi; “ bir dönem Ak Parti il yönetiminde de görev almış bir arkadaş bende Aksaray'daki siyasi çekişmeden ve ekonomik meseleden Ak Partiye oy vermeyeceğim” demiş.
Çok şaşırdım bende dedim ki, bunlar olsa olsa AKP’liler. Bunları kimse adam yerine koymazken Tayyip Erdoğan etiketi ile bir yere geldi ve insan içinde saygı gördü. Şimdiye kadar saygının s sini görmezken Tayyip Beyin sırtından çaka satan zavallılar bunlar dedim.
Ankara penceresi ile Aksaray penceresi çok farklı olduğunu söyleyebilirim. ABD’li bir bakan Twtır hesabından Türkiye’nin bölünmüş haritasını paylaşıyor, daha dün Fransa başkanı Macron Ermenileri Türkiye katletti meselesini gündeme getiriyor.
Beyler seçim öncesi bunlar durup dururken gündeme boşuna getirilmiyor. Herkes eteğindeki taşı döküp aklını başına alması lazım. Öncelikle şu Ak Partide bugüne kadar görev almış ve Ak Parti sayesinde piyasa yapmış olanlar eteklerindeki taşı döküp birlik ve beraberlik içinde olmalılar. Kıyıda, köşede ve ofislerde kulis yapıp gelecek hesabı yapmayı bıraksınlar.
Zaman kucaklaşma ve beraber olma zamanı, seçim ağzı orada burada toplantı yapmanın yeri Ak Parti teşkilatı olmalı. Efendim benim partiye emeğim çok ben burada olmamalıyım lafları bir tarafa atılmalı. Kimsenin Ak Partide emeği yok Ak Partinin ismi ile bir yerlere gelenlerde Tayyip Erdoğan ismi ve Ak Partinin emeği var, gelin bu emeğin karşılığını ödeyin.
Gelecek hesabı yaparak parti 31 Martta yara alırsa inanın hiçbirinizden bir şey olmaz, kimsenin esamesi de okunmaz. Önce Ak Partililer bir araya gelip kucaklaşırlarsa bu tehlikeleri dünden atlatırız. 17 yıldır dünyanın her yerinde okunan bir gazeteci olarak tek başıma Ak Partinin her kademesinin arkasında durdum. Benim kadar çok kişinin nadir hakkı var, ben bile hakkım var demiyorum. Şunu harcayalım bunu harcayalım düşüncesinden bir vazgeçelim.
Ülkemiz üzerinde müthiş bir oyun oynanıyor, mesele şu seçilmiş bu seçilmiş hiç umurumda değil. Benim derdim ülkemizin birlik ve bekasının devamıdır. Ders vereyim gibi boş lafları bırakarak kırgınlık ve küskünlükleri bir tarafa atarak kucaklaşma zamanıdır. Ortada boş laflara ben hiç inanmam Ak Parti Aksaray da zaten kazanacak ama güçlü kazanmak önemli. 1 Nisanı bekleyen akbabalara kesinlikle fırsat verilmemeli.
Gelin ülkemiz için birlik beraber olalım, fırsat bekleyen Yahudi lobisine fırsat vermeyelim. Benden uyarması, yarın vah tüh demeyin. Biz uyaralım, gerisi sizlere kalmış.