Mevsimin tadını çıkarabilmek

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

Birkaç yıldır yağıştan şikayet eder kuraklık kabusu yaşardık. Allah’a şükürler olsun bu sene Yüce Rabbımın rahmeti bol oldu. Çarşıda dolaşırken bakıyorum bazı insanlar bir türlü yaz gelmeyecek demeye başlamış. İnsan oğluyuz, yaz sıcağı bastırsa bu seferde sıcaktan şikayet ederiz. Ama yağışların bolluk ve bereket olduğunu neden düşünmeyiz? Yağışa bağlı hayatımızın devamı.

    Hububat yağışla gelir, sebze meyve yağışla olur, evcil hayvanlar besinlerini yağıştan alır. Ot çöp olmasa etinden ve sütünden yararlandığımız hayvanlar gıdayı nereden alacak? Bu sefer yoncaydı, samandı derken hayvancılar bunları satın alacaklar. İstedikleri kadarda bulamayacaklar. Yüksek fiyata alınca, sütün, etin ve hayvanın alım satımı yükselecek.

      Yağış olmazsa yine içme suyu problemi çekeceğiz. Zaten vahşi sulama her yerde yeraltı suyunu yok etti. Rahmet yağsında su sıkıntısı çekmeyelim. Tarım arazilerinde ekili alanıda Rabbım sulasın. Malumunuz birde ilimiz kuraklık çeken bir bölge.

       Geçen gün 50 metre kadar bir ekili hobi bahçem var. Köy çocuğu olduğumuz için bağ ve bahçeyi çok severim. Bahçenin kenarında oturuyorum onların gelişmesini ve güzelliklerini seyrediyorum. O sırada yağış başladı inanın çok sevindim. Rabbım bize bırakmadan sulayacak diye. Ufacık bir yer için ben seviniyorsam çiftçimizin sevincini siz düşünün.

      Doğaya gittiğinizde yeşillikleri ve çiçekleri görünce içiniz açılmıyor mu? Şurada kaç ayda bu güzellikleri yaşayacağız? Şehirde sıkılanlar bu mevsimde doğaya çıksınlar Rabbımın verdiği bu güzellikleri seyretsinler. Hele o böcek ötüşlerini hiç kaçırmasınlar.

      Gerçi şimdi eskisi kadar tarlalarda çiçek yetişmiyor. Nedeni ise ekinleri ilaçlayan çiftçi yabani otları yok ediyor. Bunların içinde de değişik çiçekler yetişiyordu şimdi bunları bulamıyoruz. Ekinlerin içinde eskiden kıp kırmızı gelin eli dediğimiz çiçekler olurdu.

     Eskiden her evde mutlaka küçük baş ve büyük baş hayvan olurdu. İnsanlar yazı yabana gidince evdeki hayvanlarına yeşil ot biçer getirir verirdi. Bunları son yıllarda göremez olduk. Rahmetli babamla küçükken ekin gezilerine giderdik. Gelirken mutlaka biraz ot piçer hayvanlara getirirdi.

      Köylünün mutlaka bir otluğu olur, ilkbahar sonu bunu biçer damlarına kayarlardı. İyi hatırlıyorum Yenikent (Amarat) kasabası şimdiki gibi çeşitli tarım ekimi bilmezdi. Sadece arpa ve buğday gibi hububat ekilirdi. Hatta ertesi seneye tarla nadasa bırakılırdı.

      Çöl bölgesi nerede ise tamamı bu şekildeydi. Ama boş arazilerde müthiş otlak olurdu. Bu bölgelerde nerede ise herkesin otlağı olurdu. İnsanlar bu otlağı biçer getirir damlarının üzerine yığardı. Bu otlar kışın hayvanlara yiyecek olarak veriirdi.

       Şimdi çöl bölgesi farklı sebze ve ekimler yaparak arazileri değerlendi. Çiftçi hem para kazanıyor, hemde araziler artık eskisi gibi nadasa bırakılmıyor. Öyle şimdiki gibi yeraltı suyu ile kimse ekin sulamazdı. Ekinler yağmur suyu ile yetinirdi.

      Yağışlar azaldı, dağ etekleri ve dereler kurudu kaldı. Benim köyüm Tatlıca da evimizin önünden harıl harıl sular akardı. Herkes sebze bahçelerini buradan sulardı. İnanın çok nadir bahçe ve meyve kaldı. Oda evinin önünde sondajı olanlar varsa az kişi ekiyor. Bırakın sulamada su kullanmayı köyün çeşitli yerlerine kaç tane içme suyu sondajı vuruldu.

      Hasandağını eteklerinden Ağustos ayına kadar kar kalkmazdı. Hatta yıl boyu Hasandağıyı boz bir dağ olarak göremezdiniz. Bir yaz boyu Hasandağında kar olurdu. Yazın bütün eteklerinden şırıl şırıl sular akardı. Şimdi Hasandağı yöresi içme suyu problemi çekiyor.

      Uzun lafın kısası bırakın yağmur yağsın, her yer yeşillensin. Sizde bu yağmurun verdiği yeşillikleri bol bol gezip tadını çıkarın. Şehirden sıkılanlar doğaya gidip keyf alıp bu güzel havayı teneffüs etsin. Ben zaman zaman yapıyorum sizede tavsiye ederim.