Gerçekleri yazmak
İki gündür Belediye Başkanı Sayın Haluk Şahin Yazgının 7 aylık çalışmalarını Gazetecilere gezdirmesini sizlerle paylaştım. Hemen bu yazılarımın ardında bana yorum ve mesaj atanlar oldu. Efendim Nevzat Beyin Kılıçaslan parkını ve Somuncu Baba türbesini görmediniz mi bunlar hizmet değil mi? Siz Haluk Şahine yalakalık yapıyorsunuz” sözleri. Ben şahsen ne yalağım nede salak, adam gibi adamım ve adam gibi adamlarında yanındayım. Bugün kişilerle iyi yarın kötüde olsam söylediklerimin ve yazdıklarımın arkasında dururum.
Evet, Kılıçaslan parkı güzel olmuştur, herkeste beğeni ile orada piknik yapıyor. Ben geçmişi kötülemek ve karalamak gibi bir düşünce içinde değilim. Nevzat Palta’nın yaptığı güzel çalışmaları da yazdım o yazılarımın da halen arkasındayım, kimseyi de kötülemek karalamak istemedim. Ana geçtiğimiz Çarşamba günü gezdiğimiz kenar mahallelerdeki hizmet ve varoşların çamurdan kurtulup sıcak asfaltla oh demeleri benim için on tane parka değer.
7 ay olmuş bir başkanın yaptığı işlerin tamamı 7 aylık değil. Zaten 2 ayı hoş geldin beş gittin ile geçmiş, şurada toplam 5 aylık bir hizmeti var. Bu süre içinde yaptıklarını 4 saatte gezemedik. 5 ayda halen devam eden sıcak asfaltın on kenar mahallede bitmiş olması kadar doğal ne olabilir. Elbette Somuncu Baba külliyesi fevkalade güzel bir hizmet. Kim o hizmete kötü dedi ki ben defalarca yazdım. 2 yıl medyada Somuncu Baba külliyesi yazılıp çizildi.
Peki, dün yıllarca çamurdan çıkamayan kenar mahallelerdeki garibanların ayaklarının çamurdan çıktığı yolları kim duydu. Ben bile bu gezi olmasaydı gece kondu bölgesindeki sıcak asfaltları göremezdim. Ey Haluk Şahin Yazgı neden bu on mahallenin her ücra köşesini sıcak asfaltla kapladığın halde kamuoyuna şov yapmadın diye sorabilir miyim? İşte şov değil hizmet böyle olmalı ve böyle yapılmalı.
Dün arabamızın makasları kırılan yolları bırakın gezdiğimiz yerlerde kamera çekerken bile sallantı görmedik buna kim hizmet değil diyebilir. Bir ara Sayın Yazgıya sorduğumda, “ Belediyenin asli görevleri olan asfalt ve altyapı yapılması gereken çalışma. Bunları şov malzemesi yapmanın anlamı yok” demişti.
Ama gezdiğimiz yerlerde vatandaşların Sayın Yazgıya sevgi seli boşuna değil. Üç beş kişi siyasi tarafgirlik ve karşı olması hasebiyle muhalefet yapmasının bir anlamı yok. Vatandaş bu çalışma ve hizmetleri görüyor ve Sayın Yazgıya sevgi seli oluşturuyor. Ne kadar karnınız ağrırsa ağrısın bize ne kadar yalak derseniz deyin asıl yalak sizlersiniz. Gözünüzdeki kara gözlükleri çıkarın gidin kenar mahallelere bir bakın vatandaş ne diyor.
Yıllardır kızımın evine gittiğim yol toprak ve çamurdan geçilmezken bugün asfalt olmuş her gidişimde arabamı yıkatırken bugün yıkatmıyorum. Efendim bunlar Belediyenin aslı görevi diyebilirsiniz. Peki, bunlar dün Belediyenin asli görevi değilmiydi? Yılardır kenar mahalleler neden ihmal edilmişti peki.
Kurtuluş, Laleli, Pınar ve Dağılgan yollarının dar alanları neden görülmüyordu? Bugün koca koca yollar açılmış ve vatandaş kendisi Belediyeye bu hizmetinden dolayı kolaylık gösteriyor? Dün yapılsa ve yollar genişlese idi yine vatandaş kolaylık gösterecekti. Peki, neden buralara el atılmadı da bugün atıldı?
Eğer yapılan güzel bir çalışma varsa bunu yazmak ve kamuoyu ile paylaşmak yalaklıksa biz değil bunu söyleyenler asıl yalak.
Yıllardır su meselesini çözüyoruz ha çözdük ha çözüyoruz diye milleti oyalayanlara asıl sormak lazım. Çarşamba günü gidip gördük, 6 yeni kuyudan su hazırlanmış şebekeye verilmeye çalışılıyor. Ama gelin görün ki, eski şebekeler evlerin altından geçiyor, kayıp ve kaçak hat safhada eski borularla şehre su veriliyor. Nasıl bir boru ve hat olduğu ise malum.
Ama Sayın Yazgı mevcut şebekeden bu kuyuların suyunun verilmesinin mümkün olmadığını yeni döşenecek şebekeden verileceğini söylüyor. Neden 1980’li yıllardan bu yana döşenen bu eski usul şebekeyi gören olmadı da bugün görüldüğünü düşünmek lazım.
Evet, yazılacak çok şey var, bırakın insan karalamayı da iş yapan insanları destekleyelim ve şehrimiz kazansın. 4 saat boyunca kendisi ayakta bizi gezdirip dolaştıran bir Başkan geçip ön koltuğa oturup keyfine bakardı.
Kendisini o kadar heyecanlı ve çalışma şevki ile dolu olduğunu gördük. Her cümlesinde Aksaray’a neler yapabiliriz çıktı, kafası Aksaray’la dolu. Bunca yorgunluğun ardından Kurtuluştaki Çarşamba Pazarında alışveriş yapan ve pazar esnafını tek tek gezerek hatırını sordu. Evet, ben böyle bir Başkanı alkışlarımda överim. Ankara Belediye Başkanı Gökçekle işbirliği yaptığın, Konya Büyükşehir Belediyesi ile kardeş şehir olarak çalışacağını söylemesi Aksaray için güzel bir gelişme.