Seçimlere adaylar açısından bakmıyorum

ERDOĞAN KAYA
ABONE OL

24 Haziran seçimleri Ramazanla birlikte yaklaşıp geliyor. Aday adaylığı sürecinde bir aday adayı yoğunluğu yaşandı. Adaylar belirlendi ve adaylar sahaya indiler. Seçmenlerle görüşüp el sıkarak dertlerini dinleyip oy istiyorlar. Seviyeli ve hoş görü içinde bir seçim süreci yaşıyoruz. Bunun kadar güzel bir şey olamaz. İnsanlar arasında siyasi düşünceler ayrı, dostluklar ayrı olmalıdır. Herkeste bir birinin siyasi düşüncelerine saygılı olmalıdır.

      Benimde şahsen her partide tanıdık ve dostlarım var. Siyasi düşünce ve tarafgirliğimiz dostlukları bozmamalıdır. MHP birinci sıra adayı Ramazan Kaşlı ve merkez ilçe başkanı Cavit Çıtak benim çok eski dost ve tanıdıklarım. Hatta seçim esnasında karşılaştığımızda yazılarımda 4-0 Ak Parti dediğim için birisini de bize ver biz ittifakız diye bana takılırlar.

      Belki de en çok görüşüp konuştuğumuz arkadaşlarımız. Seçimden sonrada yine görüşüp konuşacağız. Ama ben seçimlerde olaya aday bazında bakmadığım için bu seçimlerde konuya ben ülke meselesi açısından bakıyorum. İyi Parti birinci sıra adayı Ayhan Erel’de  samimi olduğum bir arkadaş.

      Bu nedenle inanın ben şu milletvekili olmuş veya başkası olmuş açısından 24 Haziran seçimlerine bakmıyorum. Kendisi Cumhurbaşkanı olmuş Tayyip Erdoğan eğer parlamentoda zayıf bir sandalyeye sahip olursa inanın küresel güçler dediğimiz dış düşmanlar ellerini üzerimizden çekmeyecekleri gibi, ülkemizi de rahat bırakmayacaklar.

       Onun için Mecliste Ak Parti anayasayı değiştirecek çoğunluğu elde etmeli. Erdoğan’ın mecliste de eli güçlü olmalı. Yani bir ayağı topal aksak olmamalı. İşte ben seçime bu açıdan bakıyorum. Onun içinde diğer parti adaylarına karşı bir husumetim kesinlikle yoktur.

     Keşke Milletvekili sayımız çok olsa da diğer partilerden de birer milletvekili meclise girse. Çok güzel çeşitlilik olur ve iyide bir yarış olur.

      Şunu da söylemek isterim ki, “ ben Ak Partiliyim, Cumhurbaşkanlığı oyum Erdoğan’a ama milletvekili oyum başka partiye” sözü Erdoğancılık değil ve Erdoğan severlikte değil. Bu tamamen seçmeni yönlendirme takdiğinden başkası değildir.

       Cumhurbaşkanı Erdoğan severlik ve Ak Partililikte değildir. Nasıl bir düşünce ki, Cumhurbaşkanı oyunu Erdoğan’a veriyorsan Erdoğan’ın partisine de oy vermelisin. Bu Erdoğan’ın elini zayıflatmaktan başka değildir. Erdoğan’ı seven partisine de oy verir.

     Bunun adına ne denir biliyormusunuz, seni seviyorum ve asacağım ama boğazından değil ayaklarından asacağım. Altına da oturup ağıt yakacağım düşüncesi. Böyle bir Erdoğan severlikse orada dursun, ha boğazından asmışın, ha canlı bırakıp etkisiz tavana asmışın, ne fark eder ki? Eğer konu ülke meselesi ise her iki oyu da Erdoğan’a vermeliyiz.

      Bu arada Ak Partinin 75 aday adaylarından bazılarını da seçim sahasında görüyoruz. Ama bazılarını sahada göremiyoruz. Siyaset uzun soluklu bir yol, kısa yolla elde edilecek neticeler alınması çok zor.

      Kendileri hakkında yanlış imaj yaratmamak için gelip partide görev alarak sahaya top yekün inmeliler. Böyle bir davranış partiye bağlılık ve sadakati gösterir. Bu da onlar için gelecek seçimler için avantaja dönüşür. Zaten bunu yapacaklarına da eminim.

       Uzun lafın kısası seçimler sakin ve seviyeli geçiyor. Bunun seçimlere kadar devam etmesini temenni ediyoruz.