Kurt izi mi kuzu izi mi?

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

Geçtiğimiz günlerde Sayın Cumhurbaşkanımız bir açıklamasında, “ kurt izi it izine karıştı” diye bir cümle kullanmıştı. Son günlerde bakıyorum gerçekten izler birbirine karıştı. 17 Aralık operasyonundan önce zannedersem bu Fetö zihniyetine ziyarete gitmeyen yoktur. Hatta bunların dershane ve okulları başarılı diye çocuklarını bu okullara göndermeyen çok azdır. Hatta sosyal demokrat ve MHP’li olanlarında çocuklarının buraya gittiğini biliyorum. Çocuklarından dolayı mağdur olanlar var.

     Son günlerde bazı kesimler sadece Ak Parti zarar görsün diye işi buraya dayamaya çalışarak Ak Partide kargaşa çıkarmaya çalışanlarda var. Bunları hem fetöcüler hem de sosyal demokrat medya yapmaya çalışıyor. Mesele Ak Partiyi nasıl karıştırır nasıl böleriz düşüncesi.

     Perşembe günü bir yazımda kullandığım ifadelerin asıl amacı ve sebebi ise verilen bilgiler ve anlatıların ne kadar doğru olduğu ile ilgili idi. Ben kişiler hakkında algı ve dedikodu üzerine yazı yazmam. Net ve sağlam bilgiler olmadan her dedikodunun arkasına düşmem ve şahısların hakkında yazmam. Bu kamuoyunu ilgilendiriyorsa onu paylaşırım ve önlem alınması içindir.

      Ak Parti Gurup Başkan vekili Sayın İnceöz ile ilgili çıkan fotoğraf ve yazılar ne kadar doğru onu bilmek lazım. Dolayısı ile eğer bu konu gerçek olsa idi bende çok ağır bir yazıyı kaleme alırdım dedim. Fetö ve sol medyanın burada asıl amacı Ak Partiyi kamuoyu ve seçmen önünde mağlup edemeyince Fetö örgütünün içine çekerek bunu gerçekleştirmeye çalıştılar.

      Oradaki kastım nedir derseniz ben eğer bir konuya inansam bende ağır bir yazı yazardım. Ama bir resim ve dedikodu için böyle bir düşünce içine girmem. Konuya inanmadığımı belli etmemdendir. Üstelik ben Sayın İnceöz’ü yakinen tanıyan ve 2009 yılındaki Milletvekili seçimlerinde sonuna kadar arkasında durduğum ve bacım dediğim bir vekilimiz.

      Kendisi ile bir hukukum var ve kendisine saygı duyan birçok seçim bölgesine beraber gittiğim bir insan. Kendisi ile defalarca programlar yaptım ve sohbet etmişimdir. Hiçbir zaman Fetö ile ilgili en ufak bir cümle ağzından duymadım.

      Hatta darbe girişim döneminde görevden uzaklaştırılan kişilerin şikayetlerine, “ben bu konuya dahil olmam hukuk bu işi çözsün” dediğine şahit olmuşumdur. Darbe gecesi Meclise ilk gelen bir vekil olarak canını dişine takması bunu gösteriyor. Cumhurbaşkanımızdan önce Mecliste darbeye karşı beyanat veren kendileridir.  Hatta bu yapı ile ilgili soruşturma komisyonunda görev almış bir vekilimizdir. Amaç burada hedef şaşırtmaktan başka bir şey değil partiyi bölmektir.

       Dolayısı ile bana bu konuda neden bir yazı yazmıyorsun diyenler için kullandığım cümlelerdir. Saygı duyup kendisini tanıdığım bir vekil hakkında bir resimle ver yansın etmek bize yakışmazdı. Okurlara bunu ifade etmek istedim meselenin özü de bundan ibaret.

       Kendisi ile özel meselelerimi bile paylaştığım bir kişi hakkında ileri geri yazmak doğru olmazdı. Eğer inansam bir belge olsa babamda olsa yazardım. Belgesiz bilgisiz insanların şahsı ve yaşamı hakkında yazmak doğru olmaz. Ben son zamanlarda Sayın İnceöz ile ilgili yazı yazmamamı farklı yönlere çekenler oluyor. Gurup Başkan vekili olduktan sonra sık sık görüşme ve iletişim eksikliğinden dolayı yeterli bilgi alamayışımızdandır. Yoksa hiçbir husumetim olmamıştır ve husumet ve kırgınlıkta yoktur.

       İzler birbirine karıştı derken gerçekten bu Fetö olayı bazen masum insanlarında canını yakmıştır. Son yazdığım yazılardan sonra bana mesaj atan ve yazan öğretmenlerimiz olmuştur. İsmini vermeden bir öğretmenimizin bana yazdığını sizlerle paylaşayım:

     “Erdoğan Bey yazılarınızı sürekli okuyorum Aksaray'da ki diğer meslektaşlarınıza göre eğip bükmeden doğru olduğuna inandığınız şeyleri yazıyor ve arkasında da duruyorsunuz. Son iki yazınız bunu gösteriyor zaten. Ancak çoğunlukla siyasi içerikli yazılarınızın yanında birde FETÖ ile mücadele edildiği gerekçesiyle SADECE ÇOCUKLARINI Sema Kolejine Gönderdiği için haksız yere açığa alınan 114 tane öğretmenin mağduriyetini de yazsanız. Bu 114 öğretmenin açığa alınmasının TEK nedeni bu. Milli Eğitim Müdürlüğüne de sorabilirsiniz. Bu arada bu muamele diğer memurlara uygulanmadı. Yani öğretmen dışında başka bir kurumda memursanız açığa alınmadınız. Bu gerekçe ile sadece öğretmenler açığa alındı. Kocası öğretmen eşi hemşire olan çiftten öğretmen koca açığa alındı ancak eşi alınmadı. Bu Nasıl bir anlayış anlamak mümkün değil. Birde bu nedenle yani ÇOCUKLARINI FETÖ okuluna gönderdi diye Türkiye'de sadece 6 İlde öğretmenler açığa alındı. Bu illerden Kırşehir Mersin Yozgat Nevşehir geri iade etmiş Aksaray da ise İnsanlar haksız yere FETÖ damgası ile damgalanmaya devam ediliyor Tamda FETÖ’nun istediği de bu zaten. FETÖ’cü olmayan mağdur yaratmak bu olsa gerek. Türkiye’nin her yerinde olduğu gibi bur da da özel okullar arasında Sema okulunun eğitimi en iyisiydi Bunu da MEB camiasında da bilmeyen yoktur İnsanlarda çocukları iyi eğitim alsın diye göndermişti Saygılar kolay gelsin.”

      Valla ne diyelim gerçekten mağdur olanlar varsa, izler birbirine karıştı ise bunlar ayırt edilsin.