Çıkarsız ilişkiler kurmak
Eskiden insanlar birbirini karşılıksız ve menfaatsiz severdi. İstisnalar hariç genel olarak bu gün herkes birbirini çıkar için sever hale gelmiş. Bir insandan menfaatiniz varsa menfaatiniz devam ettiği sürece bir çok yanlışı da olsa sevmekte bir beis görmüyorsanız. Menfaatiniz yoksa yine insanları sevmez duruma geldik. Menfaatsiz sevmek ailelerden tutun, karı kocalara kadar devam etmektedir. Bir çok evlat anne ve babasını menfaat ve çıkar durumunda sevip sevmeme durumuna gelmiştir.
Peki bunlar nereden kaynaklanıyor, ahlak ve maneviyatın bittiği yerde başlamıştır. Para alamadığı için evladın babasını öldürdüğünü görmüyormuyuz? Birbirlerini deli gibi seven eşler arasında sevgisizlik menfaatleri bittiğinde sokakta ölüme kadar götürmüyor mu?
Bizim meslekte de aynı durumları yaşadığımızı ben şahsen görme imkanı bulduğumu söyleyebilirim. Adamın işi düştüğünde seninle içli dışlı olanlar oluyor, işi bittiğinde bir bakmışınız sizi görmek bile istemiyor, ta ki size tekrar işi düşene kadar.
Ben şunlarla da karşılaştım adamı kırk sefer methedip desteklemişim, bir gün bir cümle ile eleştirdiyseniz sitemin bini bin parça oluyor. Kardeşim marifet iltifata tabidir, överken bir gün arayıp teşekkür etmiyorsun, eleştirince hemen arayıp sitem ediyorsunuz.
Bunlar akraba ilişkilerinde, kurum ve kuruluşlarda, ticaret ve alışverişlerde yaşanan olaylardır. Eskiden insanlar insanları insan olduğu için sever dertleşirdi. Bu adamdan ne menfaatim olur diye sevmezdi. Kimse kimseden menfaat ve çıkar beklemezdi.
Ya bu gün öyle mi herkes birisine yardım edecekse karşılık bekler duruma gelmiştir. Siyaset arenasında bile bile bir bakıyorsunuz kendi fikir ve düşüncesi ile hiç uyuşmayan bir siyasi parti veya iktidara yanaştığını görüyorsunuz, bunlar menfaat ilişkileridir.
Eskiden karı koca arasında ar namus ve haya diye bir şey vardı. Hanım kocasından bir şey beklemeden o evde hamal gibi çalışır kocasına destek olurdu. Bunun karşılığında çocuklarına bakar onu topluma yararlı bir insan olsun diye yetiştirirdi.
Ya şimdi genç kızlar eş ararken ne kadar parası var ve zengin diye bakıyor. Kadınlar ise kocalarına bana ölürse neyi kalır ve nasıl rahat yaşarım diye adamdan ne koparırım düşünüyor. Menfaatin dışındaki manevi, mahremi haslet ve ahlak ikinci plana bırakılmış.
Kimse kimin ne zaman öleceğini biliyormuş gibi kocasının ne zaman öleceğine bakıyor. Mutluluk, sevgi ve saygı ikinci plana itilmiş. Kimse evindeki huzur ve mutluluğunu düşünmüyor. Tabi sonunda lüks hayat düşkünlüğü, falanın varda benim niye yok sevdası maalesef sokaklara düşüyor.
Çıkar ve menfaat ilişkisi artık toplumun huzurunu bozduğu gibi ailelerinde mutlu yuvalarını mutsuzluğa dönüştürdü. Başlangıçta bir soğan ekmek olsun yeter denen sevgiler menfaate dönüşünce aileleri zehir zemberek yerine dönüştürmüştür.
Çocuğunuza günlük harçlık vermezseniz hemen babanı düşmanı oluyor. Kimse sorumluluk alıp ailesinin durumunu düşünmeden hareket ediyor. Hazır yiyicilik, çıkar ve babanın kazancına çöreklenmek nerede ise moda olmuş durumda. Eğer alamazsa baba ve annesine düşman oluyorlar. Bu gün ki gençliğin durumu ailede menfaatçilik durumuna dönüşmüştür.
Bunun en güzel durumu ise insanlar haklarına razı olmalı, kadere boyun eğip başkasında varda bende neden yok düşüncesinden vazgeçmelidir. Herke hakkına razı olsa zaten bu durumlar olmaz. İnsanları severken Allah için sevmeliyiz, tabi bunun içinde ahlaklı olmak çok önemlidir. Ahlakı bozulan insanlara ise derman sığmaz. Birbirimizi çıkarsız Allah için seversek hayatın tadı ve tuzu daha güzel olacaktır.