Aksaray’ın üçüncü gülen yüzü
Aksaray siyasetinin ve idarecilerinin içinde iki gülen yüzü mevcuttu. Buna şimdi üçüncüsü eklendi diyebilirim. Belediye Başkanı Sayın Haluk Şahin Yazgı kim ne derse desin, ne düşünce taşırsa taşısın Aksaray halkının sempatik bir sevimlisi ve rahat bir şekilde kucaklaştığı siyasetçi. Ak Parti Milletvekili Sayın Mustafa Serdengeçti de aynı şekilde sempatik ve güler yüzü ile insanların sempatisini toplayan bir siyasetçisi. Bunlara yeni bir gülen yüz katıldı çiçeği burnunda Sayın valimiz Aykut Pekmez güler yüzlü bürokrat. Buradaki maksadımız farklı kıyaslama değil güler yüzle ilgili tespittir.
Şimdi peşinen yazayım, bazen ben gerçekleri yazdığımda haset ve karnı dar olan veya kendisine rakip gördüğü kişileri methettiğimde farklı tanınmayan isimlerle onları karalamak için güler yüz yeterlimi, şunu niye yapmadı bunu niye yapmadı gibi o şahsi kötülemek için farklı kılıklara girip mesaj ve karalama kampanyası başlatıyorlar.
Valla kimin ne dediği ve ne söylediği hiç önemli değil. Ben halkın %50 üzerisindeki insanların ne düşündüğüne bakarım. Elbette bir insanı herkes sevecek diye bir durum yoktur. Zaten öyle bir durum olursa bir yanlışlık vardır. Bu nedenle kim ne yorum yaparsa yapsın ama bir hakikati kabullenmek durumundadır.
Sayın valimiz Aykut Pekmez Beyi Çarşamba günü gazeteci arkadaşlarımızla beraber ziyaret ederek kendilerine başarı dileklerimizi ilettik. Ziyarette kendilerine Aksaray’ın en ücra köşesini anlatan Aksaray tarihi çalışmamı hediye ettim. Kulakları çınlayısıca Sayın valimiz Şeref Ataklı Bey benim bu eserimden Aksaray-ı tanıma açısından çok istifade ettiğini söylemişti. Umarım Aykut Beyde istifade eder ve rehber olarak kullanır diye düşünüyorum.
Aykut Beyle ilgili vatandaş bize soruyor, “ Sayın valimiz nasıl birisi” diye. Valla henüz çok erken hakkında olumlu veya olumsuz konuşmak. En güzeli biraz sabırla izleyip görelim. Henüz kendisi ile bir samimiyetimiz yok. Geçmişi ile ilgili bilgimiz yok, zaman diyelim.
Ancak görüp izlediğim kadarı ile güler yüzlü sempatik ve cana yakın. Bildiğim kadarı ile normal bir halk çocuğu olması onun halkın içine itiyor. Zaten babası kendi ilçelerinde bir taksi şoförü olan bir baba evladı.
Şehitlerimizi ziyaret etmesi, ertesi günü bir köyümüz de teravih kılması, ardından yine bir ayakkabı boyacılığı yapan ailede iftar etmesi ve aynı akşam bir başka köyümüzde teravih namazına gidip halkın içine girmesi şahsen beni son derece mutlu etmiştir. İnşallah bu güzel davranış ve samimiyetini ilimiz hizmetlerinde de görmek isteriz bundan da eminim.
Biz Anadolu insanı mesafeli, sempatik olmayan ve asık suratlı idarecilerden hoşlanmayız. İdareciler kendilerini başka dünyanın adamı gibi toplumdan uzak ve mesafeli olmaları onların hizmette başarılı olsalar bile başarılarını gölgelemektedir. İkisinin birleşmesi ile halkımızın gönlünde taht kurar. Sayın Selami Altınok bunun en güzel bariz örneğidir. Aksaray onu çok kısa sürede bağrına bastı ve ömür boyu unutmaz.
Şimdi neden Haluk Başkan ve Serdengeçti ile kıyasladığıma gelince. Sayın Yazgı kim ne derse desin umurumda değil. Halkın nazarında Sayın Cumhurbaşkanı ülke genelinde nasıl seviliyorsa Haluk Başkanda Aksaray da öyle seviliyor. Samimi söylüyorum vatandaşın söylediği şu, “ hiç bir şey yapmasa da onun güler yüzü yeter” diyor. Elbette Aksaray-a hizmet ediyor etmelide. Ya şahsen biz akşam olunca yığılıyoruz, o ise mahallelere kurduğu iftar sofrasında iftara 45 dakika kala bütün insanların ayağına gidip hasbıhal edip çocukları kucaklıyor ve sohbet ediyor. Çocuklar kendisi ile resim çektirme yarışına giriyorlar.
Mustafa Serdengeçti vekilimize gelince, ben kendisini çocukluğundan tanırım. Dün ne ise o bugün de aynı güler yüzünü kimseden eksik etmiyor. Elbette Gurup Başkan vekilimiz İlknur Hanım ve Cengiz Aydoğdu da iyi insanlar ve çalışkanlardır. Ama güler yüzlü olmak bir yapı meselesi ve Allah vergisidir. Dolayısı ile biz sempatiklik ve güler yüz kıyaslaması yaptık.
Mustafa Serdengeçti Bey Ramazanın hafta sonları ilimize gelerek Haluk Başkan ile birlikte iftar yemeklerine katılıp oda tek tek iftara katılanları gezip hal ve hatırlarını güler yüzle sorması inanın bir güzellik olsa gerek. Kendiside yetim olan ve yetim çocuklarla kucaklaşıp orada duygulu konuşması beni bile etkilemiştir.
Dolayısı ile hizmette önemli halkımıza sempati ve güler yüzle yaklaşımda çok önemlidir. Bundan dolayı ben her üç idarecimize de şehrin üç gülen yüzü deme gereği hissettim. Yoksa başka idareci ve seçilmişlerimizi karalamak, küçük görmek gibi bir düşüncemiz olmadığı gibi diğerlerini de farklı algılayıp görmek için değildir. Eğer bu yazımı farklı algılarlarsa üzülürüm, bu görüntü hoşuma gittiği için böyle bir yazıyı kaleme aldım.