Gayri meşru çocuklar

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

İki gün önce adliyede bir işim vardı aşağı inerken bir tartışma gördüm. Tartışma gayri resmi doğan bir çocuk için açılan dava konusu idi. Zinanın suç olmaktan çıktıktan sonra gayri meşru çocukların çoğaldığı konusu idi. Aslında suç olsa da olmasa da bu konuda işlenen suçlar her dönemde mevcuttur. Ama asıl mesele babasız çocukların sahiplenilip sahiplenmemesi. Bu olayı görünce aklıma 4,5 yıl önce yazdığım bir yazı aklıma geldi. Bu gün ben bu yazıyı buldum ve sizlerle tekrar paylaşmak istedim.

   “Seçim kargaşasında kaynayan bir konu vardı, bunu bazı Televizyon, Gazete ve Dergiler gündeme getirdiler ama konu kaynadı gitti. Gündeme getirenlerde Muhafazakâr bir bayanı kınamak için gündeme getirdiler. Hemen bende bir parantez açayım bu konuyu tamamen destekleyen birisi değilim. Ama zaruret gerektiğinde hovardalık yapmadan evli barklı kadınlarla metres hayatı yaşamaktan iyidir diyorum.

      Tabi konuyu anlamadınız, geçtiğimiz günlerde davranış bilimleri uzmanı Sibel Öresin bazı belediyelerin sempozyumunda bir konu ortaya attı. Hem de bir bayan uzman tarafından; “ Çok evliliğin yasallaşmasını” istedi.  Bu konu muhafazakâr olmayan medya tarafından tepki gördü. İsterseniz konuyu gündeme getiren bayanın bazı görüşlerine göz atalım sonra ben görüşümü sizlere aktarayım. Habertürk’e konuk olan Üresin genel anlamda şunları söyledi;        "Ben muhafazakâr kesimde olmasa da diğer kesimde sevgili ve metres diye adlandırılan yaşamda herkesin kanuni hakları olması gerektiğini savunuyorum. Şu an birçok erkeğin sevgilisi, metresi, imam nikâhlı eşi var. Gayrimeşru ilişkilerden doğan o kadar çok anne ve babası belli olmayan çocuk var ki ortada, bunun bence daha ahlaki bir zemin üzerine oturtulması lazım" diye konuştu. Üresin bir gazetecinin sorusu üzerine de;

     "İmam nikâhlı eşler ile metresler aynı statüde midir?" sorusunu, "Bir erkek her durumda bunu yapar. Dindar olan 'İmam nikâhlı eşim' der, diğeri 'Metresim' veya 'Sevgilim' der. Arada hiçbir fark yok. Var mı? Yasallaşmak derken 4 eşin resmi nikâh altına alınması gerektiğini söylüyorum" diyor:

       "Bu konuda yasal düzenleme olursa hiçbir erkek elini kolunu sallayarak metrese, ikinci eşe sahip olmaz. Çünkü yasal yükümlülükler bu işe sınırlama getirir. Zina artık suç hükmünü alır. Herkes 'param var' diye herhangi bir kadınla beraber olmaz. Birçok hayat kadını şu an mağdur değil mi? 40 yaşlarında psikolojisi bozulmuş bir sürü genç kız, 10 günlük ilişki sonrası terk edilen kadınlar var.

      Kürtaj yaptıran kadın Kadınlar, görüşlerimi gayet düzgün karşılıyorlar. Çünkü birçok kadın eşinin kendisini hangi kadınla aldattığını bilmeden, kuşku içinde ve üzgün olarak evde bekliyor. Bir erkek 2. ve 3. eş almışsa ve onlara nafaka, onlarda kaldığı gün noktasında adaletli davranıyorsa tabi ki alkışlıyorum. Ama bunu yapacak erkek yok. Kadınların hepsi şu an aldatma ve şiddeti kabullenmiş durumdalar” dedi.

       "Uzun evliliğin sırrı, bir kadının eşine teslim olması, erkeğin de eşine Allahın lütfü olarak davranmasıdır. Kadın kocasına efendisi gibi davranacak. Efendi ne demek, teslim olmaktır. Şimdi erkekler, kadına kıymet vermiyor. İstisnalar var. Allah başımızdan eksik etmesin" dedi.

       Ben görüş olarak şunu söylüyorum, bu görüşü desteklemek maksadı ile değil. Üresinin görüşlerini kınayanların hemen hemen tamamının ya sevgilisi ya metresi var. Yâda bu beraberlikten çocukları var. Daha sonra toplum baskısından korkup ayrılıyorlar ve doğan çocuklar sokaklara itiliyor. Hatta öyle ahlaksızlıklar oluyor ki, evli kadınlarla ilişkiler ve bu insanlar sonra toplum ahlakını savunuyorlar. Medeni nikâhla mahiyetine almadığın kadını dini nikâhla almak kadar doğal bir şey olmaması lazım. Adam evli kadınla gayri resmi yaşarken sevgili ya da kaçamak oluyor ve bunun adı aşk oluyor, ama adamın sahiplendiği mahiyetine aldığı kadın ayıp oluyor.

       Ben burada bu hanımefendinin bazı görüşlerini desteklemek için yazdım. Kınayanların kaç tane metres ve sevgilileri olduğunu sormak için yazdım. Toplum ahlakından haberi olmayanlar İslam meselesi konuşulduğu için hücum etmelerini hazmedemiyorum. Şu fuhuş dosyalarına bir bakın Allah aşkına, kimlerin neleri yok. Herkes kendisine baksın, üç kuruş yardım yapıp sırf ihtiyaç gidermek için sevgisiz saygısız yaptığı yardımın ardından namuslu kadınların iffeti ile oynayanları tanıyorum. Bunlar mı toplumun ahlakını düzeltecek, sıkışınca özel hayat deyip çıkıyoruz. Özel hayat toplumun ahlakını ve iffetini bozmak ve evli kadınları ayartmak değildir. Helal dairesi geniş harama girmeye gerek yok, hem keyfede kâfidir.