Almanya karşısında hasta adam yok
Ülkesinde en çok Türkleri barındıran Almanya ile iki yıl öncesine kadar ufak tefek sürtüşmeler olsada iyi ilişkiler içinde olduğumuz hepimizin malumu. Ne oldu da Anayasa değişikliği öncesi referandumda Hayır kampanyası açarak ülkemize düşmanlığa başladılar? Evet artık karşısında itaatkar ve tembel çocuk yok. Ne derlerse yapmak yerine güçlenen Türkiye onları rahatsız etti. Hele Almanyadan silah almamak, savunma sanayimizin güçlenmesi onları rahatsız ettiği gibi. Artık Ortadoğuda söz sahibi bir devlet artık karşılarında var. Şöyle Almanyanın Türkiye ile sıkıntılarına bakacak olursak.
İkinci Dünya Savaşı sonrası Komünizm, SSCB sonrası da Terör, Yabancı Düşmanlığı ve İslamafobi Avrupa’nın dağılmış ve dağılmaya yüz tutmuş yapısını korumak için tasarlanmış yeni zırhlardır. Avrupa, günümüzde, tarihinde hiç olmadığı kadar kendinden olmayanı bünyesinde barındırıyor. Fakat bu çeşitliliğe rağmen, gizli olarak Yahudi düşmanlığı, Katolik-Protestan-Ortodoks çekişmesi ve açıktan devam eden İslamafobi, üstüne bir de İngiltere’nin AB’den ayrılması, ABD’nin Avrupa’dan desteğini çekmeye başlaması ve Rusya’nın yükselişi gibi gelişmeler eklenince Almanya’nın lokomotifliğini yaptığı Avrupa Birliği ciddi sıkıntılara girmiş oldu. Bundan dolayı kötü gidiş yine “yeni düşmanlar” yoluyla maskelenmeye çalışılıyor.
Avrupa Birliğinin dağılması Almanya’nın iflası anlamına geleceğinden bu süreçte Almanya’nın sesi gür çıkıyor. Bu konuda da Türkiye’yi kendisine hedef seçmiş durumda. Çünkü Türkiye’nin büyüyüp gelişmesi aktif bir dış politika izlemesi en önemlisi Almanya’nın oyununu Ortadoğu’da bozması Almanya’yı derinden yaraladı. Peki neden Türkiye?
Türkiye, jeopolitik açıdan İslam dünyasının en etkili ülkesidir. İslam ve Türk kozu ile tüm dünyada etkili olabilecek tek ülkedir. Diğer taraftan Türkiye-Rusya yakınlaşması Almanya’yı oldukça rahatsız etmektedir. Avrupa’da yaşayan Ortodokslar ve Müslümanlar Türkiye-Rusya yakınlaşmasının ileri bir noktaya ulaşması durumunda Avrupa’da dengelerin altüst olmasına yol açabilir. Buna bir de ciddi oranda artan Yahudi düşmanlığını eklemek gerekir. Dahası yakın zamanlarda ABD-Türkiye-Rusya şeklinde yeni bir bloğun oluşabileceğinin sinyalleri Avrupa’nın devi Almanya’nın uykularını kaçırmaktadır.
Almanya öyle bir noktaya gelmiştir ki, haritayı nereden katlarsa katlasın karşısına Türkiye çıkmaktadır. Türkiye’nin “hasta adam”dan “asi bir çocuğa” dönüşmesi Almanya’yı her geçen gün çılgına çeviriyor. Unutmayalım tarih tahterevallinin bir ucuna Türkiye’yi diğer ucuna Almanya’yı oturtmuştur. Almanya artık Türkiye’yi milli menfaatleri açısından bir tehlike ve tehdit olarak görür hale gelmiştir. Çünkü Türkiye artık etliye ve sütlüye karışmaya, mevcut düzene itiraz etmeye, Avrupa’daki vatandaş ve soydaşlarına sahip çıkmaya başlamıştır.
Altı çizilmesi gereken bir başka husus da, Türkiye’nin savunma sanayisinin Almanya’nın denetiminden çıkmasının yarattığı rahatsızlıktır. Artık Almanya’dan silah satın alan bir Türkiye yerine kendi silahlarını üreten bir ülke var. Bunlara ek olarak, Türkiye’nin İslam ve Türk dünyasıyla barışması ve ilişkilerini üst düzeye çıkarması, Rusya ve İsrail ile yakınlaşması, kendi içindeki derin güçleri (Alman istihbaratının adamlarını) tasfiye etmeye çalışması, terörü bitirmek üzere atmış olduğu adımlar Almanya’yı rahatsız etmeyecek de kimi rahatsız edecek? Alman istihbaratının Türkiye’deki kolları üzerinden terörü ve her türlü bölücülüğü desteklediğini bilmeyen kaldı mı acaba?
Hal böyle olunca, Almanya ve ahbapları niye referandumda Hayır demesin! Almanya’nın Hayır’ı kendine Evet’idir. Almanya, Hollanda ve diğer ülkeleri de işin içine katarak meseleyi bir Türk-Alman sorunundan çıkarıp, Avrupa-Türkiye çatışmasına dönüştürüp cepheyi genişletmenin derdinde. Kısaca Almanya yeni bir “doğu sorunu” yaratmanın yollarını arıyor ama karşısında bu defa “hasta adam” yok.