Çocuklar sahipsiz kalmamalı
Her yıl Ekim ayının ilk haftası Dünya çocuk hakları günü olarak kutlanmaktadır. Mesele gün kutlamakla bitimiyor mesele hallolmuyor. Kesinlikle kutlama sadece sözde kalıyor ve mesele icraata geldi mi ses seda yok. Sokak çocukları ve kimsesiz çocuklarla ilgili 1923 yılında başlayan çocuk hakları günü sadece kutlanır. 1954 yılından sonra biraz hareketlilik görülse de sokak çocuklarına sahiplenme meselesi 2002 yılından sonra ivme kazanmıştır.
Ülkemizde sokak çocukları ve kimsesiz çocukların sayısındaki azalma 2002 yılından sonra Ak Parti dönemi ile gün yüzüne çıkmıştır. Sosyal Politikalar Bakanlığı ise ülke genelinde fevkalade hizmet vererek sokaktaki kimsesiz çocuklara sıcak yuvalar açmıştır. Koruyucu aile konusu gündeme getirilerek bir çok aile kimsesiz çocuklara evlerini açmıştır. İsterseniz Dünya çocuk Hakları ile ilgili olarak kısa bir bilgilendirme yapayım.
Ekim ayının ilk Pazartesi günü Dünya Çocuk Günü dür. Çocukların iyi yetiştirilmesi ulusların ortak sorunudur. Bu ortak sorun için ilk çalışmalar 1923 yılında başladı. İsviçre in Cenevre kentinde toplanan kırk ülkenin delegeleri Uluslararası Çocukları Koruma Birliği i kurdular.
Uluslararası bu kuruluş, Birleşmiş Milletler Örgütü nün kurulmasını izleyen yılda UNICEF e dönüştü. UNICEF, "Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu’nun kısaltılmış adıdır. Birleşmiş Milletler Örgütü 1954 yılında oybirliği ile Ekim ayının ilk pazartesi gününü Dünya Çocuk Günü olarak kabul etti.
Bu çalışmanın hayata geçmesi için Birleşmiş Milletler Genel Kurulu, 1959 yılında daha iyi bir yaşam, mutlu bir çocukluk dönemi için Çocuk Hakları Bildirisi ni yayınladı.
Ülkemizde çocuklara sağlık hizmeti götürmek amacıyla çocuk hastaneleri açılmıştır. Çocuk yaşta suç işleyenlerin iyiye yöneltilmesi için Çocuk Islahevleri kurulmuştur. Büyük yerleşim merkezlerinde çocuk bahçeleri vardır. Çocukların yararlandığı çocuk kitaplıkları kurulmuştur. Öte yandan anasız, babasız çocukların korunması, bakımı, barındırılması için Çocuk Esirgeme Kurumu ve Yetiştirme Yurtları açılmıştır.
Bu kısa bilgiden sonra anlatacak olursak, eskiden çocuk ıslah evlerinden kaçan kız çocuklarının tacize uğrayıp cinsel istismarlarda kullanıldığını duymayan varmıydı? Erkek çocuklarının ise yuvalarda şiddet gördüğü için kaçtığını ve sokaklarda uyuşturucuya alıştığını çok duyup dinlemişizdir.
Şimdi bakıyoruz ki çocuk ıslah evlerinden çıkan çocuklar topluma kazandırılıp devlet kurumlarına yerleştirilerek hayata kazandırılıyor. Mevcut ıslah evleri ise 5 yıldızlı otel gibi çocuklara hizmet veriliyor.
Peki bu yeterli mi bana göre kesinlikle yeterli değil. Kimsesiz çocuklar duyarlı insan ve aileler tarafından Sosyal Politikalar ve aile Müdürlüğüne bildirilerek onlara sahip çıkılması sağlanmalıdır. Ülke vatandaşı olarak herkes elini taşın altına koymalıdır. Durumu iyi olan ve çocuk sevgisi yaşayan aileler kimsesiz çocuklara ailelik yapmalıdır.
Aksaray’da belli yaşın altındaki çocukların ve engelli olanların kaldığı Rehabilitasyon merkezine zaman zaman gitmişimdir. Buradaki engelli çocuklara müdüründen tutun personeline kadar herkes bir anne ve baba şefkati ile davrandıklarını çok iyi biliyorum. Hatta burada Müdür yardımcılığı yapan ve şuanda Ankara’da görev yapan Handan Çalkar hanıma anne diyen çocuklara şahit olmuşumdur. Evlerinde anne ve Baba şefkati ile yaklaşılmayan çocuklara devletimiz bir anne şefkati ile yaklaştıklarını görmüşümdür.
Sosyal Politikalar ve Aile Müdürlüğümüze gelen İsrafil Aktürk dostum burada güzel hizmetler verdiğini biliyorum. Bu Müdürlüğümüz sadece çocuklara değil her yaştaki insana hizmet vermektedir.