Oy vermedik ama il olduk
Geçtiğimiz hafta sonu il oluşumuzun 31 yıl dönümünün yaşadık. Aslında 56 yıllık özlemimiz 31 yıl önce gerçekleşti. Konya iline bağlı iken il olduğumuzu biliyoruz. Ancak illiğimizin elimizden alınışının bazı nedenleri vardır. Bunu farklı şekillerde adlandıranlar olsa da muhafazakar, dindar oluşumuzdan dolayı illiğimiz elimizden alınarak nüfusu bizden küçük olan Niğde iline bağlandık. Tabi konuyu fazla deşelemek istemiyorum, sadece bununla yetinmek istiyorum.
Ben bu yazımda nasıl il olduk, neler yapıldı, kimler bu konuda emek sarf etti konuları üzerinde durmakta istemiyorum. Yazımın başında il oluşumuzda tüm emeği geçenlere teşekkür ediyorum. Konunun sosyal ve yaşam alanımızdaki ilçeliğimize bakmak istiyorum.
Rahmetli Mehmet Altınsoy’un Anavatan Partisi kurucusu ve Rahmetli Cumhurbaşkanı Turgut Özal ile olan samimiyeti nedeni ile, Sümrü yaylasında pikniğe davet ederek Rahmetli Özal’a kuzu keserek burada misafir ediyor.
Altınsoy Özal’dan Aksaray’ın illiğinin iade edilmesi konusunda talepte bulunuyor, Özal’da “ Mehmet bey iktidara gelirsek Aksaray’ı tekrar il yapalım” diye söz veriyor. Bu söz üzerine Anavatan Partisi gerçekten de iktidar oluyor ve Aksaray’in il oluş yolu açılıyor.
TBMM sadece Aksaray’ın il olması getirilmiyor. Kargaşa ve diğer il milletvekilleri karşı çıkmasın diye bizimle beraber 4 ilçe il olması için meclise geliyor. Rahmetli Raşit Daldal milletvekilimiz o zaman Anavatan partisi gurup başkan vekili olduğu için samimi olduğu ve dost vekilleri mecliste tutarak kritik bir sayı ile yasa meclisten geçiyor.
İl oluşumuzun serüveni bu şekilde tamamlanıyor. Burada mahalli seçimlerde belediye başkan adayı olarak Anavatan Partisinden Turgut Yiğidim ağabey aday olmuştu. Rahmetli özal o zaman meydanda il olacağımıza dair söz vermişti.
Ama yine yalan söylüyor, oy almak için vaad veriyorlar diye Anavatan Partisi burada seçimi kaybetmişti. Rahmetli Özal söz verdiği için oy vermediğimiz halde bizim il olmamızı sağlamıştır. Hatta il olduktan sonra da vefa borcu olarak Anavatan Partisinden rahmetli Av. Refik Karabatak dostum adaydı, ona da oy vermeyip seçimi kaybettirdik.
Aksaray böyle bir şehir, dedikodusu ve algısı fazla bir memleket. O dönem seçime sağ partiler güçlü adaylarla girerdi, bütün partiler il falan olmayız yalan söylüyorlar propagandası yapmışlardı. Oy da vermesek rahmetli Özal sözünü tutarak Niğde-Aksaray çekişmesinden kurtulmuş olduk ve 56 yıllık hasretimiz ve rüyamız gerçek oldu.
İl oluşumuz elimizden alınınca o dönemin büyükleri hep garip ve boynu bükük dururlardı. Hatta il olmanın hasreti ile yanıp tutuşurlardı. Bakmayın siz şimdiki gençlerin o günleri bilmediğine. Bu şehirde ehliyet bile almanız mümkün değildi.
Niğde şoförler odasını görmeden allamı cihan araç sürsenizde ehliyet alamazdınız. Bende o dönem iki tane dosya yakmıştım ve sonunda vazgeçip askerde ehliyet almıştım. Bir çok resmi işlemleriniz için Niğde'ye gitmek zorunda kalırdınız.
Niğde halkı ve esnafı ise oraya para ödeseniz de size ikinci sınıf muamelesi yapardı. Aksaraylılara insan gibi davranmaz ikinci sınıf insan görürlerdi. Birde o dönem sağ sol meselesi vardı, buradan her Niğde’ye gidene faşist gözü ile bakarlardı.
Milletvekili sıralamasında hep alt sıraları Aksaray’a verilerdi. Milli Eğitim Müdürlüğü bile yoktu, sonradan bir okul müdürüne temsilcilik verilmişti. Resmi dairelerimiz ise öylesine vardı. Buranın tüm gelirleri ve kaynakları Niğde’ye giderdi.
İl oluşumuz ile birlikte kim ne derse desin bağlı olduğumuz ili ve çevre illeri ikiye katlayarak hızla geliştik. İnanın çevre iller ilimizi kıskanmaktadır. Tekrar buradan il oluşumuzda emeği geçen herkese teşekkür ediyorum. Özal’a da Allah'tan rahmet diliyorum.