Doğruları yazmayalım mı?
Dün kısada olsa uzun bir yolculuğa çıkmam gerekiyordu, bu esnada birkaç dostla bir arada sohbet ediyoruz. Konu döndü dolaştı üç gün üst üste Sayın Cumhurbaşkanımızın ve Başbakanımızın ilimizi ziyaretine geldi. Aynı kafa yapısında olan bu arkadaşlar, “ her yazında ammada yağ çekmişin” dediler. Tabi ben bunu ne maksatlarla söylediklerini anladım ve gereken cevabı vermekte gecikmedim bu sefer sus pus oldular.
Dünde Sultanhanı parlayan bir yıldız olma yolunda diye bir yazı yazdım. Peki, bu yazıma da bahane bulacaklar mi? Bu yazımda peki kime yağcılık yaptım açıklarlarsa sevinirim. Ben her zaman söylüyorum her gazetecinin bir tarafı vardır bende taraf olan bir gazeteciyim.
İki gün öncede çok sevdiğim ve değer verdiğim bir hocam beni aradı. “ seni çok seviyorum seninle gurur duyuyorum her yazını sabırsızlıkla bekliyorum Allah kalemine kuvvet versin” dedi. Bu ve benzeri her gün birçok takdir toplayan okurumdan telefon tebriği alıyorum.
Burada yapılan ima ise Sayın Cumhurbaşkanımızın Sayın Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgıya yaptığı teşekkürü yazmamı hazmedemişler. Halbuki bir paragrafla konuya değinmiştim. Bu konuya döneceğim önce taraftan maksat nedir bunu sizlerle paylaşayım.
Siz hiçbir sosyal demokrat köşe yazarından Ak Partiyi ve Sayın Cumhurbaşkanını öven gördünüz mü? Bunların tamamı tanısınlar tanımasınlar hiçbir milliyetçi ve muhafazakâr kişinin yaptıklarını övmezler ve aksine mutlaka bir bahane ile eleştiriler.
Buna karşı Muhafazakâr gazetecilerde düşüncesi doğrultusunda çalışan insan ve siyasilere destek olurlar. Bunu görsel ve yazılı basını takip edenler alenen ve açıkça görürler. Geçen bir program izliyorum gazeteci Can Ataklı kendisini parçalayarak Sayın Cumhurbaşkanına saldırıyor. Yine Foks TV sunucusu adını yazmaya utanıyorum Erdoğan’a hakaretle saldırıyor.
Bende gördüklerimizi ve gerçekleri yazdığımızda taraf oluyormuşuz. Yiğit Bulut her gün bir kanalda Sayın Cumhurbaşkanımız ve ülkemiz ile ilgili yapılmaya çalışan hainlikleri anlatıyor. Şimdi Bulut tarafsız mı? Hem de bal gibi taraf ve gerçekleri anlatıyor.
Herkesin bir beğendiği ve takdir ettiği siyasetçi var. Bende Sayın Erdoğan’ı Ak Partiyi ve ilimiz idarecileri içinde Sayın Yazgıyı seviyor ve takdir edip doğruları yazıyorum. Bu referandum ile şanssız bir şekilde 5 seçim geçirecen Yazgı buna ilave olarak ülkede yaşanan Darbe kalkışması nedeni ile 2016 yılında ülke genelinde olduğu gibi bir yazı boşa geçirmesine rağmen ilimiz için yaptığı başarılı çalışma ve projeleri beğeniyor takdir ediyorum.
Siz siyasi gelecek adına gerçekleri görmeye bilirsiniz, ya da görmek istemeyebilirsiniz. Ama bu başarıyı Sayın Cumhurbaşkanı görmüş olmalı ki, Başkana teşekkür ediyor ve bu sefer şehri değişmiş gördüm diyor. Hem bunu binlerce kişi huzurunda söylüyor.
Deve kuşu misali kafamızı kuma sokmamıza gerek yok. Kafamızı kaldırırsak her şeyi görürüz. Gecelik çalışmaları, emekliler evini, Salı pazarının değişimini, şehrin giriş çıkışlarındaki değişimi, Akmek merkezini, TOKİ bölgesindeki dev dinlenme parkını, Azmi Millideki çalışmayı, eski terminalin cesurca kaldırılıp yeniden yapılmasını, Siloların kalkış safhasına gelişini, Sanayinin ilimize verdiği çirkin görüntünün temizlenmesini, hayati önem taşıyan içme suyunu 50 sene sonra çözmesini, Efor AVM önüne battı çıktı yapımının yaza başlamasını göremiyorsanız ya da görmek istemiyorsanız bu genç siyasetçiyi elbette sevemezsiniz. Bunları yazmamızdan rahatsız oluyorsanız siz bir Aksaray düşmanısınız.
Ben buraya hayati önem taşıyan proje ve çalışmaları yazdım. Diğer ufak tefek yapılanları yazmadım. Bu kadar seçim ve darbe kalkışması yaşamasına rağmen kısa dönemde bunlar yapılıyorsa Sayın Yazgıya başarısız demek bir kıskançlıktır. Benim, Cumhurbaşkanımız başarılı bulduğunu söyledi cümlesinden bile rahatsızsanız siyasi haset ve kıskançsınız.
Ben hayati önem taşıyan bu çalışmaları destekliyor ve arkasındayım. Okurlarım ve beni takip edenler hiçte sizin gibi düşünmüyor ve Haluk Başkanı seviyor. Şimdi onu bunu karalama ve kıskanma zamanı değil memleketimizde hayati önem taşıyan bir referandum süreci var buna odaklanalım. Bırakın bu genç başkanı şehrin çehresini değiştirmeye devam etsin. Yıllardır bu memleket onu bunu kıskanmak ve karalamakla çok şey kaybetti. Artık kaybetmesin. Kısır siyasi çekişmeler bize hiçbir şey kazandırmadı. Dolayısı ile bir gazeteci olarak tarafım ve güzel işler yapan herkesin arkasındayım, çünkü bu şehri çok seviyorum.