El Kaide operasyonuna 6 yıl sonra berat
Aksaray’da 2009 yılında ülke geneline yayılan bir operasyon olmuştu. Neydi bu operasyon El Kaide örgüt operasyonu idi. Aslında bu isim bir uydurma operasyondu, çünkü ilimiz Emniyetinin dışında gerçekleştirilen ve sonra il Emniyetinden de destek alınarak bir Pazar günü Sabah namazı kılarken Aksaray’dan da 22 kişi gözaltına alınmıştı. Operasyonu yapanlar ise Dinler arası diyaloğa karşı çıkanlara karşı yapmıştı. El Kaidede bir uydurma operasyonuydu, 6 yıl devam eden mahkeme bir türlü bitmiyordu ve dün beraatla sonuçlandı.
Bu konu benim için neden önemli derseniz çok yakınımın bir hiç uğruna 5 ay cezaevinde yatması idi. Operasyonun olduğu sabah haberim oldu ve anında olay yerine giderek operasyon denen toplama işini baştan sonuna kadar takip ettim.
Ağabeyimin evinde arama yapılıyordu oraya giderek aramayı takip ettim. Evde ne kadar Risale-i Nur ve buna yakın kitaplar toplanıp torbaya dolduruldu. Ardından benim ruhsatlı silahımdan birisi olan babamdan kalma hatıra tek kırma tüfeğim ağabeyimin evinde idi. Bugün ruhsatsız herkesin evinde mutlaka bir silah vardır. Ben ruhsatlı olduğunu söylememe rağmen tüfek emniyetçe karakola götürüldü.
Sonra Başkanı olduğum Vakıf arandı ve buradaki kütüphanede yüzlerce Kuran tefsiri içinden Risale-i Nur eserleri toplandı ve bilgisayar diskleri söküldü götürüldü. Sonra duydum sabah namazı kılan birçok arkadaşın evi aranarak aynı muameleye tabi olmuşlar.
Gözaltına alınan 22 arkadaşın sorgulaması yapılarak sorulan soruların birisi neden Gülen Cemaati aleyhinde konuşuyorsunuz sorusu oluyor. Ardından suç aletleri içinde terör malzemesi olarak Risale-i Nur serleri ve benim ruhsatlı tüfeğim basına sızdırılıyor.
Mahkemeye çıkarılan mütedeyyin insanlardan ikisi tutuklanıyor ve diğerleri serbest bırakılıp mahkemesi dışardan devam ediyor. Türkiye genelinde yapılan bu operasyonda birçoğu tutuklandı. 5 aydan 17 aya kadar sorgusuz sualsiz ilk mahkemeye kadar bu insanlar cezaevinde yattılar. İlk mahkemede hemen hemen tamamı serbest bırakıldılar.
Mahkemeler sonra birleştirilerek Devlet Güvenlik mahkemesinde görüldü. Ağabeyim Adana Devlet Güvenlik Mahkemesinde 22 kişi ile beraber mahkemeye çıkarıldı. İçerisi ifadesi alanınlar ile dolu olması nedeni ile Basın mensubu olarak dinleyici olarak sadece ben duruşmayı izleme imkânı buldum. Ramazan günü idi 350 sayfalık iddianame hazırlanmıştı. Allahtan benim Başkanı olduğum vakıfta bir suç unsuru bulamamışlar ve Törer silahı olarak lanse edilen tüfeğimi ertesi günü beni arayıp geri almamı istediler.
Duruşma tam bir komedi idi, Hakim Beyin o günkü şu cümleleri çok manidardı: “ Ramazan günü beni yormayın, iddianameyi okudum bir örgüt malzemesi ve belgesi bulamadım. Birer soru soracağım tek cevap verin akşamınan evinize gidin. İddianameyi kabul edip etmediğinizi söyleyin” dedi. İddianameyi kabul etmeyen sanıklar 30 dakika içinde serbest bırakıldılar.
Ama dosya sonra İstanbul’da birleştirildi ve sürekli gün atıldı durdu. 25 Aralık operasyonu sonucunda dinleme ve takip işinde malum yapının bu camia içinde casusları olduğu ve bu yapıya ve dinler arası diyaloğa karşı olan kesime kasıtlı bir operasyon olduğu ortaya çıktı. Daha sonra her ilin dosyası tekrar kendi illerinde görülmek üzere iade edildi.
Geçen Salı günü Aksaray’da görülen bu davada 22 kişi beraat ederek keyfilik ortadan kalktı. Ama mağdur olanlar şimdi dava açmaya hazırlanıyorlar.
Aynı kesimin ve insanları olarak bilinen bir gurubun ülkede yaptığı kaos ve darbe aslında 2009 yılında kedilerine karşı olan İslami gurupları sindirmeye yönelik darbeyle başladı. En ufak bir suç bulunamazken, çoğunluğunun El Kaidenin ne olduğunu bilmezken böyle bir iftira ile karşı karşıya kalarak haksız yere ceza evinde yatmalarının hesabını nasıl ödeyecekler?
Hükümetin üst kademesinin bile haberi yok iken yapılan bu operasyonlarda ezilen ve cezaevine konan bu insanların vebalini kim ödeyecek? O denemim ilimizde bulunan bazı polis memurları tayin olurken ağabeyimden helallik istediklerini unutmamak lazım. Geç te olsa bir haksız iddia ve iftira geri dönüp yüzlerine çarpmıştır. Beraat eden 22 hemşerime tekrar geçmiş olsun diyorum. Bu iftira batağına batanları utanmaya davet ediyorum, adamlarsa toplumda gezmezler.