Kimler daha cömert
Son dönemlerde sokaklarda sosyal dayanışma ile ilgili çekimler izliyorum. Burada bakıyorum sosyal dayanışmayı en güzel şekilde yapanlar orta gelirli insanlardır. Karnı aç olduğunu söyleyen bir genç modern görünümlü, kılık ve kıyafeti düzgün insanlara karnı aç olduğunu söylediğinde yardım isteyen bir gence git çalış kocaman adamsın diyorlar, yada yüzüne bakmadan sırtını dönüp yürüyüp gidiyorlar. Ama orta gelirli insanlar ise o gence mutlaka bir şeyler almaya çalışıp destek oluyorlar.
Şu yaşadığım ve bizzat gördüğüm bir hadiseyi anlatmak istiyorum. Bir gün Salı pazarındayım, tanıdığım zengin bir beyin hanımı, köyden getirdiği iki sepet yumurtayı satan bir köylü vatandaştan yumurta almak istedi.
Adama sordu, “ yumurta kaç lira” diye.
Yumurtacı, “ bacım yumurtanın tanesi 1 lira” dedi.
Kadın adama dedi ki, “ ben 8 yumurta alacağım verirsen sana 15 lira veririm” dedi.
Yumurtacı, “ valla iki saattir satış yapamadım belki ayağınız uğurlu gelir satış yaparım. Ben üniversitede bu yumurta parası ile çocuk okutuyorum hadi vereyim” dedi.
Bir kaç gün sonra idi bir lokanta da oturuyoruz, bu bayan ile eşi yemek yemeye geldiler. Tabi biz bir köşede sohbet ederken dikkatim onların üzerinde idi. Yemeği yeyip kalktılar, yemeğin tamamını da yiyemediler ve masada bir çok ikramda kalmıştı.
Merak edip garsonu çağırıp ne kadar hesap verdiklerini sordum. 775 lira hesap ödemişler, tabi verdiği 775 liranın 25 lirasını da bahşiş olarak bırakmışlar.
Çok merak ediyorum havalı ve varlıklı yerlerdeki keyif ve zevkimiz için hava atmak adına iki kişilik yemeğe 775 lira verip 25 lirada bahşiş verirken ne kadar cömert davranıyoruz. Ama garibanlara gelince bir liralık yumurtaya pazarlık yapıp cimrilik yapıyoruz.
Devir mi değişti yoksa eski adet ve eli açıklığımızı mı unuttuk? Valla varlıklı elinde imkanı olan insanlar lüks yerlerde ve zevk için harcadıkları yerlerde elleri açık olurken, fakir, fukara ve garip gurabaya karşı neden cimriler anlamış değilim.
Elleri titreyerek verdikler sadaka, yardım ve destekleri için kalben yapmayan insanların bazen hiç ummadıkları yerden gelen bir musibet ile dünyaları harcadıklarını çok gördüm. Bir sadaka bin belayı def eder düsturundan lütfen uzak durmayalım.
Simitçiden bir simit alırken pazarlık yapan insanların gereksiz yere başka yerde bir çok harcama yaptıklarına şahit olmuşuzdur. Tıpkı Ramazan aylarında belli başlı kişilere Ramazan yemeği verip garip gurabayı görmediğimiz gibi.
Zengin insanlar mallarının fazlalığını garip gurabaya sadaka, zekat ve yardım olarak dağıttığında malının daha da fazlalaşacağını yüce dinimiz bizlere bildirmektedir. Bu düsturla hareket edersek zaten memleketimizde gariban kalmaz.
Bende bu ve benzeri hadiseleri yaşadığımı söyleyebilirim. Efendim zengin ve varlıklı insanlarımız zenginlere karşı cömert ve ponker olurken, fakir ve garibanlara karşı eli sıkı cimri olmamalıdır. Aksine bunu tersine döndürmelidirler.
Ha bunu söylerken her varlıklı insan aynı şekilde olmayabilir. Bizim bilemediğimiz eli açık kimsenin haberi olmadan eli açıklık yapanlar vardır. Bizim buradaki amacımız ise karşılıklı yardımlaşmayı genişletmektir. Garibanlara karşı zenginlerimizin bakış açısını değiştirerek onlara kol kanat germelerini istemekti. Bir verin Rabbım bin verir bunu unutmayalım.