Kişisel yanlışlar umuma mal edilemez

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

Son yazdığım yazılarımdan dolayı okurlarımdan bu kadar olumlu tepki alacağımı düşünmemiştim. Tabi çok az kesimde ve değişik fikirdeki okurlarım neden eleştirdiğiniz kesime oy veriyorsun diye eleştirenler oldu. Ama şunu unutmamak lazım, kişilerin şahsi ve özel kusurları topluma ve başkalarına mal edilmemelidir. Kişilerin kusurları kendilerini bağlamalıdır. Şahsi kusurlardan dolayı başkalarını eleştirmek doğru değildir.
Nasıl bir ailedeki yaşayanlar içerisinde bile bir kardeşin kusuru nasıl diğer kardeşine mal edilemiyorsa, fertlerin kusurları başkasına mal edilemez. Onun kusurları o kişiyi bağlar. Hele kişi o kusurundan dolayı tövbe etmişse, o kusurundan dolayıda dışlanıp suçlanamaz.
Birde siyasi partiler din değil iman değildir. Siyaset hizmet etme aracıdır, iyi ve güzel hizmetlerde kullanılırsa halkın teveccühü kazanılmış olur. Aksi yönde kullanılırsa halkın nefreti kazanılır. Bizlerde çoğunlukla halkın menfaati yönünde kullananı tercih ederiz.
Bir partide milyonlarca insan bulunuyor ve seçiliyor. Kimse bu kadar insana kefil olup garantide bulunamaz, her parti aynıdır. Çün ki, hatasız insan arayan dostsuz kalır. Kısacası hatasız dost arayan dost bulamaz. Hatasız dost arayan insanda mutlaka hata etmiştir.
Bana neden Sayın Tayyip Erdoğan’ı desteklediğimi soranlar oluyor. Sayın Erdoğan’ı destekleyenler onun hatasız bir yönetim gösterdiği için desteklemiyorlar. Mevcutların arasında en iyi gördükleri için onu destekliyorlar.

Neticede Erdoğan Ebu Hanife veya Hz. Ömer ile yarışmıyor. Mevcut eldeki kumaşlarla yarışıyor. Elbette hataları var, ama benim düşünce ve inancıma az da olsa hizmet ettiği için onu tercih ediyorum. Tabanda ki, bazı yanlış insanların yaptıklarını ona mal edemeyiz.
Benim inançlarımı paylaşıyor, öbürü cenaze namazı dışında cami kapısından girmiyor. Bir cenazeye gidip Kuran tilaveti yapmıyor. Başı örtülü ve inançlı insanlara düşmanlık yapmıyor. Aksine el altından mütedeyyin insanlara düşmanlık yapanları bu insanlar görmüyor mu?

Aşağıda bir seçilmiş yanlış, hırsızlık yolsuzluk yapıyorsa bu o insanın yanlışı olmamakla beraber, ahlakını yitirmiştir. Hak ve hukuk demeden kul hakkı yiyorsa amacıda soygun vurgunsa o insanı bağlar. Bunu duyup bilenlerde buna engel olmayıp gereğini yapmıyorsa aynı vebale o da girdiğini bilmelidir. İnsanları tek tek takip edip ne ettiğini bilmek zor ama o insanlar gerekli yerlere iletilmelidir.
Benimde zaman zaman yaptığım eleştiriler geneli ilgilendirmiyor. Şahısların yaptığı hataları yazmam geneli içerisine almaz. Eğer yukarıya ayak uydurmak yerine, kendi hesap ve çıkarı için işler yapıyorsa bizde bunları yazmak durumundayız. Yazalım ki, duysunlar gereğini yapsın ve mani olsunlar.

İnsanların özel hayatları hiç bir şekilde bizleri ilgilendirmez. Nasıl benim özel hayatım ve yaşantım beni bağlarsa başkalarının özel hayatları da kendilerini bağlar. Ama hatalar umumun menfaatini ilgilendiriyorsa bu hepimizi ilgilendirir.
Milletin menfaatin ilgilendiren yanlışları kim yaparsa yapsın karşı olmak zorundayız. Ama bu kişisel yanlışları Sayın Erdoğan’a mal etmek yanlıştır. Bazen evimizde kendi çocuğumuzun hata ve yanlışlarına mani olamazken, binlerce kişiyi tek tek takip edemeyiz.

Gizli işler çevirmek yerine insanlarla iç içe olmak ve vatandaşın derdi ile dertlenmek ve gerekli çözüm üretmek insanları memnun eder. Son dönemlerde Ak Parti teşkilatının adım adım gezerek vatandaşla buluşması insanları mutlu ettiğini görmekteyiz. En çok eleştirdiğim konu ise vatandaşın derdi ile dertlenmeyi eleştirdim. Toplumla kucaklaşılmasını istedim. Bunu da görmek bizleri mutlu etmektedir.

Benim kusuru az olan kişiyi takdir etmem, başkalarının yanlışlarını yazmamamı gerektirmez. Artık eskisi gibi artık hatır gönül meselesi diye bir düşüncem yok. Mümkün mertebe deliller sağlam olduğu sürece yazmaya devam edeceğim. Tabi bunu yazarken güzel işleri görmekten gelemeyiz. Bu kim ve hangi görüşten olursa olsun yazarız.