Korkunun ecele faydası yok

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL


Bir önceki yazımda, “ Cumhurbaşkanımıza açık mektup “ başlıklı bir yazıyı kaleme almıştım. Yazımın gerekli mercine ulaştığını biliyorum. Ancak sosyal medya da okunma oranının çok yüksek olması ve vatandaşın yazıdan dolayı şahsımı tebrik etmesi güzel bir duygu. Ama asıl mesele vatandaşın derdini dile getirerek feryadını duyurmak kadar güzel bir şey yoktur. Biz görevimizi yapacağız, gerisi yetkililere kalmış bir durumdur.

Cuma günü namaz için sokağa çıktım ve namaz sonrası biraz dolaştım çok kişi ben bir şey söylemeden dünkü yazımın mükemmel olduğu için tebrik etmişlerdir. Yalnız konuştuğum kişilerde ise açıktan konuşma korkusunu hissettiğimi söylemek istiyorum.

İnsanlar çoğu konuyu açıktan konuşmuyor. Neden derseniz, bir siyasiyi veya bir kurum amirinin hatasını alenen eleştiremiyor. Nedeni ise yarın bir işim düşerse adamın kapısına varınca işimi görmeyebilir endişesini yaşıyor ve bunuda açıkça söylüyor.

Geçen bir okuyucum sosyal medyadan bana yazıyor, “hocam senin daimi müdavinim sana bir yazı göndersem yayınlarmısın?” Yazının ne olduğunu sorduğumda ise, “ bir makale yazdım bunu sizin isminiz altında yayınlarsanız memnun olurum” diyor.

Neden kendi adınıza sosyal medyada yayınlamıyorsun dediğimde, “ hocam bizi pek fazla okuyan olmaz, ama sizi okuyan kişi çok ve okurlar” diyerek bizi havaya sokmaya çalışırken ben kendisine sordum.

Ben başkasının yazdığı yazıyı benim imiş gibi alıp yayınlama durumum yok hoşlanmam da, peki sizin neden benim adım altında yayımlamamı istiyorsunuz diye sorduğumda. Bana çok enterasan bir cevap verdi. 

İşin aslı şu, yazı tamamen iktidar partisini ve Belediye başkanı Dinçer’i eleştiren bir yazı. Kendisi ise bunu kendi adına yayınladığında bu işlerin başında olanların bir işi olduğunda kendisine yardımcı olmayacaklarını söyledi.

Ben buna konuşamama olarak görüyorum ve diğer siyasi parti ve kuruluşlar ile ilgilide doğru olan yanlışlar vatandaşlar tarafından eleştirilemiyor. Sadece kafasını sallayarak doğru olduğunu tasdik ediyorlar.

Bir emeklimiz ise bana şunu söylüyor, “ güzel yazmışınız tebrik ederim, ama çarşı pazarı Cumhurbaşkanı gezmiyor alışveriş yapmıyor ki, piyasayı nereden bilsin. Ona çarşı Pazar raporu veren kimse asıl onlar Cumhurbaşkanını yanıltıyor ve zarar veriyor” dedi.

Şu sosyal medya insanlarda var ya yaşlısı genci herkes her şeyi okuyor. Ama beğenme konusunda korkanlar beğenemiyor ve sadece okuyor. Vatandaş ülkede ne oluyorsa görüyor ve ne yazılıyorsa okuyup değerlendiriyor.

Ben bunu vatandaşın bana bizzat söylediklerinden biliyorum. Bir eleştiri yazıyorum, inanın çarşıda hiç tanımadığım birisi bana bu gün yazını okudum gerçekten den çok güzel yazmışınız aynen katılıyorum diyor.

Bir gün Eskil ilçemizin bir yaylasında çekim yapıyorum. Yolu şaşırdık bir yere gittik, vara vardık ki, bir mandıra kapısı. İçeriden çıkan çoban elinde lep top ile çıktı, bana “Erdoğan abi sen ne geziyorsun burada az önce seni okumuştum” diyor.

Görüldüğü üzere artık teknoloji dünyasındayız, insanlar elindeki telefondan her şeyi görüp okuyor. Her şeyden haberdardır, ama belli yaşın insanları korkudan konuşamıyor. Korkunun ecele faydası olmadığını bilmekte fayda var.