Seçim bitti beklentimiz başladı
1 Kasım seçimleri sessiz bir şekilde başladı %50 ile Ak Parti lehine sonuçlandı. Yüksek seçim kurulunun kesin sonuçları açıklamasından sonra yemin töreni ve ardından Bakanlar kurulunun oluşturulması sonunda güven oylaması yapılacak. Aksaray olarak Bakanlığa alıştık bundan sonrada bir Bakan beklentimiz elbette var. Gerek içerden gerek dışardan bir Bakan beklentimiz var. Milletvekillerimizim üçü de Bakanlık yapacak seviyedeler. Hele İlknur Hanım daha tecrübeli ve parlamentonun gözde bir ismi neden olmasın.
İlknur Hanımın Gurup Başkan vekili olması zaten bir Bakan seviyesinde bir görevde. Ama bizi bu görev kesmez Bakanlık beklemekteyiz. Sayın Başbakanın hemşerimiz ve İç Anadolu’nun insanı olması nedeniyle herhalde ilimizi gözeterek bizleri sevindireceğine inanıyoruz.
Milletvekillerimizin üçü de meslek ve branşlarında başarılı olmuş kaliteli insanlar. Verilecek görevleri liyakati ile yapacaklarına sonsuz güvenimiz var. İstemezsen bazı görevler beklemekle olmuyor, hayal kuracaksın ve talep edip elde edeceksin. Bizim Aksaraylı olarak beklentilerimizin bu yönde olduğunu söyleyelim. Türkiye genelinde 5 sıraya oturmuş bir il seçmenleri olarak artık uzun süreden sonra bir Bakanlık beklemek hakkımız olsa gerek.
Bakanlık beklentimizi dillendirdikten sonra seçim sonrası görüştüğümüz bazı analizleri sizlerle paylaşmak istiyorum. Seçim sonrası sevinenler var üzülenler elbette var. Siyasette üzülmekte var sevinmekte var, bende bir zaman bunlardan biriydim konuyu iyi biliyorum.
Dün bir MHP dostumla sohbet ederken, “ sen falcımınsın bana seçimden önce burada Ak Parti 4-0 yapar dedin” dedi. 4-0 dememin nedeni ise burada 4 milletvekili olsa dördünü Ak Parti alır şeklinde bir yorumdu.
Turan Yaldır kardeşim 7 Haziran seçimleri ve sonrası gayret ve çabalarını herkes takdir ediyordu. Ancak bazen kişisel gayretler yetmiyor, yani parti istikrarı olmazsa kişilerin ferdi gayretleri bir yere kadar yetebiliyor.
Ben şunu da iddia ediyorum Yaldır olmasa idi, MHP burada % 15 geçemezdi. Birçok kişi Turan Yıldırın belki şahsına verdi, ben bunu çok kişiden duyduğumu söyleyebilirim. Oyunu Ak Partiye verirken ülkücü işareti ile resim çektiren bazı seçmenlerin düştüğü not enteresan değil mi? Sayın Bahçeli bize hayır demeyi siz öğrettiniz bizde sana hayır diyoruz yazdılar.
Şu bir gerçek ki, her ne kadar Sayın Cumhurbaşkanına diktatör diye hitap eden Sayın Bahçelinin bir muhalefet olmasına rağmen ne kadar diktatörlük yaptığını kendisine rakip kimi görse dışladığını ve elinde yetki olsa ne kadar diktatör olacağını bana bir MHP’li kardeşim açık açık söylemiştir.
MHP tabanı Sayın Bahçelinin son 5 ay içinde yaptığı söylemleri tasvip etmemektedir. Bir parti iktidar olmak için kurulur ve iktidar olmak için seçime gide söylemlerini dillendiriyorlar. Elbette partililerin partisinden beklentileri var, hayal kırıklığı yaşamak istemiyorlar. MHP’de artık bir değişim istedikleri kesin, ama Bahçeli son açıklamasında, “ partiden ayrılan olursa kırılırım” diyerek genel başkanlıktan ayrılmayacağı sinyalini vermiş durumdadır.
Genel Başkanın partiye oy kaybettirdiğini düşünenlerin yanında, sertlikten uzak herkesi kucaklayan bir duruş sergilenmesini isteyenlerde var. Bunu isterken Türkiye’nin her bölgesini kucaklayamadıklarından yakınanların sayısı az değil. Bazı söylem ve ayrılıkçı politikadan vazgeçerek her kesimi kucaklanması gerektiği de dillendiriliyor.
CHP ise bazı turum ve davranıştan aynı şekilde vazgeçmesi lazım. Maneviyatı olan kesime hoşgörü ile bakılması lazım. Dün irtica yaygarası yapanların bugün farklı söylemlerle inançlı kimseleri ötekileştirmesinden vaz geçmesi lazım. CHP en büyük oy kaybı ise maneviyat karşıtlığıdır.
Umarım Ak Partinin 7 Haziranda aldığı dersi diğer partilerde alır herkesi kucaklarlar.