Dün Aksaray da ben konuşulmuşum
Dün aldığım sağlam duyumlar üzerine Ak Parti yönetim kurulunun görevden alındığını yazmıştım. Ak Parti MYK aldığı kararı teşkilat Başkanı ile paylaşarak il yönetimine tebliğ edilmesi beklendiği sağlam kaynak. Belki bugünlerde tebliğde edilmiştir. Bazıları ise, “bazı aradıklarım ser verip sır vermiyor, haberim yok diyor” diye beni arayanlar oldu. Ben boş yazı yazmayı sevmem ve atmamda aldığım duyum sağlam olmasa bunu zaten paylaşmazdım.
Dün yazdığım yazıdan sonra telefonum kilitlendi bazen açmamaya çalıştım. Beni arayanların bazıları, “Aksaray da gündem oluşturdun her yerde sen konuşuluyorsun” diyenler oldu. Aslında konuşulmak ve gündem oluşturmak bir gazeteci için büyük başarı.
Ben kolay kolay gündem oluşturmak için afakî yazı yazmam. Aldığım istihbarat ve duyum kişiler benim için çok önemli. Bundan dolayı konuyu kamuoyu ile paylaştım. Hatırlarsanız geçen hafta bir yazımda doğmamış çocuğa don biçmeyi sevmem demiştim.
Gazetecinin işi ilginç olay ve haber bulmanın yanında kamuoyunu ilgilendiren konuları gündeme taşımak. Bende böyle önem arz eden sık sık Aksaray kamuoyunda konuşulan konuyu siz okuyucularımla paylaştım. Zaten bu saatten sonra bu yırtık don yama tutmaz. Benim konuşulmam önemli değil, konuşulan başkaları ve bunu yazmak bizim mesleğimiz. Erdoğan Kaya bir fani ve gazeteci. Asıl olan gazeteciye malzeme çıkaranlardır.
Dün beni arayanlar içinde parti yönetiminden tutun, diğer siyasi parti yöneticilerine kadar ararken, ilimizin çok önemli saygın insanları, vatandaşlarımız, yurt dışından ve il dışından arayanlar oldu. Sadece şunu söyleyebilirim konuştuğum insanlardan bir tanesi sende haksızlık etmişin bu yönetim çok başarılı alınmasın diyenleri görmedim.
Yeminle söylüyorum mağdur olmuş ve verilen sözleri yerine getirilmemiş insanlar çok acı içinde beddua ediyorlardı. Ben bu kadar kamuoyu tarafından istenmeyen bir yönetimi ilk defa görüyorum. Nasıl olmuşta bu kadar her kesimle köprüler atılmış şaşkınlığımı hala gizleyemiyorum. Yöneticiler başkalarını suçlama yerine birde aynada kendilerine baksın.
Ben şahsım itibarı ile kamuoyu tarafından bu kadar tepkili ve istenmeyen yönetim kurulu üyesi olsam bir saniye bile orada durmaz kendiliğimden istifa ederdim. Kimsenin beni almasına da izin vermeden koltuğu bırakırdım.
Bugüne kadar parti içi çekişmeler yaşıyorsun, hizmet yerine iç problemlerle uğraşıyorsun. Seçilmişlerle problem yaşayıp sırt sırta duruyorsun ama koltuğa yapışıyorsun pes doğrusu. Birine yaslanıp diğerine mesafe koyuyorsun, peki şimdi kime yaslanacaksın?
Ha şunu da açık bir şekilde belirtmeliyim ki Sayın Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ı çok seven ve kendisine aşina olan birisiyim. Bundan dolayı gerek partiye gerekse Sayın Reise zarar vermemek için kendimi frenlemeye çalıştım. Halada öyle yapmaya devam ediyorum.
Şu birkaç gün içinde bana öyle şeyler anlatıldı ki, inanın midem bulandı. Bunları kamuoyu ile paylaşarak inandığım davaya birilerine vurmak için yazmamayı tercih ediyorum. İnsanlar yanlış yapabilirler ve hata edebilirler, ama bu davaya zarar vermemeli.
Ak Partinin 11 Milyon üyesi bulunmaktadır, kişilerin yanlışları kurumlara mal edilmemeli. Bende bu düstura çok dikkat etmeye çalışıyorum. Kişilerin yüzünden davaya zarar vermek ülkeye zarar vermekten başka bir şey değildir.
Sözcü Gazetesinin Pazartesi günkü manşetini ilimizi de ilgilendirdiği için bende ele alıp veryansın ederdim. Hatta Ahmet Hakanın Salı günkü köşesine taşıdığı yazısının daha ağırını bende buradan yazarak birilerine zarar vermeye çalışırdım. Ama benim gibi bir kişiye bu tür konularda ağır yazılar yazmak yakışmazdı, saygıda kusur etmemek benim ilkemdir.
birçok konuda doğru yanlış bana bilgiler geliyor. Ben bir konuda tam net olmadan yazı yazmam. Bazı şahsi yanlışlar davaya zarar veriyorsa yine bu konuda susmayı tercih ederim. Bu konuları Allaha havale eder işi Rabbime bırakırım.
Bu yazımdan sonra bana yazan ve telefonla derdini anlatan insanlar gerçekten vatansever ve gerçek Ak Partilidir. 11 bin üye ve yöneticilerin tamamını aynı kefeye koymak ve değerlendirmek çok yanlış olur. Bu partide gerçekten saygın ve çok değerli insanın sayısı az değildir. Büro ve işyerlerinden partiyi kapalı kapılar ardından yönetenlere sitemimdir. Yoksa Allah şahidim hiç bir kimse ile özel ve şahsi hesabım yoktur.