Ölürsek vatan toprağında ölmeliyiz
Ülkemiz çok acı günlerinden birisini daha yaşayarak son rakamlara göre 34 şehidimizi toprağa verdik. Orta doğu bölgesindeki komşularımız dünde bize dost olmadılar, bugünde dost değillerdir. Fırsatını bulduklarında arkamızdan vuruyorlar. Dolayısı ile bizim bizden başka dostumuz yoktur. Suriye bizim ülkemize sığındılar, Allah korusun başımıza böyle bir hadise gelse biz nereye sığınacağız? İnanın Allah korusun başımıza böyle bir işgal ve musibet gelse tek kişide kalsam ben bu topraklarda can veririm.
Bundan dolayıdır ki, bizim ülkemiz vatandaşı ülkesi için hayatını gözünü kırpmadan canını verir. Dün bir program için bir köyümüzde idim. Yaşlılarımız ile konuşuyorum, hepsi alsın ordu biz gidelim diyorlar. Aynı düşünceleri inanın bende taşıyorum.
Belki cephede yaşımız itibarı ile savaş edemeyiz ama, en azından askerimize geride levazım ve erzak taşırız. Yaşlı kesim inanın aynı heyecanı yaşıyorlar. Vatan aşkı ve toprağımızı bizim ülkemiz insanı kadar sahiplenen ülke çok nadirdir.
Efendim bizim Suriye'de ne işimiz var diyenler, sanki ülke düşmanlarına fırsat veriyorlar. Geçen yıl suriyede terör örgütünü temizlemek için ülkemizin yaptığı mücadele esnasında zannedersem bizim ülkemiz için yapılan tuzakları görmemişler. Hele muhalefetten Kemal Bey orada ne işimiz var derken, Esed'e bir söz söylemiyor. Milyonlarca insanı masumca öldüren Esed efendiye insanları ülkemize göçe zorlarken neden bir söz söylemeyip hükumeti kötüleme derdine düşüyor anlamış değilim.
Bütün sınırlarımıza kazılan tüneller acaba bizi ziyaret için mi kazdılar? Yoksa ülkemize sızarak ülkemizi bölmek için mi kazdılar? Bunu görmemek ve hala ülke birliği üzerinden siyasi menfaat temin etmeye çalışmak ülke severlik değildir.
Hatta 34 şehidimiz üzerinden ülkemiz aleyhinde sanal alemden saldıranlar bile olmuştur. Yok efendim 150-170 şehidimiz varmışta saklanıyormuş. İki kişi arasında yapılan konuşma bile orada kalmazken, Allah aşkına bu kadar şehidi nasıl saklayacaksınız?
Bu ve benzeri boş işlerle uğraşanlar, bu işleri bırakıp birlik ve beraberliğimizi muhafaza ederek kucaklaşmaya ve daha çok birlik olacak şekilde kucaklaşalım. Ülkemizin menfaatleri ve birliği konusunda her şeyi bir tarafa atalım siyaset malzemesi yapmayalım.
Dün ülkemizde Suriyelilerin ne işi var diyenler. Şimdide mültecilere sınırlarımızın açılmasın yazık değil mi bu insanları kucaklarında çocukları ile kapılara sürmek ayıp diyen siyasiler gibi düşünmeye gerek yok. Bu bir siyasi menfaat elde etme çabası olsa gerek.
Dün bize kulaklarını tıkayan Avrupa nasılda mültecilerin çıkması için sınırların açılması esnasında tedirgin oldular. Bırakın artık birazda bu sinsi düşmanlar rahatsız olsun. Birazda onlar mülteci beslesin.
Hatta bazı Avrupa ülkelerinin bu göçmenler için kapıların açılması sonrası ülkemize gelmek için sıraya girdiler. Ben diyorum ki, keşke kapılar daha önce açılsa idi. Belki o zaman akılları daha önceden başlarına gelirdi.
Uzun lafın kısası mesele aslında Suriye değildir. Suriye'de istediklerini alanlar namlularını ülkemize çevireceklerdi. Asıl hedef Türkiye idi, buradan sonra hedef bizdik. Onun için orada ne işimiz var diyenler bunu iyi anlamamız lazım. Allah ülkemizi bela ve musibetlerden muhafaza etsin. Ordumuzu da kaza ve belasız korusun, dualarımız onlarla.