Kirli oyun ortaya çıktı
2009 yılında Tahşiyeciler diye isim verilen kumpas paralelciler bu cemaate El Kaideciler diye uydurma bir operasyonla 100 üstündeki kişiyi Türkiye genelinde gözaltına alarak 11 kişiyi tutuklatmış ve 17 ay boyunca cezaevinde yatmışlardı. Pazar sabahı izlediğim haberlerde bu kumpası kuran guruba Emniyet operasyon yaparak 32 kişiyi gözaltına almış. Tabi gözaltılar devam ediyordu, bunun içinde o günkü operasyonun talimatını veren gazete yönetimi ve emniyetçiler vardı. Biz bu kirli oyunu biliyor söylüyorduk da kimseye inandıramamıştık.
Tahşiye aslında bir yayın kuruluşunun adi idi, bu cemaat Risale-i Nur cemaatidir. Molla Muhammedin kitapları Tahşiye yayınları olarak basılmaktadır. Bu kitapların ilk çıkan sayısında 10 yıl önceden 17 Aralık operasyonundan bahseder. Genel olarak bu kesim dinler arası diyaloğa karşıdırlar. Zaten operasyonun ana amacı bu cemaati susturmaktı.
Bu tutuklanan 10 kişi arasında benim ağabeyimde olması nedeni ile bu davayı yakından takip etme imkânım oldu. El Kaide operasyonu denince çok şaşırmıştım, tanıdığım bu insanların nasıl böyle birisi olacağına inanmadım.
Ama çok gülünç ve olmayan gerekçelerle bu insanlar tutuklandı. Tutuklanmayanlarda sürekli mahkemeye çağırılarak sindirilmeye çalışıldı. Zaten meselenin amacı bu gurubu sindirmek ve kendilerini dağıtmaktı. Bu gurup düğmeye basmak için Televizyonlarında hedef gösteren ‘Tek Türkiye' isimli dizide 'Karanlık Kurul'un icat ettiği Tahşiye Örgütü ismi kamuoyuyla paylaşıldı. Bu dizi ve sohbetten suç delili uydurarak suçlandılar.
17 Aralıkta en son kendisine karşı yapılan operasyonla uyanan hükümet bu süre içinde yaptığı araştırmalarda Tahşiye adı ile yapılan operasyona ulaşıldı. Görüldü ki teknolojini yardımı ile bu operasyon bir gazetetenin yetkililerinin talimatı ile verildiği ortaya çıktı.
Hatta bir sohbetinde ABD bulunan malum zatın sohbetinde, "Türkiye'de de Hizbul vahşetten sonra El-Kaide'yi icat ettiler. Yarın daha başka şeyler de icat edebilirler. Mesela Tahşiye diye bir şey icat edebilirler. Onları güçlendirirlerse ellerine silahlar da verebilirler. Adlarına da Tahşiyeciler derler. Sonra da Kalaşinkoflar verirler ellerine, iki yerde bir şey yapınca bunlar. Demek ki imkân bulunca bunlar da silahlanabiliyor. İnsanlara terörist damgasını vuracaklar orada" gibi laflar ettiğin çok iyi hatırlıyorum. Bu sözleri söyledikten 4 ay sonra o operasyon başladı ve insanlar cezaevine girdi.
Bu insanlar keyfi yere 17 ay yattılar ve sonunda berat ederek çıktılar. Peki, bu sürede yattıkları hapsin hesabını kim verecekti? Maddi ve manevi zararlarını kim ödeyecekti? Tabi bu insanlar berat ettikten sonra yapılan zulüm ve yanlışlığa ceza ve tazminat davası aştılar.
Bu davalar sürerken hükümetin yürüttüğü 17 AralıkParalel yapı soruşturmasında 2009 yılında yapılan bu operasyonun usulsüz ve yanlış olduğu görüldü. Bu operasyonda yer alanlar ve talimatı verenlerin bilgilerine ulaşıldığında talimatı verenlerin devlet ve Emniyetle hiç alakası olmadığı ortaya çıkmış bulunmaktadır.
Geçen Pazar sabahı konu ile alakalı kişiler bir operasyonla toplandılar. Bu nedenle ilgisi olmadığı suçlarla suçlanıp sindirilmeye çalışılan bu insanların ahları yerde kalmamış bulunmaktadır.
Sorgularında bile siz neden malum zatı eleştiriyorsunuz soruları sorulduğu şeklindeki ibareleri daha önce yazmıştım. Yapılan operasyonun amacının da bu usulsüz ve haksız yapılan tutuklamalar olunca hak yerini buldu demekten kendimi alamadım.
Bakıyorum operasyonda gözaltına alınanların çoğu ilgisiz kişiler. Devletle hiç alakası olmayan kişilerde burada mevcut. Yani devlet içinde başka bir devletin olduğu görülmektedir. Dışardan kendilerine mensup insanlara talimat vererek insan toplama.
Ben o dönem yazmıştım kendimizden endişe etmeye başladık, kime güveneceğiz diye. Hakikaten hiç suçunda olmasa bir karalama ve uydurma ile insanlar içeriye alınıyordu.
Ben Adana Devlet Güvenlik Mahkemesini izlemiştim bu konuyla ilgili tam bir komedi soruşturması olmuştu. Ortada en ufak bir delil yok ama bu insanlar hakkında 200 sayfa ilgisiz soruşturma dosyası hazırlanmıştı. Yapılan suçlamaların içinde en ufak bir delil yoktu. Zaten hakimde bu işe şaşıp kaldı ve serbest bırakmıştı.
Yani haksızlığın aslı yapılan inceleme ve soruşturmalar sonucu ortaya çıktı. Tabi şuanda soruşturma esnasında bakalım ucu nerelere dayanacak hep birlikte izleyip göreceğiz. Ama en önemlisi bir haksızlığın ortaya çıkması önemli idi, buda çıktı.