Güle güle Serkan Bey

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

En zor olan şey dostlarla vedalaşmak ve ayrılmak. İnsanlar bazen öyle dostluklar kurar ki, tıpkı kısa zaman tanıştığınız Askerlik arkadaşlarınızı, bir Hac arkadaşınızı sanki yıllardır beraber olmuş gibi ömür boyu unutamazsınız. Aynen bunun gibi bazen kısa zaman içerisinde olsa da tanışıp kadim dost olduğunuz ve can ciğer olmuş dostlarınız olur. Bunlarla da dostluk ömür boyu devam eder. İşte Belediye Başkan Yardımcısı sevgili dostum ve kardeşim Serkan GÜL ile 15 ay gibi bir zaman içinde menfaatsiz bir dostluğumuz oldu.

     Serkan Bey yeni bir görev için Ordu iline Şehircilik ve Çevre Müdürlüğü görevine başlamak için zorunlu olarak Belediye Başkan Yardımcılığından dün ayrılarak Orduya hareket etti.

     Serkan Gül kardeşimle Belediyedeki görevine başlamadan önce tanışma imkânı buldum. Daha sonra Belediye Başkanımız Sayın Haluk Şahin Yazgı arkadaşı olması nedeniyle kendilerini Üniversitedeki görevini bıraktırarak ilimize getirme başarısı gösterdi.

      Serkan beyi kim tanıdı ise ona Aksaray gömleği dar dediklerini bizzat duymuşumdur. Efendiliği, üretimi ve proje üretimi mükemmel bir kişilik. Kendisine giden hiçbir kimse kırılmadan, memnuniyetle ayrılmışlardır.

      Kendisi 15 ay gibi bir sürede İmar ve Fen işlerinden sorumlu Başkan yardımcılığı yaptı. Gerek çalışanları, gerekse kendisi ile işi olan herkes onu sevmiştir. Beyefendiliği, insanlarla iletişimi ve samimiyeti herkes tarafından sevilmesine sebep olmuştur.

      Tabi burada onu kısa zaman içinde olsa ilimize getiren ve çalışmalarından istifade edilmesini sağlayan Sayın Yazgıyı da unutmamak lazım. Bana göre böyle bir kişiliği ilimize getirme başarısı gösteren Yazgıya da teşekkür ediyorum.

      Serkan beyle gerek işyerinde, gerekse iş harici beraberliklerimiz olmuştur. Çok kısa zaman içinde ilimizi tanıyarak insanlarla dostluk kurmuştur. Ne zaman yanına gitsem mutlaka bir muhtarımız odasında mahallesinin problemlerini anlatırken görmüşümdür.

      Salı günü beni aradı ve akşam ayrılacağını söyleyerek görüşmek istediğini iletti. Bende kendilerini kırmayarak geç saatlerde ziyaret ederek vedalaştık. Tabi odası gelen giden personel ve vatandaşlarla doluydu.

      Gideceğini duyduğumda bir hafta önce yine kendisi ile sohbet ediyorduk. Neden gitme gereği duyduğunu sormadan edemedim. Mazereti bana çok yerinde ve haklı idi. Çocukları Orduda, onları getirme imkânı bulamadı, aileden kopuk bir şekilde yaşamak çocukların baba özlemi çekmeleri onu ziyadesi ile mutsuz etmişti.

       Ben kendisine Sayın Haluk Başkanla bir problemin var mı yarın sen gidince dedikodu çıkar diye sordum. Kendisi duyan bazı arkadaşlarda bunu söylüyor diyerek şunları söyledi:

       “ dün bir arkadaş bana sen çok dürüstmüşün Haluk Başkanla anlaşamıyormuşun dedi. Bende bunu nereden çıkarıyorsunuz? Ben ne kadar dürüst isem Haluk Başkan benden üç katı dürüst. Ben onu yeni tanımıyorum dürüstlük abidesi olmasaydı ben zaten onunla beraber olup Aksaray-a gelmezdim.

       Eğer yeniden bir durum hasıl olursa yine koşa koşa Haluk Başkanla çalışmaya yine gelirim. Aksaray-a böyle bir Başkan zor gelir ve onun gibi sempatik ve hoşgörülü insan çok nadir bulunur. Kendisi gece gündüz Aksaray için kafa yorup çalışan bir insan” dedi.

       Kendisi ailevi sebeplerden dolayı memleketine dönmek istemiştir. Yaptığı il Müdürlüğü müracaatı kısa zaman içinde kabul görür kendi memleketine hizmet etmek için ayrılmıştır.

      Hatta bana bir gün dedi ki, “ Aksaray gerçekten çok güzel bir şehir, siz bunu içerden göremiyorsunuz ama dışarıdan gelenler bu şehre bayılıyor. Müthiş bir tarih ve maneviyatı bağrında yaşatıyor. Aksaray’ın kıymeti gerçekten bilinmeli sahiplenilmeli” dedi.

      Şehrimize kısa zamanda adapte olup, şehrimizi seven bir dost zorunlu olarak ilimizden ayrılma gereği duymuştur. Ne diyelim hayat devam ediyor. Biz kendisine yeni görevinde ve bundan sonraki hayatında başarılar diliyorum. Güle güle sevgili kardeşim.