Araştırma hastanesi ve S.Y.D. Vakfı zimmeti

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

       Ülkemizde yaşanan acı hadiselerle beraber, Suriye’deki son bombalar nedeni ile gündemimizi bu olaylara ayırdığımız için ilimizde yaşanan bazı olaylara geç değinme durumunda kalıyoruz. Aksaray Hastanesinin 600 yatağa çıkması ve araştırma hastanesine dönüştürülmesi gözümüzden kaçmadı. Diğer bir husus ise geçen yıl Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfında müfettiş tarafından mütevelliye 30 bin lira civarında zimmet çıkarılması gündemimizde idi. Bugün bu iki konuya değinmek istiyorum.

       Aksaray Devlet Hastanesi ile ilgili zaman zaman olumlu ve olumsuz haber ve yazılar okuyoruz. Bende pek fazla Devlet Hastanesini kullanmayanlardanım. Aslında kullanmamamın asıl sebebi buradaki yetersizlik değil. Hasta ile yeterli ilgilenmemek ve uzun süre sıra beklemek gibi bir rahatsızlığım var.

       Yoksa biliyorum ki, gerekli alet ve teçhizat Devlet hastanesinde fevkalade yeterli. Bekleme olayı sadece bizim ilimizde değil genel olarak her yerde bu böyledir. Devlet hastanesinde görevliler biraz hastalarla yeterli ilgilenirlerse hastanemiz her yönüyle mükemmel. Doktor olarak da her brançta iyi doktorlarımız var.

     Aslında Hastane idare yapısı fena değil. Ama ben şuna çok canım sıkılıyor, dışarıdan bu kuruma fazla müdahale olması. İlimizin başka kurumları yokmuş gibi sürekli bu kurumla işli dışlı olunmasına vatandaş gibi bende karşıyım. Bırakın rahat ve güzel hizmet verilsin.

      Mevcut hastanemiz ülkemizin merkezi yerinde olması, iç anadolunun göbeğinde olması nedeniyle önem arz etmektedir. Bundan dolayı nerede ise ülke geneline hitap ediyor. Bu nedenle hastanemiz yeterli değildi. 600 yataklı bir hastane şimdilik ihtiyaca cevap verecek durumdadır. İlerisi için ne olur onu zaman gösterecek.

       Üniversite bünyesinde kurulacak Tıp Fakültesi içinde fevkalade güzel olacaktır. Araştırma hastanesi şekline dönüştürülmesi ilimiz için bir kazançtır. Aksaray dan çok az hasta başka illere gidecektir.

      En önemlisi ilimizde anjiyo ve son günlerde yapılan kalp ameliyatları vatandaşlarımızı rahatlatmıştır. Daha düne kadar çevre illere birçok hasta sevkiyatı yapılırken son dönemlerde bu minimuma inmiştir. Hastaneye kim sahiplenirse sahiplensin, biliyoruz ki sezerin hakkını sezere vermek gerek. Milletvekilimiz İlknur İnceöz Hanımefendinin yapılmakta olan yeni hastanemizde emekleri çoktur. Çünkü ben bunu yakinen biliyorum, emeklerine sağlık.

     Sağlık konusunda her geçen gün ilerliyor ve güzel gelişmeler yaşıyoruz. Yeni hastanenin 600 yatağa çıkması ve araştırma hastanesine dönüştürülmesinde tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum.

       Gelelim şimdi Sosyal Dayanışma ve Yardımlaşma Vakfında geçen yıl yaşanan ve bu sene tebliğ edilen zimmet olayına. Sosyal Dayanışma Vakfında memuriyetim döneminde 4 yıl görev yapmam nedeniyle bu kurumu yakinen biliyor ve çalışma koşullarından haberdarım.

      Eskiden Vali Beyin Başkanlığında bazı daire müdürleri ve ikide dışarıdan tanınmış kişi mütevelliye alınırdı. Benim zamanımda Sayın Orhan Ağaçlı ve Bayram Ali Dirican ağabeyler dışarıdan mütevelli idi.

       Son dönemlerde nerde ise bu sayı 7 çıkarılmış. Nedeni ise vatandaşları tanıyanlardan bir mütevelli oluşturulmuş. Burada yardım yapılacak kişiler vakıf bünyesinde yapılan müracaatlar tahkikat sonucu mütevelli toplantısına gelir orada yardım kararı alınır.

      Toplantıda en çok söz sahibi mülki idare amiri Vali Yardımcısındadır. Onun verdiği karara memur olan mütevelli zaten itiraz edemez. Dışarıdan gelenlerinde sayısı yetmez karar vali yardımcısının dediği şekilde çıkar.

      Geçen yıl aynı şekilde bazı yardımlar aldığım duyuma göre Vali yardımcısın okeyi ile yapılmış. İtiraz edenlerin şerh düşme gibi bir durumları yok. Müfettiş tetkikinde hak etmeyenlere tardım yapıldığı tespit edilerek 30 bin lira gibi bir para mütevelli heyetine zimmet çıkarılmış. Huzur hakkı almayan mütevelli bu parayı kuzu kuzu ödemek zorunda.

       Burada huzur hakkı almayan mütevelli bu parayı ödeyecek. Yanlış şurada, bu insanlar bu parayı ceplerine koymadılar. Tahkikat raporuna rağmen yapılan yardımlar aslında haksız yardımlar. Hatta söylenene göre bu yapılan yardımlar Vali Yardımcısın talebi ile yapılmış. O zaman bu mütevellinin günahı nedir? Burada şu anlaşılıyor, hatırı sayılır kimseler devreye girerek bazı kimselere haksız yardım çıkarttırıyorlar. Diyeceğim şu ki, devletin fakir fukarası için gelen yarımlar için hatırı sayılır kimseler bu kurumlardan ellerini çeksinler. Başkaları da keyfi yere bunların fatura günahını ödemesinler.