Bayramda evde kalma tepkisi siyasidir
Malumunuz bu ramazan Bayramında bayramlaşmalar kısıtlı olduğu için iletişim araçları ile yapılacak. Cumhurbaşkanı Sayın Erdoğan’ın korona virüs tedbirleri nedeni ile yaptığı açıklama sonucuna baktım sosyal medya üzerinden bu bayramda anne ve babamı ziyaret edemeyeceğim diyenleri gördüm. Aslında bu paylaşımları yapanların anne ve babalarını bulup sormak lazım, oğlun sana her bayramda sürekli gelirmiydi diye.
Bu itirazı yapanlar tahmin ediyorum ki, zaten bayramlaşmayı muhtemelen telefonla yapıyordur. Ya da hiç aramayanlardır. Be kardeşim bu kısıtlamalar durup dururken yapılan bir kısıtlama değildir. Bu kısıtlamalar bizleri düşünerek yapılan kısıtlamalardır.
Ben her bayramda eski ve yeni bayramları kıyaslama yaparak yazarım. Sonra bu yazılarıma gelen mesajlara baktığımda inanın çok haklı olduğumu görürüm. Bayramlaşmalar eskisi gibi yapılmıyor, çok kişi ya tatile, ya da başka yere giderek bayramı tatil olarak kullanıyordu.
Elbette bayramlarda büyüklerimizin ellerini öpmeliyiz. Bayramın asıl amacı da budur. Ama anne ve babasını sadece bayramlarda ziyaret edip elini öpenler kusura bakmasın evladım diye kendini aldatmasın. Eğer anne ve babanı sağlığında imkan buldukça ziyaret ediyorsan gerçek evlatsın. Yoksa bayramdan bayrama ziyaret etmek reklamdan başka değil.
Geçtiğimiz hafta Anneler günü idi, burada herkes anneleri ile ilgili resimler paylaştılar. Bende rahmetli annemle beraber bir resim paylaştım, “ keşke annem sağ olsaydı her gün beraber olsaydık” diye yazdım. Aslında bu bir atıftı, annelerin bir gün için hatırlanmamasını anlatmak istedim. Hatta ağabeyim anneni teşhir ederek mi hatırladın diye yazarak resim paylaşmama kızgınlığını belli etmişti.
Yani anne, babamız ve büyüklerimizi bayramdan bayrama hatırlamamıza gerek yok. Onlar bizim için her gün ziyaret edilmesi gereken değerlerimizdir. Dolayısı ile bayramlarda ve diğer günlerde büyüklerini sürekli ziyaret edenler bu heveslerini virüs sonrasına bıraksınlar.
Biz ülke olarak dinen, örf ve adetlerimiz gereği arefe günü kabir ziyaretleri yaparız. Hatta mezarlık yolları büyük kalabalıklara vesile olur. Bayramlarda mutlaka kucaklaşır, sarılır ve tokalaşırız. Bu bizim örf ve adetlerimizdendir.
Geçtiğimiz günlerde iki ilde nişan merasimi ve cenaze yemeği esnasında bir çok kişi koronaya yakalanmıştır. Tüm bu örnekler göz önüne alındığında hayatımızın sağlıklı devam etmesi için bu tedbirler zaruridir.
Hatta virüsün başlaması ile bir yazımda keşke ülke genelinde sokağa çıkma yasağı belli bir süre devam etse demiştim. Sanki kıyamet kopmuş gibi ilk günden itibaren vatandaş sokağa dökülüyor. Be kardeşim hanımlarınız evlerde iki mayalı yapamıyor mu fırın önleri bekliyoruz?
Tedbir olmazsa bu virüsü atlatmamız çok zor. Bakın havaların ısınmasına rağmen hala bu bela atlatılamadı. Nereden biliyorsunuz kimde virüs var yok diye. Hiç bilemediğiniz en yakınınız bu virüsü taşıyabilir, haberiniz olmadan yakalanırsınız.
Biraz sabır ve sükunet gösterirsek inşallah eski günlere döneriz. Bu alınan tedbirler bizim sağlığımız için olduğunu unutmamamız lazım. Tayyip Beyi İstanbul il başkanlığı döneminde bire bir tanıyan birisiyim. Tayyip Bey biz ne düşünüyorsak aynı düşünen dini bütün bir insandır. Belki bazı zorunlu yasaklarda içi sızlıyordur.
Ülkede virüs ve hayat memat durumu yaşanırken,kimilerinin bu adamı yıkalım diye darbecilik yaptıkları gibi, bazı aklı selimler virüs üzerinden siyaset yapmayı bırakıp ülkemizi ve bu toplumun insanlarını düşünelim. Hepimiz ekonomik ve manevi olarak sıkıntıdayız.
Sabırlı olmak dileği ile, Rabbım bundan sonra rahat ve sağlıklı bir şekilde bayramlar nasip etsin. Şimdiden hepinizin bayramını tebrik ediyorum ayrıca alemi İslamın bayramı mübarek olsun. Sağlık ve sıhhat içerisinde olmanız dileği ile Allah'a emanet olun.