PKK sinirleri germek istiyor
Son dönemde ülkemizde Asker ve Polisimize yönelik şehirde PKK tarafından yapılan saldırıların amacı ülke insanın sinirlerini gerip kaos çıkarmak. Dağda büyük kayıplar veren terör örgütü mensupları iç savaş çıkarmak için ülke insanın sinirlerini gerip birbirlerine düşürmeyi amaçladığını bilmeyenler buna çok dikkat etmeliler. Ülkede acaba bir Türk Kürt çatışması sağlarmıyız hesabı yapılmaktadır. Dağda can çekişen terör örgütü son kozlarını oynamaktadır.
Dün gözüme çarpan bir açıklama vardı, eski bir Bordo Bereli, güvenlik ve strateji uzmanı Mete Yarar, Hürriyet'ten İzzet Çapa'ya PKK'nın Suriye'de öğrendiği ve Türkiye'de devreye soktuğu yeni savaş yöntemlerini anlattı.
"Hava operasyonlarında sadece dağı, taşı vuruyorlar" kanısı var toplumun bazı kesimlerinde...
Ben de bu sorunun cevabını bulabilmek için yerinde çekim yapmaya İncirlik'e gittim ve hava operasyonunun bir parçası olan bir tanker uçağına binerek havada beş saat kaldım. Operasyona katılan pilotlarla yüz yüze konuştum. Gizlilik sınırlarını aşmamak kaydıyla bazı görüntüleri izleme fırsatı buldum. Kandilde PKK’nın en az 3’te 2’si öldürüldüğünü düşünüyorum.
Hava Kuvvetleri'nin teknolojik anlamda gelmiş olduğu nokta, dağın taşın vurulmasına müsaade etmiyor. Geçen gün yapılan 100 uçaklık hava harekâtı, son 25 yılın en büyük hava operasyonuydu. Ve Kandil'de bulunan 1500 kişilik aktif gücün üçte ikisi etkisiz hale getirildi.
Peki bu kadar başarılıysak Dağlıca baskını nasıl gerçekleştirildi.
Gelinen noktada teröristler, artık dağdan şehre inerek eylem yapmıyor. Şehirden dağa çıkarak yapıyor.
PKK, güvenlik görevlilerini eşi ve çocuklarının yanında öldürerek ya da uykudayken kafalarına kurşun sıkarak neyi hedefliyor.
PKK terör örgütü, Suriye'de yalnızca bomba yapmayı öğrenmedi. Başka bir şeyi daha fark etti. O da; bir yerin hakimiyetini sağlamak için askeri gücün yetmediği ve asıl bölünmenin duygusal kopuşlarla olduğu gerçeği.. Bu yüzden de insanların canını acıtan, travma gerçekleştirecek ve duygusal kopuşlara yol açacak kahpece saldırılara başladı. Son zamanlardaki eylemlerin temel amacı, toplumun sinir uçlarını harekete geçirmektir.
Mafyanın kendi arasındaki savaşlarda bile kadınlar ve çocukların dışarıda tutulduğu bir gerçekken, PKK mafyanın da ötesine geçti” diyor.
Bu nedenle hiçbir provokeye gelmeden birlik ve beraberliğimizi bozmayalım. Buna Hem Türk vatandaşlarımız hem de Kürt vatandaşlarımız dikkat etmeliler. Bizim tarih boyunca bir beraberliğimiz ve kardeşliğimiz söz konusudur. Tarih boyunca beraber yaşayan insanları son 30 yılda ötekileştirip ayrıştırmaya çalışarak ülkemizde bir iç savaş çıkarmaya çalışanlara dün olduğu gibi fırsat vermeyelim.
İLİMİZE BAKAN VE BROKRAT DOLDU
Cumartesi günü yıllardır komşum olan ve yakın dostluğumuz olan Enerji ve Tabi Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyunun kayın pederi Rahmi Müjdeci hakkın rahmetine kavuştu. Dolayısı ile Sayın Bakanla yakın komşu ve aile yakınlığımız olması nedeni ile Cumartesi ve Pazar günü cenaze kalkana kadar taziye çadırında bulunmaya çalıştım.
İlimizde bir Bakan olması dolayısı ile cenazeye Enerji ve Ulaştırma Bakanlığı Müsteşarları ve daire müdürleri, kendisinin dostluğu olan diğer Bakanlıklardaki daire amirleri gün boyu taziye için ilimize gelmiş oldular.
Cenaze namazı öncesi Bakan düzeyinde ve eski Bakanlarında olduğu, ayrıca siyasilerinde çok sayıda kişinin cenaze evinde Sayın Alaboyunu ziyaret ederek taziyelerini ilettiler. Daha sonra Ulu cami önüne cenaze namazına geçildi.
Ulu Camisi’nde düzenlenen cenaze törenine Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Ali Rıza Alaboyun, Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Feridun Bilgin, eski Ulaştırma, Denizcilik ve Haberleşme Bakanı Lütfi Elvan, eski Adalet Bakanı Sadullah Ergin, Konya Valisi Muammer Erol, Belediye Başkanı Haluk Şahin Yazgı ve çok sayıda yakını katıldı. Cami önünde Bakan Alaboyun taziyeleri kabul etti.
Öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından cenaze Ervah Kabristanlığına defnedildi. Definden sonra ev bahçesinde toplanan siyasiler ve halk daha sonra dağıldı.