En güzel iş akıl vermek
Eli boş, gönlü hoş, sorumluluğu olmayan, hayalinde bir günde birçok şeyi ters çevirmeyi isteyen ve boşu boşuna eleştiri yapan bazı insanlar her oturduğu yerde insanların arkasından akıl vererek birde eleştiri yapmayı çok severler. Hele bu tür insanların kafasına göre birkaç kişi bulduğunda onun bunun arkasından atmayı ve eleştirmeyi çok sevmeleri. Adamın zaten elinde üreten, çoluğunu çocuğunu düşünen bir kazanç ve iş olsa zaten bunları konuşmaya inanın vakit bulamazlar.
İki gün önce Konya Selçuk üniversitesi mühendislik fakültesinde okuyan oğlum Bahadırı ziyarete gittim. Konya’ya girmiştim yurt dışından bir takipçim kendisini tanımıyorum beni aradı. Hemen işe girip beni eleştirdi. “Efendim neden Aksaray bir Konya ve Kayseri gibi olamıyor, bizim neyimiz eksik. Aksaray çarşı merkezi trafiği allak bullak siz bir gazeteci olarak bunları neden eleştirmiyorsunuz” diye sitem etti.
Tabi ben kendisine gereken bazı hususları anlatmaya çalıştım. Biz sanki Aksaray’ın trafiğinden memnunmuşuz gibi bizi eleştirmesine anlam veremedim. Sanki ben eleştirdiğimde Aksaray’ın ana caddelerindeki işyerleri yıkılıp trafik rahatlatılacak.
Bunu bugüne kadar şehrin en az kalabalığı ve gelişmediği dönemlerde bir erkek ve babayiğit çıkıp her yeri yıkıp yığarak şehri rahatlattığını göremedim ki şimdi görsem. Varsa öyle bir babayiğit yarından itibaren ilk olarak ben arkasına düşeceğim.
Konya da bir Nalçacı deli dumrulu çıkıp elli sene önce Konya’nın imar planını yaparak havaalanı gibi yol genişliği bırakmış. Sonrada gelenler bu yolları yaparak bu şehri rahatlatmış. O dönem Nalçacının bıraktığı bu yol arsalarına kızan bazı Konyalılar Nalçacının aklını yitirdiğini ve deli işler yaptığını söyleyenler olmuş.
Nalçacı delisine şimdi bütün Konya dua ediyor. Tıpkı İzmir’in Osman Kibarı gibi. Adam Konya’nın elli senesini düşünerek şehrin bugünkü hale gelmesini sağlamış. Peki, bizim o dönemin seçilmişleri ne yapmış hadi siz söyleyin?
Söyleyemezsiniz o zaman ben söyleyim içiniz rahat etsin. Bir fırt rakıya şehrin ana yollarını genişletmek yerine ağa babalarına peşkeş çekmişler. Var mı bir babayiğit şimdi bu işyerlerini ve binalarını yıkıp yolları genişletip trafiği rahatlatacak?
Ben göremiyorum gören varsa bana söylesin arkasına düşelim. Bu yolları açmak için işyerlerini yıkmaya ne Belediyenin nede Aksaray’ın gücü yetmez. Bunu yapmaya da ne para yeter nede bunu yapacak imkân var.
Ancak Allah korusun bir deprem olur şehir yeniden inşa edilip başka bir yere taşınır ancak bu şehir merkezi o zaman genişler. Yol için yer ayırmak esas ana mesele, yoksa terk edilmiş arsaya yol yapmak şimdi daha kolay. O eskidendi araç gereç yoktu sıkıntılar büyüktü. Şimdi iki günde imarda yol olan yerleri yapıyorlar.
Aksaray’ın şu halinden kurtulması için Liseden Efor AVM’ ye kadar 2 taraflı yıkılması lazım. Büyük Bölcek ve Makas aynı şekilde yıkılması lazım. Var mı buraları yıkacak bir babayiğit ve bütçe?
Allahtan nasıl akıl ettiler şu Atatürk Bulvarı ve 30 metrelik yolu bırakmışlar. Bunda azda olsa rahmetli Emin Gürünün büyük payı var. İmara konmuş yolları açmak kolay önemli olan şehri rahatlatacak yolları hazırlamak.
Aksaray-ı Konya ve Kayseri ile kıyaslamak çok zor. Şehir yapılaşmadan önce yol meselesini görmeyip o dönem yapı izni verenlere kızsak daha iyi olur. Yoksa oturup şu şunu niye yapmıyor bu bunu niye yapmıyor diye eleştirmek kadar güzel bir şey yoktur.
Dışarıdan akıl vermek inanın çok kolay, onlar geçti. Mevcut şekli ile neler yapılabilir bunu düşünmemiz lazım. Son yapılan projelerde eski terminal, siloların bulunduğu işyeri ve Azmi Millinin altına otopark yapılması düşüncesi güzel bir düşünce. Geçmişte bunları bile görememiştik. Bu nedenle ben bu konuda kimseyi suçlayamıyorum. Sadece geçmişe bol dua ediyorum.